Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ..., aracının kazadan önce çalındığı ve araç üzerinde tasarruf hakkı kalmadığı gerekçesine dayalı olarak araç işleteni sıfatının bulunmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkeme tarafından da davalının bu savunmasına itibar olunarak ve davalının aracının çalındığına ilişkin...'na yaptığı şikayet üzerine yürütülen soruşturma dosyası gözetilerek olay tarihinde davalının araç maliki olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir....

    Davalılar ... ... ve ... ..., dava konusu araçla bir ilgilerinin bulunmadığını, resmi veya harici şekilde davacıya araç satmadıklarını savunarak davanın reddini dilemişler, diğer davalılarda davanın reddi gerektiğini savunmuşladır. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, 5.137.084.500 TL'nın diğer davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar Salıh ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan ... ve ... ...'den haricen satın aldığı aracın daha sonra kendisine kati satışının yapıldığını, ancak katı satişa dayanak vekaletnamenin sahte olması nedeniyle aracın adına tescilini yaptıramadığını ve elinden alındığını iddia ederek bu davayı açmıştır. Hükmü temyiz eden davalılar ise akdi ilişkiyi inkar etmişlerdir. Her şeyden önce davacının davada ileri sürdüğü iddiasını, bir başka deyişle hükmü temyiz eden davalılardan harici satımla araç aldığını ve akdi ilişkiyi yasal delillerle ispatlaması zorunludur....

      - K A R A R - Davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacıdan harici satış sözleşmesiyle araç alıp karşılığında 7 adet toplam 39.500 TL bedelli senet verdiğini, aracı karşı tarafa iade ettiği halde senetlerin geri verilmediğini ileri sürerek senetlerden dolayı davalı-karşı davacıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, aracın karşı tarafın elindeyken arızalandığını, araçta değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin aracın tamiri için 7.000 TL ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı davasında ise araçta meydana gelen değer kaybı ve tamirat bedeli toplamı olan 15.000 TL'nin davacı-karşı davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı ... vekili kazaya karışan araç müvekkili adına kayıtlı ise de 25.5.1998 tarihli harici satış sözleşmesi ile 3. kişiye satıldığını ondanda başka şahıslara harici satışlarla intikal ettiğini, müvekkilinin araç üzerinde fiili hakimiyeti olmadığı gibi işleten sıfatınında olmadığını bu nedenle hakkındaki davanın reddini davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur ve hasarıda kabul etmediğini belirtmiştir. Davalı ... kaza tesbit tutanağını, kusuru ve hasarı kabul etmediğini bu konularda yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.062.50 YTL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı ...'tan tahsiline, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

          -TL bedelli bononun davalıya teslim edildiğini, sonrasında araca talip olan müşteriye resmi şekilde satışın gerçekleştiğini ve resmi satış sözleşmesini akdeden davalının araç bedelini tahsil ettiği halde bedelsiz kalan bonoyu iade etmeyerek müvekkili aleyhine takibe konu yaptığını belirtmek suretiyle, bonodan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili adına tescilli aracın harici satım sözleşmesiyle davacıya satılarak teslim edildiğini, araç bedeli olarak da davaya konu bononun davacı yanca düzenlenerek müvekkiline verildiğini, sözleşme gereğince aracın davacının istediği kişiye resmi yoldan devredildiği halde senet bedelinin ödenmediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            K A R A R Davacı, aralarında düzenlenen 19.6.2007 tarihli harici satım sözleşme ile davalılardan araç satın aldığını, satış bedeli olan 1.000 GBP yi peşin olarak ödemesine rağmen resmi satışın verilmediğini ileri sürerek ödenen satış bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan 2.000 GBP cezai şart bedeli olmak üzere toplam 3.000 GBP faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              Dava, araç mülkiyetinin tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş ve dairemizin 31.01.2012 tarih ve 2010\14027-2012/1177 sayılı ilamı ile onanmıştır. Davalının karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir. Mahkemece,dava konusu iş makinasının,2918 sayılı Yasa kapsamına giren bir araç olduğu düşünülse bile ,harici satış nedeniyle mülkiyetin davacıda olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu ......200 model kanal kazıcı ve yükleyici cinsinden iş makinası, ...... 2. icra müdürlüğünün 2009-2046sayılı talimat dosyası ile davalıya teslim edilmiştir. İş makinaları 2918 sayılı Yasa'nın 22/c-2 ve ...... ...... Yönetmeliğinin 29/a ve 42. maddesi uyarınca özel ve tüzel kişilerin üyesi bulunduğu ...... Odalarına tescili zorunlu araçlardandır....

                Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlenmiş ise de 2918 sayılı KTK'nun 20/d maddesine göre araç satış ve devri ancak resmi şekilde yapılabileceğinden harici satış sözleşmesi geçersiz olup bu sözleşmenin 7. maddesinde yer alan şartlar da esas sözleşmeye bağlı olarak geçersiz hale gelecektir. Bu durumda araç kayıt maliki adına tahakkuk ettirilen verginin davacı üzerinde bırakılması ve dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabul hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın harici araç satımı nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ilişkin bulunması ve tarafların tacir olmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu