Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu durumda, harici satış sözleşmelerinin akdedildiği tarihte tapuda kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazlar için düzenlenen harici satış sözleşmelerinin haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği açıktır. Öte yandan; taraflar arasında harici satış sözleşmesinin mevcut olduğunun davalı tarafından kabul edilmiş olması vakıayı ikrar olup, davanın kabulü anlamına gelmeyeceği kuşkusuzdur. Davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden tazminat talebinde bulunmuştur. Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler....
Bu dava sürerken, 01.09.2004 tarihli harici sözleşme uyarınca bakiye satış bedeli olan 10.000 TL nin tahsili için davalı ... tarafından başlatılan takibe karşı davacının açtığı 2006/511 Esas sayılı menfi tesbit davası ile davalı tarafından karşı dava olarak açılan itirazının iptali istemli davanın, 2007/180 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, davaların birleştirildiği 2007/180 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda da; davacının bakiye satış bedeli olan 10.000 TL yi davalıya ödediği gerekçesiyle davacı tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne, davalı tarafından karşı dava olarak açılan itirazın iptali davasının ise reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca onanarak 19.01.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece; ... 2....
T4 : 2-T5 DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR TARİHİ : 17/02/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022 Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T3 vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar Küçükali tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ve özü itibariyle; Müvekkil ile davalı T5 Yapı San. Tic. Ltd. Şti. Arasında şirketin maliki ve yüklenicisi olduğu Şanlıurfa İli merkez ilçesi Dağeteği Mah....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satın alınarak teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı. 2. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davacılar, davalı şirket tarafından satışa sunulan 40 nolu meskeni davacı Birsen'in 11.11.2005 tarihinde tapuda yapılan resmi satış akti ile 6.000 YTL bedelle satın aldığını, satış bedelinin ödendiğinin resmi senette yazılı olduğunu, davacı Atilla'nın satış aktine taraf olmadığını, davacının dayandığı harici sözleşmede davacı Birsen'in imzasının bulunmadığını, kaldı ki sözleşmede ödeme zamanının belirlenmediğini, borcun tamamen ödenmiş olduğunu ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, 40 nolu meskeni 21.10.2005 tarihli harici satış sözleşmesi ile 128.000,00 YTL bedelle davacılara sattıklarını, harici sözleşmeyi her iki davacı adına Atilla'nın imzaladığını, tapuda davacı Birsen adına işlem yapıldığını, davacıların satış bedelinden toplam 112.500,00 YTL ödediklerini, bakiye 15.450,00 YTL alacakları bulunduğunu, faizi ile birlikte tahsili için icra takibi başlattıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin harici satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte taşınmazın tapuda kayıtlı olması nedeni ile harici satışın geçersiz olduğu ve tazminata ilişkin talep yönünden de zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davacılar vekilinin tazminat isteğinin reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dava; tapuda kayıtlı taşınmazın tapu dışı yolla satın alınması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi isteğine ilişkindir....
Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yükleyen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Vaat borçlusunun sözleşmenin yapıldığı tarihte taşınmazın maliki olmaması sözleşmenin sıhhatine tesir etmez. Davaya konu taşınmaz vaadi sözleşmesi geçerlidir. Her ne kadar Dairemizin bozma ilamının 4. ve 5. paragraflarında "Tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri gereği resmi şekle bağlı olduğu tartışmasızdır. Harici satışlar geçersizdir....
Mahkemece, taraflar arasındaki harici gayrimenkul satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından dolayı geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmede yer alan cezai şartından geçersiz olacağı, bu nedenle tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermeleri gerektiği nedeniyle davanın kabulüne davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Dosya kapsamına göre; dava, emlakçı huzurunda yapılan simsarlık sözleşmesi ile alıcı tarafından satıcıya verilen kaporanın iadesi talebine ilişkin olup, hukuki dayanağı TBK m. 170 vd. maddeleri olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince yanlış nitelendirme yapılmak suretiyle taraflar arasındaki sözleşmenin harici düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak değerlendirilip, bu nedenle sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde verilenlerin geri istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2018/483 E - 2019/440 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin İstanbul 10.Noterliğinin 07.05.2018 Tarih, 07170 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile satıcısı davalılardan T5 den İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Yeşilkent Mah. 2945Ada, 59 Parselde yapımına başlanılan "INNOVIA 4" adlı projeden C-2 Blok 16. Kat, 181 Numaralı Bağımsız Bölüm Numaralı taşınmazın satışı konusunda bir nevi taksitli satış sözleşmesinde anlaşmaya vardığını, bu sözleşme hükümleri doğrultusunda müvekkil tarafından satıcı ve işbu davanın davalılarından T5'na 30 adet nama yazılı tüketici senedi vermdiğini, devamında davalı şirket T5 Beyoğlu 30....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1100 Esas KARAR NO : 2021/387 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 10/11/2017 KARAR TARİHİ : 18/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dosyasının tarafların duruşmaya gelmemeleri nedeni ile 12/01/2021 tarihinde davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 AYLIK yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....