Köyü çalışma alanında bulunan 172 ada 1 parsel sayılı 3.409,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve zilyetlik, 173 ada 2 ve 4 parsel sayılı 1.412.48 ve 68.19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, harici bağış, harici taksim ve zilyetlik nedeniyle ... adına, 173 ada 3 parsel sayılı 1.807,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, harici bağış, harici taksim ve zilyetlik nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1993/40 Esas, 1994/5 Karar sayılı ilamı gereği ... adına tescili gerektiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda, davacı üzerine kayıtlı olan aracının zilyetliğini harici satım sözleşmesi ile davalıya devretmiş, davalı da aracı üçüncü bir kişiye devretmiştir. Yapılan her iki sözleşmenin de adi yazılı şekilde yapıldığı ve geçersiz olduğu kuşkusuzdur. Bu halde, KTK'ya göre davalı, ne araç sahibi ne de aracın zilyedidir. Bu nedenlerle davalının meydana gelen trafik kazasından sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Dava konusu araç davacı adına trafikte kayıtlı iken taraflar arasında araç alım-satımına ilişkin harici sözleşme yapılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3176 sayılı Kanunla değişik 20/d maddesine göre tescilli araçların her çeşit satış ve devirlerinin noterlerce yapılması zorunludur. Harici satış ve devirler geçersiz olup, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davacının taleplerde bulunamayacağı gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu araç davacı adına trafikte kayıtlı iken taraflar arasında araç alım-satımına ilişkin harici sözleşme yapılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3176 sayılı Kanunla değişik 20/d maddesine göre tescilli araçların her çeşit satış ve devirlerinin noterlerce yapılması zorunludur. Harici satış ve devirler geçersiz olup, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davacının taleplerde bulunamayacağı gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile aralarında 8.9.1999 tarihli harici oto satış sözleşmesiyle davaya konu aracı satın aldığını, satış bedelini ödediğini, ancak davalının trafikte aracın tescilini veremediğini ,ödediği araç satış bedelinin tahsili için icra takibinde bulunduğunu, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, komisyoncu olarak edimlerini ifa ettiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıların harici satış sözleşmesi ile davalı ...'na ait aracı müvekkiline 17.000 TL bedelle sattıklarını, müvekkilinin takas yolu ile aracını 12.000 TL'ye davalılara bıraktığını, davalıların aracın devrini vermediklerini, davalının borçları nedeniyle müvekkilinin satın aldığı aracın haczedilip parka çekildiğini, müvekkilinin satış sözleşmesinden doğan alacağını tahsil amacıyla başlattığı takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Galerici olan davalının kendisine bırakılan ikinci el aracı, 29.1.2002 tarihli harici sözleşme ile dava dışı ... ...’a sattığı, ...’in bu sözleşmeyi davacı adına yaptığı, taraf beyanları ve dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı kendisine satılan aracın pert olduğunu sonradan öğrenmiş ve ayıplı maldan dolayı ödediği bedelin tahsili için, bu davayı açmıştır. Taraflar arasındaki araç satım sözleşmesi harici olarak yapılmış olup, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi gereğince, resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz 2006/15377 2007/3393 sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, genel mahkemeler görevlidir. Görevsizlik kararı verilmesi gerekirken mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili ... ile davalı arasında yapılan harici araç satışı nedeniyle diğer davacı ...’nın keşidecisi olduğu 4.000.-TL.lik bononun bakiye borç nedeniyle ciro yoluyla davalıya devredildiğini, senet bedeli ödendiği halde davalı tarafından haksız olarak müvekkilleri aleyhine takibe geçildiğini ileri sürerek Kütahya 2.İcra Müdürlüğü’nün 2009/2646 sayılı dosyasında takibe konulan senet nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, taraflar arasındaki araç satışı nedeniyle 16.000.-TL.ye anlaşma yapıldığını, ancak araç bedeli zamanında ödenmediğinden vade farkı da konularak borcun 20.000.-TL.olduğu yönünde anlaşmaya varıldığını, bakiye 8.000.-TL.borcun 4.000.-TL.si için takibin konusu senedin alındığını, 4.000.-TL.sinin ise noterdeki kesin satış sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, noter satışı sırasında 4.000.-TL.nin ödendiğini, ancak diğer 4.000....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada davacı; dava dışı 3. kişiye ait aracı davalıdan harici satış sözleşmesi ile aldığı, araç malikinin borcu nedeniyle aracın trafikten men edilip elinden alındığı iddiası ile araç için ödediği 2.130,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, 14.10.2009 tarihli sözleşme ile kendisine ait olmayan aracı davacıya sattığını, araç sahibinin borcu nedeniyle aracın trafikten men edildiğini, davacının aracın devrini üzerine almadığı için kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı T6 cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini kabul etmediğini, herhangi bir şekilde davacıya borcunun bulunmadığını, davacının kendisine araç satışı yapmadığını, satış yapması halinde noterden satış sözleşmesi olması gerektiğini, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...davacı ile davalılar arasında 29/10/2015 tarihinde harici araç protokolü imzalandığı, muhtelif tarihlerde de araçlarla ilgili noter aracılığı ile araç satış sözleşmesi düzenlendiği, davaya konu 34 XX 598 plakalı, 34 XX 402 plakalı, 34 XX 668 plakalı ve 34 XX 417 plakalı araçların, dava dışı T1 adına kayıtlı olduğu, davacı T1, T1'a vekaleten noterde satış işlemini yaptığı, davacı T1, alacağının ödenmediğini belirterek icra takip işlemleri başlattığı, davalıların borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....