Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taşınmaz satış sözleşmesinin Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi sözleşme ile yapılması gerektiği, taşınmaz satış vadi sözleşmelerinin dahi noterde yazılı olarak yapılmasının zorunlu olduğu, somut olayda, açıklanan niteliklerde şekil şartına uygun bir sözleşme söz konusu olmadığından, davacı tarafın tek taraflı kendi iradesiyle bir kısım masraflar yapmış olduğunun anlaşıldığı, bu bağlamda davada talep edilmeyen kaparo bedeli dışında herhangi bir masraf ve zarar talebinin kabulünün mümkün görülmediği, davalılardan .... Un A.Ş. dışındaki diğer iki davalının somut olayda davalı sıfatı bulunmadığından, bu davalılara dava konusu olaylar nedeniyle husumet yöneltilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; harici satış yapıldığı tarihte dava konusu yer kadastro yoluyla 31.10.1974 tarihinde çap kaydı oluşturulmuştur. TMK.nun 705, BK.nun 213, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca tapulu taşınmazın Yasanın öngördüğü istisnalar dışında haricen satışı geçerli değildir. Yerel mahkemece, davanın bu nedenle reddi gerekirdi. Temyiz edilmekle dosya Dairemize gelmiş bulunmakla Dairece yukarıda belirtilen temel kurallar dikkate alınarak yerel mahkeme kararının ya bu sebeplerle bozulması veya mahalli mahkeme kararının bu gerekçelerle düzeltilerek onanması gerekirken, sayın çoğunluk tarafından benimsenen iade kararından istenen belgelerin sonucu etkilemeyeceği anlaşılmakla ve bu husus sadece yargılamayı uzatmaya matuf olduğundan ve sonucu etkilemeyeceğinden açıkladığım sebeplerle sayın çoğunluk tarafından benimsenen geri çevirme kararına katılmam mümkün olmamıştır. 07.04.2014...

      in maliki olduğu aracı davacıya harici oto satış sözleşmesi ile satıp, bedelini peşin olarak aldığı ve aracın davacıya teslim edildiği, sonradan satış işleminden davalının vazgeçtiği, noter işlemini yapmadığı, 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi uyarınca dava konusu aracın harici satışı geçersiz olup, böyle bir satış haricen satın alan kişiye herhangi bir hak sağlamayacağından satış sözleşmesi olduğundan aynı sözleşmede öngörülen cezai şart talebinin geçersiz olduğundan cezai şartın tahsili ve aracın devrine ilişkin istemlerinin reddine, dava konusu araç halen davalılarda bulunduğu, aracın harici satış sözleşmesi ile satışı davacıya mülkiyet yönünden herhangi bir hak vermediğinden hukuken geçersiz sözleşme nedeniyle herkesin aldığını iade yükümlülüğü bulunduğu,davalıların dava tarihi itibariyle temerrüde düştükleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, araç devri ve cezai şarta ilişkin taleplerin harici satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle...

        Harici olarak sözlü şekilde taşınmaz satışı geçerli bir sözleşme niteliğinde olmayıp, bu satışa dayanarak tarafların hak iddia etmeleri mümkün değildir. Harici satışa ilişkin olarak ancak satışın karşı tarafı açıkça bir ikrar veya kabul beyanında bulunduğu sürece taşınmaz malın sözlü sözleşme ile satış nedeniyle hak iddiasında bulunulabilir....

        Kabule göre; davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde ; Davacı vekili tarafların edimlerini yerine getirmiş olmaları nedeni ile geçersizliğin ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ise de dava konusu harici satışın ileride Kat Mülkiyeti kurulmak üzere yüklenici tarafından yapılmakta olan bir taşınmaz hakkında değil davalıya ait tapulu taşınmaz hakkında düzenlendiği ve 1987/2- 1988/2 kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından İDM'nin tapu iptal isteminin reddine ilişkin değerlendirmesinde bir yanılgı görülmemiştir. Davacının dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazı tasarruf ettiği, halen zilyetliği elinde tuttuğu anlaşılmakla taşınmaz için yapılan tadilat giderleri talep etmesi de mümkün görülmemiştir....

        Ancak, davada; 07.11.1999 tarihli, daire satışını konu edinen harici satış sözleşmesine dayanılarak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat talep edilmektedir. Sözü edilen sözleşme incelendiğinde; Alan'ın ..., Satan'ın ... vekili... olduğu görülmektedir. Sözleşmede satan olarak geçen şahısların Baba-Oğul oldukları da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tapulu taşınmaz satışı resmi şekle tabi olup, resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir. Bu hususda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmayıp, davacının açtığı tapu iptali-tescil davası da bu nedenle reddedilmiştir. Ne var ki, harici satış sözleşmesinde; dava dışı...(davalı ...'in babası) oğlu davalı adına vekili olduğunu belirterek sözleşmeyi imzalamış bulunmaktadır. Gerek taraflar arasındaki ceza dosyasından(özellikle...'...

          Davaya konu uyuşmazlık;harici taşınmaz satışından kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici sözleşme ile satılması, TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi ile ...nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir. Geçersiz sözleşmelerde; TBK.nun 77-82 (BK.nun 61-66) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar karşılıklı olarak ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. 2-Somut olayda;davaya konu edilen taşınmazın 07.04.2009 tarihli harici satış senedi ile davalılardan ... tarafından davacı ...’ya satılmış olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır....

            e vekaletname ile doğrudan taşınmaz satışı yapabilme yetkisi verilmişken harici sözleşme ile geçersiz taşınmaz satışı yapması da hayatın olağan akışına uygun değildir. Kaldı ki; müteveffa ... tarafından davalı ...'e verilen vekaletname içeriğinde her türlü adi yazılı sözleşme yapabilmeye ilişkin bir yetki de verilmemiştir. Davalı ..., kendisine yetki verilmeyen bir konuda ve usulde sözleşme imzalamış olup, bu sözleşme kesin olarak hükümsüzdür. Bu durumda, temsil olunan ve temsilci, hukuki işlem ile bağlı değillerse de yetkisiz temsil ile işlem yapan temsilcinin üçüncü kişinin zararını karşılamak ile yükümlü olduğu açıktır. (HGK'nın 22.09.2010 tarih ve 2010/13-414 E., 2010/412 K.). O halde; yetkisiz temsil ile yapılan işlem nedeniyle, temsil olunan ve mirasçıları sorumlu olmazken, sözleşmeyi yapan davalı ...'...

              protokole istinaden ilk etapta 10.000 TL parayı kaparo olarak sanıklara verdikleri, 2 gün sonra 40.000 TL daha parayı sanıklara veren katılanların kalan 15.000 TL için kredi müracaatında bulundukları, ancak kredinin onaylanmasına rağmen sanıkların sürekli olarak katılanları oyalayıp söz konusu dairenin tapuda katılanlar adına devredilmesini sağlamadıkları, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanları dolandırdıklarının iddia edildiği somut olayda; Sanıkların savunmalarına, katılanların beyanlarına, tanıklar ... ve ...’un anlatımlarına, sanıklar ile katılan ... arasında imzalanan suça konu evin satışına ilişkin 13/07/2007 tarihli protokol içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz tescil harici bırakılmış, 17.01.2014 tarihinde idari yoldan 243.50 metrekare yüzölçümü ve arsa vasfı ile Hazine adına tescil edilmiş, ihale yolu ile yapılan satış neticesinde ..., tapu malikinin satışı neticesinde ise ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve ihalenin usulsüz yapıldığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu