Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin aldığı 39.400 davacıya iadesi gerektiği, cezai şart yönünden ise sözleşmeye göre davacının cezai şarta ilişkin talebi yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden 2010/16672-12074 davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında düzenlenen 16.11.2007 tarihli harici taşınmaz satım sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi ile cezai şartın tahsiline ilişkindir. Davaya konu taşınmaza ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan 16.11.2007 tarihli harici satış sözleşmesinin Borçlar Kanunun 213.maddesi gereğince, resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğundan, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartta geçersizdir....

    Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal imal, satış ve teslimden kaynaklı ayıplı malın iadesi, bedelinin tahsili, menfi ve munazam zararın tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 01/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali menfi zararın tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan araç satış sözleşmesi gereğince müvekkilinin davalıdan ... plakalı araç karşılığında 4.000.TL peşin , değeri 11.000.TL olan bir otomobil ve bankaya 36 ay boyunca 1.500.TL ödemeyi kabul ettiğini ,ancak davalının araç üzerindeki rehni kaldırmadığını bu nedenle aracın haczedildiğini, ayrıca aracın bulunduğu yerde çalındığını belirterek araç sözleşmesinin iptali ile davalıya araç bedeli için ödenen miktarın iadesi ve uğranılan menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Bu durumda talep sonucunun azaltılan kısmı olan ayıplı malın iadesi ve bedelin geri verilmesi talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken satış bedelinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, cihazın davalıya iadesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; ayıplı malın satıcıya iadesi ile satış bedelinin geri verilmesi talebi bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu talep yönünden davanın kabulü doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın kısmen kabulüne, 13.669,59-TL onarım masrafının davalılardan tahsiline, davacının cihazın kullanılamamasına dayalı tazminat talebinin reddine, ayıplı malın satıcıya iadesi ile satış bedelinin geri verilmesi talebi bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          Harici satışlarda Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkı niteliğinde kişisel hak bahşeder. Şu da ifade edilmelidir ki, 10.7.1940 tarih 2/77 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında "Haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir." Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, öncelikle; taşınmazı haricen satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olacağı ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedel; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel mi? taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç) bedeli mi?...

            Tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Mahkemece iş sözleşmesinin feshinin geçersiz olması sebebiyle davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak hüküm fıkrasında “Davacının işe iadesi için süresi içerisinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar süre yönünden en çok 4 aylık ücret ve sosyal hakların davacıya ödenmesine,” şeklinde eda hükmü kurulması hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Limited Şirketine başvurularak, malın sipariş evsafına ve satış akdi hükümlerine uygun olup olmadığının araştırılmasının istenildiği, gözetim şirketinin 4.7.1998 tarihli raporunda, yapılan kontrolde, büyük miktarda hasarlı (delik, çürük, içi boş, benekli, farklı boyutta) mala rastlanılmasından dolayı malın satış akdi hükümlerine aykırı olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği; 29.7.1998 tarihinde idarece yapılan muayene ve kontrol sonucu, malın giriş ayniyatına uygun olduğu tespit edilerek, aynı tarihte, idarece mahrecine iade kararı verildiği, ... gün ve ... sayılı gümrük çıkış beyannamesi ile malın mahrecine iade edildiği, 13.10.1998 tarihinde de, ödenen vergi ve resimlerin iadesinin davalı gümrük müdürlüğünden istenildiği hususlarının anlaşıldığı; bu duruma göre, ithal edilen eşyanın gümrükten çekildiği tarihten itibaren, Gümrük Kanununun 85'inci maddesinin 2-a bendinde öngörülen iki aylık süre içinde, eşyanın satış akdi hükümlerine...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                Dava, ayıplı malın bedelinin iadesi davasıdır. Davacı, dava konusu malın ayıplı olduğunu ispat külfeti altındadır. Dosyadaki mevcut raporlar, dava konusu makinenin ayıplı olup olmadığını tespit etmek bakımından yetersizdir. Somut olayda mahkemece dosya bilirkişiye tevdi edilerek görüşüne başvurulmuş ise de, Mahkemece alınan bilirkişi raporu, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda alınmış olup ayıplı olduğu iddia edilen makinada herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Davalı açıkça bu hususta bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmasına rağmen mahkemece itiraz değerlendirilmemiştir. Alınan bilirkişi raporu yetersiz olup hükme elverişli değildir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 11/06/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.900 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 11.06.2014 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 9.900 TL'nin iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, Taraflar arasında 11/06/2014 tarihinde düzenlenen ... Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, Davacı tarafça ödenen 9.900,00 TL'nin davalıdan tahsiline, Taraflar arasında 11/06/2014 tarihinde düzenlenen ......

                  UYAP Entegrasyonu