Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

    DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İş bölümü sorunu, öncelikle irdelenmelidir. ( HMK m.352)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 29.06.2010 No : 551/363 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait aracın harici sözleşme ile davalıya satıldığını, peşin alınan satış bedeline karşılık teminat senedi verildiğini, davalıya aracın resmi devrini alması için yapılan müracaattan sonuç alınamadığını, bu arada davalının teminat senedini icra takibine koyduğunu iddia ederek 2008/6312 esas sayılı icra takibi ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

        . - DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 07/07/2022 YAZIM TARİHİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2022 tarih ve ......

          Taşınmazın davacıya tapuda devrine ilişkin resmi satış sözleşmesinin incelenmesinden;davacının vekili olarak Ali Sümbül isimli kişi ile davalı şirket vekili arasında 26/8/2015 tarihinde imza altına alındığı,davalı satıcı tarafça taşınmazın satış bedelinin nakden ve tamamen alındığının bildirildiği, taşınmazın satışı sırasında taşınmaz üzerinde dava harici Kuveyt Türk Katılım Bankası lehine 29/1/2009 ve 29/4/2014 tarihlerinde tesis edilmiş 1.000.000- tl.bedelli iki ayrı ipoteğin bulunduğu anlaşılmıştır. Taşınmaz satış resmi senedinde davalı satıcı şirketçe satış bedelinin tamamının tahsil edildiğinin açıkça beyan edilmesi,harici satış sözleşmesinde kararlaştırılan ödeme tarihlerinin de taşınmazın tapuda devrinden önceki tarihlere isabet etmesi karşısında satış bedelinin davacı tarafından ödenmediği yönündeki davalı tarafın iddialarına itibar edilemez....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptali tescili ya da harici satışa konu olan taşınmazla ilgili olarak sözleşmenin feshi, satış bedeli olarak ödenen paraların iadesi, satış bedeline karşılık verilip henüz vadesi gelmeyen tahsil edilmeyen senetler yönünden de borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iadesi ile ödeme halinde bedellerinin tahsiline ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci 3....

            Alıcının satıcıya harici sözleşmede yazılı değer üzerinden ödemede bulunduğunun sabit kabul edilmesi hâlinde dahi, sözleşme ile yüklendiği devir ve teslim borcunu ifa eden satıcının, alıcının bunun karşılığında ödediği satış bedelini geçerli ve hukuksal bir nedene dayalı olarak tahsil etmesi, sebepsiz zenginleşme olarak kabul edilemeyecektir. Zira sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için kişinin haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına mal edinmesi gereklidir (BK m.61). 20. Somut olayımızda; davalının zararı, harici sözleşme gereğince kararlaştırılan satış bedelinin ödenmesinden değil, tapudaki satış ve resmî senedin düzenlenmesi sırasında tapu masraflarından kaçınmaya yönelik eksik satış bedelinin bildirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Başka bir anlatımla davalı sebepsiz zenginleşmemiş ve fakat davacı alıcı ön alım davası sonrası taşınmaz mülkiyetini gerçek bedeli geri alamadan kaybederek fakirleşmiştir....

              A.Ş.’nin ibraz ettiği EFT makbuzundan, davalı tarafın dava açılmadan önce davacıya 12.700.- TL'nin iade edildiğinin tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafça bu paranın kapora iadesi değil fazla ödemenin iadesi olduğu savunulmuş ise de davacı tarafça fazla ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, davalı finans şirketinin süresinde satıcıya ödeme yaptığı, 6361 sayılı Kanun'un 25. maddesi gereğince üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, malın üretici davalı tarafından davacıya teslim edilmemesinde kusurunun bulunmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşme ile malın tesliminin taahhüt edilmediği ve malın teslim edilmemesi nedeniyle kiralayandan talepte bulunulamayacağının kabul edildiği gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.02.2010 No : 695-67 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 09.04.2008 tarihli harici araç satış sözleşmesi imzalandığını, buna göre 1998 model ticari aracın müvekkiline satıldığını, müvekkilinin araç karşılığında dava konusu yapılan 3 adet senedi verdiğini, ancak vadesinde senetlerin müvekkilince ödenmemesi üzerine aracın davalıya iade edildiğini, buna rağmen davalı yanca 09.04.2008 tarihli senet dışındaki 30.06.2008 ve 30.07.2008 vadeli senetlerin icra takibine konulduğunu, dava konusu senetlerin aracın iadesi nedeni ile bedelsiz kaldığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 oranından aşağı olmamak kaydıyla inkar...

                  UYAP Entegrasyonu