Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'in sorumlu olduğu belirtilerek, bilirkişi raporunda hesaplanan 10.250,00 TL'lik asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, talebin bu miktar üzerinden devamını; davalılardan ... aleyhinde açılan davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, taraflar arasında harici araç satışına ilişkin (şifahi) sözleşme gereğince, davalının kullanımında kalan araç için; kullanım bedeli (ecrimisil) talep edilmektedir.Taraflar arasında ki araç satışına ilişkin sözleşme; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesine uygun resmi biçimde düzenlenmediği için geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak, taraflar; ancak, aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davacı satıcı (aldığı) satış parasını iade edinceye kadar; davalı alıcı aracı kullanmaya devam edebilir. Zira, hapis hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle, davalının aracı iade ettiği tarihe kadar kullanımı iyi niyete dayandığından; ecrimisil ödeme yükümlülüğünden de söz edilemez....

    . - 2011/16144 K. sayılı bozma ilamında "...Davalı tarafından imzası inkar edilen 29.2.2008 tarihli harici oto satış sözleşmesinden davacı...'in 11.500 TL nakit verdiği, 10.000 TL borcu olduğu ve bir adet kambiyo senedi (çek veya senet) verdiği anlaşılmaktadır. 29.2.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile aynı tarihi taşıyan...Noterliği tarafından düzenlenen vekaletnamede ise davalı ... ...'in araç malikine vekaleten davacının da aralarında bulunduğu kişilere harici satış sözleşmesine konu aracı dilediği kişilere dilediği şartlarla satması konusunda temsil yetkisi verdiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf yargılamanın tüm aşamalarında vekaletnameyi veren kişi ile harici satış sözleşmesini imzalayan kişinin aynı olduğunu belirtmiş olup, davalı taraf ise vekaletnamedeki imzayı kabul etmesine rağmen harici oto satış sözleşmesindeki imzayı inkar etmektedir....

      Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak dosya kusur bilirkişisine tevdi edilerek düzenlenen ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Davalıya ait araç sürücüsünün kusurunu kaldıran veya azaltan, kusura paydaş herhangi bir harici hususun bulunmadığı; Davalıya ait araç sürüsünün kaza ve hasar sonrası ilgili kurum ve yetkililere, zarar görene haber vermeden mahalden ayrılmasının 2918 sayılı K.Y.T.K.nun md.81 e maddesinin "Sürücüsü, mal sahibi veya ilgili kişilerin bulunmadığı sırada araç, eşya veya yüklere zarar veren sürücüler, zarar verdikleri araç, eşya veya mülkün sahibini veya ilgili kişileri bulmak, ilgilileri bulamadıkları takdirde durumu tespit etmek ve zarar verilen şey üzerine yazılı bilgi bırakmak, ilgili zabıtaya en kısa...

        Aksinin kabulü halinde trafikçe tescilli bir aracın harici satışı yapılıp araç uzunca bir süre örneğin 10 yıl alıcı zilyedliğinde kaldığı, ve alıcının satıştan vazgeçtiğini bildirmesi halinde MK 2. maddesi gereğince alıcı iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle mülkiyetin alıcıya geçtiğinin kabulü gerektiği sonucu doğar. Bu sonucun hukuken kabulü mümkün değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar ve mahkemenin davanın reddine dair gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde kararın onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum....

          Aksinin kabulü halinde trafikçe tescilli bir aracın harici satışı yapılıp araç uzunca bir süre örneğin 10 yıl alıcı zilyedliğinde kaldığı, ve alıcının satıştan vazgeçtiğini bildirmesi halinde MK 2. maddesi gereğince alıcı iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle mülkiyetin alıcıya geçtiğinin kabulü gerektiği sonucu doğar. Bu sonucun hukuken kabulü mümkün değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar ve mahkemenin davanın reddine dair gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde kararın onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum....

            KARAR Davacı, davalıdan harici sözleşme ile araç satın aldığını, satış bedelini ödediğini, ancak dava dışı kayıt malikinin borcu nedeniyle aracın elinden alındığını öne sürerek ödediği 6.500 YTL ile 8.949 YTL faizin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının, davacıya dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı aracı 2.10.2002 tarihli harici sözleşme ile sattığı, 6.500.000.000 TL satış bedelinin 4.000.000.000 Tl'sinin peşin ödendiği, geri kalan miktar için de çek-senet verildiği, ancak aracın kayıt malikinin borçundan dolayı davacının elinden alındığı dosyadaki delillerden anlaşılmaktadır....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 5.500 TL bedel karşılığında davalı ile harici araç satımı sözleşmesi yaparak ...plakalı aracı satın aldığını, vergi borçları nedeniyle aracın trafikten men edilerek müvekkilinin elinden alındığını, aracın asıl kayıt malikinin de davalı olmadığını beyan ederek, araç satış bedeli olan 5.500 TL, işlemiş faiz 1.017 TL, ihtarname ve evrak masrafı 46 TL olmak üzere toplam 6.563 TL'lik alacak için yapılan takibe davalının itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, aracı 5.500 TL bedelle davalıya sattığını kabul ederek, davalının aracı 8 ay kullandığını, kullanım bedelinin davacıdan tahsilini isteyerek davanın reddini savunmuştur....

                Davalı vekili, müvekkilinin aracın işleteni olmadığını, aracın 10.01.2006 tarihinde harici olarak satıldığını ve teslim edildiğini, kaza yapan kişinin aracı satın alan kişinin eşi olduğunu, aracın resmi satışının kazadan 11 gün sonra yapıldığını, sigorta poliçesinin müvekkili tarafından yapılmadığını, kazaya karışan diğer araç sürücüsü ve yolcusunun da alkollü olduğunu belirterek, kusur oranı, tazminat tutarı ve inkar tazminatına itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında harici taşıt satışı yapıldığı, banka havalesi ile 21.000,00 TL'nin araç alım bedeli olarak davalıya havale edildiği, KTK gereğince araç satışlarının noterlikler tarafından yapılmasının gerektiği, bunun resmi geçerlik şartı olduğu, şu halde taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların birbirlerine verdiklerini iade ile yükümlü oldukları, bunun yanında davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davacının alacağa ancak icra takibinden itibaren faiz isteyebileceği, ayrıca taraflar arasında geçersiz sözleşme yapılması ve davalının haksız alacağının oluşumunda bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, kötüniyet tazminatı şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takibinde davalının 21.000,00 TL asıl alacak yönünden itirazının iptaline, faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, tarafların...

                    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; dava dosyası kapsamındaki delil ve belgeler, galericilik yapan dava dışı 3. kişilere davalı tarafından araç satışı için kazadan önce verilen özel vekaletnamenin kapsamı, galericilerin tanık sıfatıyla verdikleri beyanlar ve zarar gören çocuğun ailesinin ceza soruşturması kapsamındaki beyanları da dikkate alınarak davalının araç işleteni sıfatının bulunduğu zamanda davaya konu kazanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi; Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü'nün iki ayrı tarihte verdiği cevaplar arasındaki çelişki giderilerek, aracın kazadan önce hurdaya ayrılmış araç olup olmadığı ve trafik sigortası yaptırma zorunluluğu kapsamındaki araç olup olmadığı üzerinde de durulmak suretiyle davacının rücu hakkının değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu