İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, harici araç satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan Harici Satım Sözleşmesi kapsamında davalı tarafından paletli Excavatör tipi aracın müvekkiline satımı konusunda anlaşmaya varıldığını ve satım bedeli olarak müvekkilince 7.008.75 TL.ve 34.480.00 USD.nin düzenlenen dekontlarla davalıya ödenmiş ise de davalı yanın satıma konu aracın devrini vermediğini, bu durum karşısında ödenen tutarın tahsiline yönelik davalı aleyhine takip başlatılmış ise de itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaliyle, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazmitanının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 1-)Mahkemenin kararına dayanak yaptığı harici satış sözleşmesinde tarih ve her iki tarafın da imzası bulunmamaktadır. Bu nedenle söz konusu harici taşınmaz satışına ilişkin sözleşme tarafları bağlamaz.Kaldı ki, taraflarca imzalanmış adi bir satış sözleşmesi olsa dahi bu sözleşme ile taşınmazın devrinin mümkün olmamasına göre sözleşme geçersizdir....
Somut olayda; davacı taraf davalı ile yaptığı harici araç sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bir kısmını, aracı davalıya teslim etmesine rağmen davalıdan tahsil edemediğini, davalının aracı kullanması nedeniyle kullanım bedelini talep ettiğini belirterek itirazın iptali talebinde bulunmuş, davalı da, beyanlarında davalının resmi devre yanaşmadığı, bakiye bedeli de ödemek istemine rağmen davacının satış bedelini kabul etmediğini, kendisinin iyi niyetli zilyet olduğundan kullanım nedeniyle tazminat bedelinden sorumlu olmadığını,taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin kira sözleşmesi olmayıp harici araç satış sözleşmesi olduğunu beyan etmiştir. Taraflar arasında araç harici satım sözleşmesi bulunduğu hususu iki tarafın da kabulündedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, harici satım sözleşmesi kapsamında davalıya ödenen daire bedelinin harici satış sözleşmesinin feshi nedeniyle iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı aleyhine Ereğli İcra Dairesi'nin 2018/926 E. Sayılı dosyası ile "07/12/2016 ev almak için verilen tapunun devredilmemesi nedeniyle geri iadesi" sebebine dayalı olarak takip başlatılmış olup borca itiraz üzerine takip durdurulmuştur. Taraflar arasında düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmayan 30/11/2016 tarihli adi yazılı daire satış sözleşmesi ile davalının Orhangazi Mahallesi, 8 ada, 8 parsel sayılı taşınmazda yapacağı binadan bir adet bağımsız bölümü davacıya satmayı vaat ettiği, satış bedelinin 165.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı sabittir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2011 NUMARASI : 2009/2215-2011/1485 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile 26.07.2007 tarihli harici araç satım sözleşmesi yaparak 5.900TL bedeli davalıya nakden ödenmesine rağmen, araç devrinin sağlanmadığı gibi bedelin iadesi için başlatılan Antalya 3. İcra Müdürlüğü 2009/7236 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....
Harici satış nedeniyle davalıya ödeme yapıldığı hususu ile ödenen miktarın ispatlanması halinde; yapılacak iş; dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmeli, denkleştirici adalet kuralları da göz önünde bulundurularak ödenen bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesi istenmeli, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alındıktan sonra ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin davacının talebi de göz önüne alınarak davalıdan tahsiline karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 388/4....
Davacı, dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istemi dışında terditli olarak, sözleşme ile ödenen bedelin çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle ulaşacağı alım gücünün hesaplanarak dava tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, taşınmazlardaki payların halen davalı adına tapuda kayıtlı olduğu ve davacının taşınmazdan faydalanmaya devam etmesi karşısında ödediği değerin güncellenmiş bedelini istemeye hakkı olmadığı gerekçeleriyle davacının bedelin tahsiline ilişkin isteminin reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....
yerin davacıya kiralanması nedeniyle kaporo olarak veridiğini söyleyerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, taşınmazın harici satım sözleşmesiyle satın alınması ancak satıştan vazgeçilmesi nedeniyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsiline ilişkindir.Somut olayda, davacı tarafça davalıya üç ayrı kalemde ödeme yapıldığı iddia olunmaktadır....
Mahkemece; ''...sözleşme tarihi 15/02/1989 tarihinde Borçlar Kanunun'da düzenlenen genel zamanaşımı süresinin geçtiği...'' gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; davacı ile davalıların murisi arasında düzenlenen 15.02.1989 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince davalılar murisine ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda dava tarihindeki alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin tahsili istemine ilişkindir....