Öte yandan yerel mahkemenin gerekçesinde sözünü ettiği harici oto alım sözleşmesi davacı ile davalı şirket arasında imzalanmış olup, davalı ...'in anılan sözleşmede imzası bulunmamaktadır. Çek, kural olarak bir ödeme vasıtası olup davalı ... sözü edilen harici satış sözleşmesinin kendisini bağlamadığını savunmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı ... hakkında taraf şirketler arasında düzenlenen harici oto alım sözleşmesi gerekçe yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar ... ve ... Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık oto satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle satış karşılığında verilen teminat senedinin iadesi istemine ilişkin olup, karar sulh hukuk mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/103 ESAS, 2020/229 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Filiz Güngör tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri T4 T2 ve T1 ile davalı taraf arasında haricen tanzim edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçersizliklerinin tespiti ve müvekkillerinin geçersiz sözleşmeler nedeniyle...
nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5. maddesi uyarınca 818 Sayılı Borçlar Kanunu’ndaki sürelerin uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 20/05/2010 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından malın ayıplı olması sebebiyle noter ihtarının 11/06/2010 tarihinde çekildiği, davacının geri isteme hakkını öğrendiği ihtar tarihinden itibaren 11/06/2011 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu, davalı taraf süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasında düzenlenen harici araç satım sözleşmesinden doğan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. T.B.K.’nun 146. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir....
in maliki olduğu aracı davacıya harici oto satış sözleşmesi ile satıp, bedelini peşin olarak aldığı ve aracın davacıya teslim edildiği, sonradan satış işleminden davalının vazgeçtiği, noter işlemini yapmadığı, 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi uyarınca dava konusu aracın harici satışı geçersiz olup, böyle bir satış haricen satın alan kişiye herhangi bir hak sağlamayacağından satış sözleşmesi olduğundan aynı sözleşmede öngörülen cezai şart talebinin geçersiz olduğundan cezai şartın tahsili ve aracın devrine ilişkin istemlerinin reddine, dava konusu araç halen davalılarda bulunduğu, aracın harici satış sözleşmesi ile satışı davacıya mülkiyet yönünden herhangi bir hak vermediğinden hukuken geçersiz sözleşme nedeniyle herkesin aldığını iade yükümlülüğü bulunduğu,davalıların dava tarihi itibariyle temerrüde düştükleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, araç devri ve cezai şarta ilişkin taleplerin harici satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...
Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının mümkün olmadığı gerekçesiyle iptal ve tescil davasının, harici satış sözleşmesinin yapıldığı tarih itibarıyla Borçlar Kanunu’nun 66.maddesindeki 1 ve 10 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesiyle tazminat davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....