Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 23.01.2022 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin gayrimenkul (taşınmaz) satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olmadığını, gayrimenkul (taşınmaz) satış vaadi sözleşmesinin bir taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan koşullarla ilerideki bir zaman diliminde devrini amaçlayan ve iki tarafa da borç yükleyen sözleşmelerden olduğunu, bir diğer deyişle, ileride tapu memuru önünde resmi bir şekilde yapılması gereken taşınmaz satım sözleşmesi yapılmasının taahhüt edilmesi olduğunu, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan bütün sözleşmelerin geçerliliğinin resmi şekilde yapılmasına bağlı olduğunu, resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmelerinin geçersiz olup taraflar arasında hiçbir bağlayıcılıklarının olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir....

Bu kural başkası adına kayıtlı taşınmazların satışı halinde de geçerli olup, geçersiz sözleşmedeki satıcının kayıt maliki olmaması sonucu geğiştirmez. Somut olayda, davacı tarafından icra takip dosyasına dayanak yapılan 31/05/2018 tarihli " emlak alım satım sözleşmesi " başlıklı belge uyarınca davacının alıcı sıfatıyla dava dışı Hasan Sevim'in satıcı sıfatıyla imzaladığı satıcıya ait 3324 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4 ve 6 bağımsız bölüm numaralı taşınmazların toplam 398.000 TL ye satışı hususunda anlaştıkları, satış bedeline mahsuben 10.000 TL ödendiğinin yazıldığı, davalının emlak komisyoncusu olarak belge altına alıcı ve satıcı ile birlikte imza attığı, ancak davacının satış bedeline mahsuben bu belgeye göre toplam 13.000 TL sını davalının hesabına gönderdiği, taşınmazların tapudan satışının davacı adına yapılmadığı tarafların kabulündedir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden vazgeçilmesi nedeniyle önceden ödendiği iddia edilen kaparo bedeli ile ilgili yürütülen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 120 ada 236 ve 238 parsel sayılı 26.43 ve 190.89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 236 nolu parsel hisseli tapu kaydı, ifraz, taksim, harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 238 nolu parsel de tapu kaydı, ifraz taksim, harici satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde 236 nolu parsel için tapu kaydı, ifraz taksim, hibe, 238 nolu parsel için de tapu kaydı, ifraz, taksim, harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....

      Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.10.2003 tarihinde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kısmen kabul-kısmen reddi ile, taleple bağlı kalınarak harici satışa konu taşınmaz bölümü için 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte miras hisseleri oranında davalılardan tahsiline, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedeline ilişkin talebinin reddine dair verilen 17.09.2013 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, harici satıma dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde bedel istemine ilişkindir....

        Davacı alacaklı, kaparo bedeli olarak ödenen çek bedelinin davalıdan tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişmiş, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Davacının alacağının tespiti yönünden alınan bilirkişi raporunda, taraflar incelemeye ticari defter ve kayıt sunmadıkları, davacının bildirdiği ödemeler ile, davalıların dosyaya sundukları, dosya kapsamında davacının yapmış olduğu ödemelere ilişkin tespit edilenler ve davalının iade ile birlikte tanzim ettiği fatura (3886, 3638, 3645, 3885, 3900 nolu parsellerin satışına ilişkin) hesaplamaları kapsamında davacının ödemelerinden alacaklı kaldığı tutarın bulunmadığı bildirilmiştir. Dava konusu icra takip dosyasına, takip dayanağı çekin kaparo olduğuna ilişkin olarak 27.12.2005 tarihli davalı imzalı belgeler sunulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 125 ada 65 parsel sayılı 565,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ifraz, irsen intikal, taksim, tapu kaydı, harici pay satışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın Haziran 1334 tarih 10 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazineye ait olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, vekil edene ait taşınmaz hisselerinin satışı için vekil ile haricen anlaşma yapıldığı ve bedelinin vekile ödendiği halde tapu devrinin gerçekleştirilmediği iddiasına dayalı hisse devri karşılığı ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Eldeki davada, vekil eden ile vekil davalı konumunda olup, somut uyuşmazlıkta vekalet sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Harici satım sözleşmesine dayalı ödenen bedelin iadesine, yönelik açılan davada hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 25/06/2020 tarih, 2020/254 Esas, 2020/234 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

              a satıldığı, bedelinin alındığı, davacı ... emrine, davalı ... ... tarafından düzenlenen 15/11/1999 tarihli 4.500,00 TL bedelli senetten, senedin 1 nolu dairenin satışı için verildiği belirtilmiş, davalı dava konusu 1. ve 2. katta yer alan daireleri davacılara ayrı ayrı sattığını ve bedellerini tahsil ettiğini ikrar etmiştir. Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır....

                KARAR Davacı, ev kiralamak maksadı ile emlakçı ile görüştüğünü ancak emlakçının tavsiyeleri üzerine ...' a ait evi satın alma niyeti ile 1.000,00 TL kaparo verdiğini ve 10.000,00 TL lik senet imzaladığını, daha sonra söz konusu evi almaktan vazgeçtiğini ve ödediği kaparo ve senedin tarafına iadesini talep ettiğini ancak hakkında emlakçı tarafından takip başlatıldığını ve takibe yaptığı itiraz üzerine açılan davanın aleyhine sonuçlandığını, daha sonra hakkında daha önce imzalamış olduğu senede dayanılarak bir takip daha başlatıldığı, bu takibin davalı ... tarafından davalı ... ile birlikte kendisine yönelik olduğunu, hiç oturmadığı bir ev için yaklaşık 30.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle takibin dava sonuna kadar durdurulmasını ya da dosyaya yatacak paranın karşı tarafa verilmemesi yönünde karar verilmesini, davanın kabulü ile 10.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu