"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık, harici araç satış sözleşmesi dolayısıyla verilen bonolar dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay ( 13. ) Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ( 13.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şubesi ile yaptığı satış sözleşmesinin feshine satım ve eser sözleşmesi konusu çift taraflı vakum makinesinin mahkemenin takdir edeceği tarafa iade edilmesini, İİK 72. Maddesi gereğince menfi tespit davası konusu yaptığı 44.044,81.-TL'nin işbu dava sonuna kadar davalı banka tarafından icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki davacıya ait inşaatın yapı kullanma izni alınması işini içerir hizmet sözleşmesinin iradeyi sakatlayan sebeplerle geçersizliği nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespit sonucunda makinenin imalat hatalı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalıya noterden gönderilen ihtar ile sözleşmeden döndüklerini bildirdiklerini, satış bedelinin iadesi sözkonusu olacağından, davalıya verilmiş olan toplam 35.000-TL bedelli 4 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile sözleşme gereğince ödediği 105.000-TL' nin de iadesini talep etmiştir. Davalı vekili, yetkili yerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye uygun ifada bulunduğunu, dava konusu 2. el makineyi teslimde birkaç günlük gecikme olduysa da davacının malın teslimini kabul edip sözleşmeye devam ettiğini, sorunsuz bir biçimde makinenin davacıya teslim edildiğini, üretim hatası olmadığını, ayıp ihbarının süresinde olmadığını, soyut beyanlarla yapılan tespite dair rapora da itiraz ettiklerini beyanla, davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/293 Esas KARAR NO : 2018/826 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/04/2018 KARAR TARİHİ : 28/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının yapılan incelemesi sırasında; dava dilekçesinde, davanın kısmi dava olarak açıldığı ,ancak dava değerinin aynı zamanda geçersizliği iddia edilen müteselsil kefalet sözleşmesinin tutarı olan 575.000,00 TL olduğu anlaşılmakla ( dava açılışında yatırılan 170,78 TL peşin harç mahsup edildikten sonra ) 9.648,79 TL peşin harçın yatırılması için davacı vekiline ihtaratlı tebligatın tebliğine rağmen eksik peşin yatırılmadığından dosyanın Harçlar Kanunun 30 ve HMK.1501. maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın işlemden kaldırıldığı ... tarihinden itibaren...
Mahkemece, ifanın imkânsız hale geldiği tarih tespit edildikten sonra, zamanaşımının 10 yıl olduğu göz önüne alınarak zamanaşımını değerlendirmesi gerekirken; yanılgılı gerekçelerle davanın zamanaşımından reddine ilişkin hüküm verilmiş olmasınınDava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin, taşınmazın tapuda devrinin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı satıcıdan istirdatı istemine ilişkin alacak davasıdır. Konuyla ilgili Yargıtay 3. HD.nin 2014/16520 E, 2015/2900 K sayılı ilamında, "Taraflar arasında imzalanan "tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme" resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK. m 706, BK. m 213, Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanunu 60) Bu nedenle de geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Davacı (alıcı) ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir....
Şti’nin tüm malvarlığının bu şirkete aktarıldığı, yine davaya konu taşınmaz satış sözleşmesinin de satıcı sıfatıyla bahse konu ... ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince; davaya konu 17/12/2013 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesine istinaden yapıldığı iddia olunan ödemenin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, temyiz olanan bölge adliye mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğidir....
Şti’nin tüm malvarlığının bu şirkete aktarıldığı, yine davaya konu taşınmaz satış sözleşmesinin de satıcı sıfatıyla bahse konu ... ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince; davaya konu 17/12/2013 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesine istinaden yapıldığı iddia olunan ödemenin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir....
Davacının harici satış nedeniyle davalılara harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....
KARAR Davacı vekili, vekil edeninin, davaya konu 20 numaralı bağımsız bölümü, 1.10.2012 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile satın aldığını, satış sözleşmesi uyarınca aylık ödemelerin davalıya yapıldığını, buna rağmen sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak tek taraflı şekilde feshedildiğini açıklayarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, olmaz ise taşınmazın rayiç bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, satış sözleşmesinin gerekli şekil şartını taşımadığından geçerli olmadığını, sözleşmesinin vekil edeni tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının sözleşmeye konu taşınmazın bedelini tam olarak ödemediğini beyanla davanın reddini savunmuştur....