Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 2- Dava konusu harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince davacı tarafından ödenen 450.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya geri iadesine(ödenmesine), 3- Dava konusu harici satış sözleşmesinde satış bedelinin %50 fazlası ile iade edileceğine ilişkin cezai şart konulmuş ise de yapılan taşınmaz satışı resmi şekilde yapılmadığından resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satışı geçersiz olduğundan geçersiz satışa dayalı olarak cezai şart istenilmesi olayımızda satış bedelinin %50 fazlası ile iadesi hukuken mümkün olmadığından davacının fazlaya dair talebi olan satış bedelinin %50 fazlası ile iadesi talebinin reddine karar verilmiştir....

DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, harici gayrimenkul alım-satım protokolune aykırı davranıldığı, cezai şartın talep edilmeyeceği iddialarına müstenit takibe karşı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Takip dosyasında takip talebinde borcun sebebi kısmında "21/09/2019 tarihli gayrimenkul alım-satım protokolü" belirtilmiş, alacağın cezai şart mı, simsarlık ücret mi olduğu belirtilmemiştir. Davacı, davalı ile arasındaki protokole dayanarak icra takibi başlatmıştır. Hukukumuzda egemen ilke "şekil serbestisi" olmakla birlikte bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için yasada belirlenen şekle uygun olarak yapılması zorunludur. Gayrimenkul alım-satım sözleşmesi resmi, simsarlık sözleşmesi yazılı şekle tabidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taşınmazın harici satış sözleşmesinden kaynaklanan icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve takibin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacılar , ...’e ait aracın satışı için ... ile davalı arasında 4.3.2000 tarihli harici satış sözleşmesi imzalandığını, 3.500,00 YTL olarak kararlaştırılan bedelin 2.500,00 YTL sinin ödendiğini, davalının uyarıya rağmen bakiye bedeli ödeyip aracın devrini almadığını, kayıt maliki ...’nin borcundan dolayı aracın haczedilip davalıdan alındığını, davalının bedelin iadesi için açtığı itirazın iptali davası sonucu bedelin iade edildiğini, davalının haksız suçlaması nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanıp beraat ettiklerini,aracın davalı elinde iken çok büyük hasara uğradığının mahkemece tespit edildiğini ileri sürerek 2.240,00 YTL hasar, 500,00 YTL davacılar için ayrı ayrı manevi tazminat ve aracı kullanamamaktan dolayı 100,00 YTL maddi tazminatın fazlasını saklı tutarak davalıdan tazminini istemiştir....

      Dosya kapsamı itibariyle; dava konusu satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın tapulu taşınmaz olup olmadığına dair tapu kaydının tüm tedavülleri içerir şekilde dosya içinde bulunmadığı görülmüştür. Tapusuz taşınmazların harici satışı menkul satışı hükmünde olması itibariyle taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde harici satış sözleşmeleri geçerli ise de, tapulu bir taşınmaz malın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve doğrudan gözönünde tutulur. O halde harici satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın satış tarihi itibariyle tapulu olup olmadığı kesin olarak anlaşılamadığından, mahkemece öncelikle bu hususta araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir....

        Bu nedenle davalıya 02.05.2006 tarihli harici sözleşme nedeniyle ödediği 110.000 TL’nin iadesi gerektiği açıktır. Ne var ki; davacımız ... daha evvel 30.09.2007 vade tarihli 100.000 TL’lik bir bononun tahsili amacıyla davalımız ... aleyhine takip başlatmış, ... tarafından iş bu bonodaki imza inkar edilerek, 100.000 TL’lik bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti amacıyla icra hukuk mahkemesinde menfi tespit davası açılmış, mahkemece; yapılan incelemede; bono üzerine ...’e atfen atılan imzanın ... eli ürünü olmadığı tespit edilerek takibin durdurulmasına karar verilmiş; karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 30.10.2010 tarihinde kesinleşmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/717 Esas KARAR NO : 2023/85 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 02/11/2021 KARAR TARİHİ : 01/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında Finansal Kurumlar Birliğinin ... tarih ... tescil numaralı ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmeye konu malın kiracıya teslim edildiğini, davalıya ödemede temerrüde düştüğü finansal kira borçları nedeniyle ... 3....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/616 Esas KARAR NO : 2021/605 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 03/11/2020 KARAR TARİHİ : 24/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında, Finansal Kurumlar Birliğince ... tarih ... tescil numarası ile tescilli ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmelere konu malın davalı kiracıya teslim edildiğini, davalıya ödemede temerrüde düştüğü finansal kira borçları nedeniyle ... 56.Noterliğinden ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borçların yasal sürede ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, belirtilen borçların 60 gün içinde ödenmediğinden Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedildiğini, açıklanan nedenlerle finansal kiralama sözleşmesine konu mülkiyeti müvekkili...

              Sayılı dosyasından menfi tespit davası sonucu verilen karar kesinleşmediğinden icra dosyasına yatan paranın borçlulara iadesi mümkün olmadığından, 20/05/2021 tarihli kararın 3 nolu bendindeki "dosyaya yatan bedelin menfi tespit kararı kesinleşmeden borçlu vekiline iadesi talebinin reddine" ilişkin kısmı da usul ve yasaya uygun olduğu gibi, menfi tespit dosyasından verilen karar doğrultusunda takibin durdurulmasına, yeni düzenlenecek ödeme emri tebliğ ve kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin haciz ve kesinleştirme taleplerinin kabulüne ilişkin 2 nolu bendindeki işlem de usul ve yasaya uygundur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin kısmen yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

              Davacı satış bedelinin menfi zararla birlikte tahsili için İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün 2019/31881 Esas sayılı dosyasında başlattığı takipte taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı tarafından satış bedeli olarak davalıya ödenen 68.000,00 TL ve menfi zararın alacak toplamı üzerinden takip yapıldığı davalı borçlunun satış bedeline ilişkin itirazda bulunmadığı menfi zarar ilişkin itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin feshi nedeni ile uğradığı zarara ilişkindir. Bu zararın tespiti yargılama sonunda belirlenecektir. İİK 257 maddesi gereğince ihtiyati hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Davacının alacağı yargılama sonunda belirleneceğinden vadesi gelmiş borcun bulunduğundan bahsedilemez....

              UYAP Entegrasyonu