Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. Tüketici ve ... 4....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2022 NUMARASI : 2022/192 ESAS-2022/645 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16.05.2018- 19.09.2019 tarihleri arasında davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını, Ramazan Sungur’un kendisini çağırarak rut planlaması sonrasında hesap mutabakatı çıkaracaklarını söylediği, işyerinde normalde bu hesaplamaların üst üste yapılmadığı, işten çıkarmayı düşündükleri personel için böyle bir uygulama yapıldığı, tutanaklar tutularak haklı ve geçerli neden olmadan sözleşmesinin feshedildiğini belirterek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafında; "Tarafların iddia ve savunmaları, ıslah ve toplanan deliller ile yapılan yargılama sonunda; davacının harici satış sözleşmesi yapılan taşınmazın devri taahhüdü nedeniyle belirlenen satış bedelinin güncel koşullara uyarlanarak iadesini talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığı" erekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

    DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 25/02/2020 KARAR TARİHİ : 14/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davalı arasında; Yenimahalle 5....

      Gazetecilik şirketine kayyum olarak atandığını, atamadan sonra şirket bünyesinde yapılan araştırmada geriye dönük olarak birtakım muvazaalı işlemler yapıldığı ve kayyum atanan şirketin malvarlığının boşaltıldığının anlaşıldığını, şirket adına kayıtlı ... plakalı aracın 20/11/2015 tarihinde davalıya muvazaalı şekilde satıldığını ve satış bedelinin ödenmediğini tespit edildiğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine ve dava konusu aracın teslimi ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış tarihinde anılan şirkette çalışmadığını, işten ayrılırken şirketten alacağı bulunduğunu ve bu alacağa karşılık dava konusu aracın kendisine verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Davalı vekili her ne kadar yetkili servis formunun hasar tespit formu niteliğinde olmadığını, davacının teslim anında kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürmüş ise de ürünün davalının anlaşmalı olduğu taşıma şirketi tarafından davacıya teslim edildiği, kurulumunun da yine aynı şekilde davalının yetkili servisi tarafından yerine getirildiği, ürünün kutusunun yetkili servis tarafından açıldığı, açıldıktan sonra hasarın tespit edildiği görülmektedir. Yetkili servis tarafından ürünün harici darbeye maruz kaldığına dair bir tespit yapılmadığı gibi ürünün taşıma ve depolamadan kaynaklı hasar içerdiği tespit edilmiştir. Ürünün yetkili servis formundaki tespitlere göre ayıplı olarak davacıya teslim edilmiş olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür....

        Davacının dava dışı ...’la arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan alacak borç ilişkisinde, davalı da senet imzalamak suretiyle teminat verdiğine ve davacı da, imzası inkar edilmemiş söz konusu bu senede dayanarak ve genel hükümlere göre alacağının tahsilini talep ettiğine göre, davacının harici satış sözleşmesi nedeniyle, satış bedelini muhatabına ödediğini ispat etmesi halinde, ödediği bedelin iadesi için davalıya da başvurabileceğinin kabulü gerekir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, taraflar arasındaki harici araç satış sözleşmesinin iptali ile herkes verdiğini geri alır kuralına uygun şekilde, 23.8.2007 tarihli protokolün düzenlendiğini, bu protokole uygun davrandığı halde, davalının kendisi hakkında icra takibi yaptığını, ileri sürerek, bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

            Tüketici Mahkemesi'nin 2021/230 Esas 2021/1198 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, ilamın konusunun taraflar arasında geçersizliği tespit edilen gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen 21.396,00TL'nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, dolayısıyla takip dayanağı ilam geçersiz sözleşme ilişkisinin çözülmesi çerçevesinde davalı nezdinde davacının yaptığı satış bedelinin kendisine ödenmesine ilişkindir. Bu yönüyle mevcut ilam eda hükmüdür. Şikayet davacının tarafından bu hali ile menfi tespit olduğu ileri sürülmüş ise de karardaki tespit hükmü eda hükmünün öncülü niteliğinde olup davanın ve verilen hükmün menfi tespit hükmü olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu nedenlerle şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....

            Davalı vekili, iddialarının yerinde olmadığını, fazla ödemenin bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş menfi tespit istemi yönünden %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu