Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/75 esas, 2021/139 karar sayılı kararında: Davacıların, murisi Mehmet Biçin ile dava dışı Cevahir Açar arasında taşınmazın devri hususunda 07/10/1959 tarihinde harici satış sözleşmesi yapıldığı, davacıların harici satış sözleşmesine konu taşınmazın üzerine murisleri Mehmet Biçin tarafından üç adet ev ve üç yüzden fazla ağaç dikildiğini ve yapıların değerinin taşınmazın değerinden fazla olduğunu iddia ederek temliken tescil talebinde bulunduğu, harici satış sözleşmesine konu taşınmazın kadastro tespitinin 27/01/1959 tarihinde kesinleştiği ve çapa bağlandığı, çaplı taşınmazda iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği, o halde davacıların murisinin iyiniyetli olduğundan bahsedilemeyeceği, nitekim Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/3818 Esas, 2019/3835 Karar sayılı emsal ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2018/1560 Esas, 2019/270 Karar sayılı emsal ilamının da bu doğrultuda olduğu anlaşılmakla; -Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....

- K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında müvekkiline ait bir pikap devri konusunda sözleşme yapıldığını, ... makinelerinin davalıya ... gün sonra teslim edildiğini, ancak pikabın teslim edilmediğini, ... makinelerinin karşılığı olan çekler zamanında ödenmediği için icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkiline karşı menfi tespit davası açtığını, dava neticesinde sözleşmenin geçersizliği nedeniyle ödenen bedellerinin iadesi ve teslim alınan ... makinelerinin iadesi durumunun oluştuğunu, ... makinelerinin dava sonuçlanıncaya kadar davalı tarafça kullanıldığını, müvekkilinin araçların teslimine ilişkin icra takibi başlattığını, ancak davalının hacizli olduğundan bahisle araçları teslim etmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... makinelerinin kullanım ücreti olan ....000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ayıbın tespiti halinde alıcının seçimlik hakları bulunmakta olup; bu seçimlik haklar kapsamında alıcı, satılan malı kendisinde tutmak niyetindeyse, ayıp nedeniyle malın değerinde meydana gelen değer azalmasını satıcıdan talep edebilir. Bu indirim talebine ilişkin olarak uygulamada ----- edilmekte olup; satış tarihi itibarıyla ayıpsız olan değerle ayıplı değer arasındaki fark oranı hesaplanarak, tespit edilen oran satış bedeline uygulanarak yüzde hesabıyla satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bulunmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, satış tarihi itibarıyla emsal ayıpsız araç değerinin--- olduğu, nispi metod uygulandığında, iki tutar arasında --- tutarına tatbik edildiğinde, indirime esas değerin --- olduğu, bu durumda satış bedelinden indirilebilecek tutar --- olduğu, tespit edildiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/13568 Esas sayılı dosyasında peşin ödediği bedelin iadesi için takip başlattığını ve takibe yapılan itiraz üzerine de Afyonkarahisar 1....

      Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Mahkemece davacının başka bir sözleşme yapma fırsatını kaçırmış olması nedeniyle menfi zararının 3.103,00-TL olduğu gerekçesiyle davacının menfi zarar talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; 4077 sayılı Kanunda sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan seçimlik haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) mevcut değildir. Kanunda tüketicinin seçimlik hakları sınırlı olarak sayılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat, menfi tespit ve alacak; birleştirilen davada menfi tespit isteminden dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.12.2022 gün ve 2022/2983 Esas, 2022/7479 Karar sayılı ilâmı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilâmında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

          Noterliğinin 20/09/2019 tarih 09051 yevmiye sayılı satış sözleşmesinin iptali ile satım bedelinin iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak yine davacının dava dilekçesinde noter satış sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi talebi dışında aracın davalı adına trafiğe tescilini talep etmiş olup, trafiğe tescil işlemi idari işlem olduğundan ve Mahkememizce idareyi zorlayıcı karar verilemeyeceği, yine taraflar arasındaki satımın ticari iş kapsamında ve ticari işletmelerle ilgili olmadığı, bu nedenle davacının yasal faiz talep edebileceği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla davacının bu yönlerdeki taleplerinin reddedilerek davanın kısmen kabulüne" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....

          Diğer talep kalemi olan davacının oğlu tarafından gönderilen -------- iadesi konusunda ise parayı gönderen tarafın davacı şahıs olmaması nedeni ile paranın iadesi talebinin de davacı taraftan gelmesi beklenemeyecektir. Bu nedenle de icra takibinde taraf olması nedeni ile eldeki davada aktif husumeti doğal olarak elinde bulunduran davacının talebinin ancak esastan reddine dair karar verilmesi gerekmektedir. İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının ispatlanamaması nedeni ile reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının-- Esas sayılı takibi ve takibe konu edilen çek nedeni ile Menfi Tespit istemli davasını ispatlanamaması nedeni ile REDDİNE, 2- Davacının sözleşme gereği ödenen paranın iadesi istemli davasının aktif husumet yokluğundan usulden reddine....

            İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında 12/03/2020 Tarihinde davalıya ödenen 260.000,00 TL bedelin davacı hesabına iade edildiği anlaşılmakla bu miktar istem yönünden davanın konusuz kaldığına karar verilmiş, davacının diğer alacak kalemleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun'un 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi" tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

            Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, iş sözleşmesinin feshinin geçersiz nedene dayandığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iş sözleşmesinin feshi haklı veya geçerli nedene dayanmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 18 vd. maddeleri uyarınca feshin geçersizliği istemi yani işe iade davasında kurulacak hüküm tespit hükmü niteliğindedir. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez....

              UYAP Entegrasyonu