-KARAR- Dava, harici araç satışı sözleşmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davalı, trafiğe tescil edilmiş araçların satışının ancak noterden düzenleme şeklindeki satış sözleşmesiyle yapılabileceğini, böyle bir satış işleminin olmadığını, davalılara sadece dava konusu aracı kiralamaları için vekalet verdiğini, daha sonrada onları azlettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu kamyonun harici satış sözleşmesi ile davalı tarafından davacılara 35.000 TL karşılığında satılıp teslim edildiği, ancak noterden devir işlemi yapılmadığı gibi satıcı olan davalının borcu nedeniyle araca İcra Müdürlüğünce fiili haciz işlemi uygulandığı, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle tarafların aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davacı tarafın davaya konu iddiasını ve aracın davalının uhdesinde olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca resmi şekil şartına bağlı kalmaksızın yapılan harici oto satım sözleşmeleri geçersiz olduğundan taraflar aldığını iade ile yükümlüdür. Somut olayda dava konusu araç 02/06/2005 tarihli harici satım sözleşmesi ile davalı yanca davacıya satılmıştır. Mahkemece, tescilli araçların noter dışındaki satış ve devirlerinin geçersiz olduğu ve tarafların sözleşme gereğince aldıklarını aynen iade ile yükümlü bulundukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözetilmemesi isabetsizdir....
Davalı taraf davacının araçta hatır için taşındığını, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ayrıca kazanın taşıma kapasitesi üzerinde yolcu taşınması, sürücü belgesi olmayan kişi tarafından aracın kullanıldığı sırada ve davacının emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığı gerekçesiyle tazminattan ayrı ayrı indirim yapılmasını istemiştir. Somut olayda; sigortalı araç sürücüsü ile davacı küçük sadece arkadaş olup, aralarında taşıma ücretinin talep edilmesini mümkün kılmayan yakınlık ya da akrabalık bulunmadığı gibi, araçta bulunanlar hep birlikte gezmeye çıktıkları için taşımanın sigortalı ya da sigortalı araç sürücüsü yararına yapıldığı kabul edilemeyeceğinden olayda hatır taşıması koşullarının gerçekleştiği, bu nedenle tazminattan takdiren %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, Türkiye'ye giriş yapmak üzere 23/10/2019 tarihinde Hamzabeyli gümrük sahasına gelen davacı şirket adına kayıtlı araç içerisinde yapılan incelemede, transit refakat belgesi muhteviyatı eşya dışında, 280 adet büyük boy gündüz led farı, 1.400 adet küçük boy gündüz led farı, 50 adet yuvarlak gündüz farı,175 adet araç içi güneşlik aynası, 800 adet ince stop lambası, 200 adet üçgen stop lambası, 270 adet dikdörtgen stop lambası, 2.200 adet muhtelif ebatlarda araç içi aydınlatma lambası, 7.750 adet düğmeli araç içi küçük boy aydınlatma lambası, 2.450 adet bağımsız araç içi küçük boy aydınlatma lambası olmak üzere toplam 15.575 adet oto parçası cinsi eşya olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla, araç içerisinde beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya bulunduğunun açık olduğu ve kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, beyan harici eşyaların CIF değerinin, olayla...
in ölümüne sebep olduğu, kaza tutanağında "arkadan çarpma" ve "araç sürücüsünün ehliyetinin geri alındığı halde araç kullanma", "alkollü araç kullanma" ve sair nedenler ile asli kusurlu bulunduğunu, sigortalısının KTK.36 maddesi gereğince sürücü belgesinin olmaması, ZMMS genel şartları B4 madde c bendine göre, sigortacının rücu hakkı ehliyeti olmayana karşı olması, KTK 48 madde gereği alkollü araç kullanmasının yasak olması sebepleriyle sigortalısına rücu ederek araç içinde bulunan vefat eden ... mirasçılarına ödenen 81.641,00.TL tazminatın ödeme tarihi olan 20.06.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, vefat eden eşinin asli kusurlu olduğunu kabul etmeyerek kusurun belirlenmesi gerektiğini, vefat eden kişinin dayısının oğlu olduğunu, ölen ... muris ...'...
sağlayan sayıda araç alınmadığını, tüm Türkiye bayilerinden 38 tanesinin müvekkili şirket Samsun şubesinden olmak üzere toplam 50 adet araç alındığını, davalıların bu araçları 120 adet araç için tanımlanan indirim oranı ile aldıklarını, Mercedes Benz Türk A.Ş.'...
Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir. Somut olay; alkol aldığı bilinen davalı yönetimindeki araca binilerek, birlikte düğüne gidilirken trafik kazası şeklinde meydana gelmiştir. Alkollü sürücünün kullandığı araca binmek, kabule göre fiile rıza yada ortak kusur olarak ele alınsın, ölen ve yaralananlar yönünden, yukarıda anlatılan hukuki olgular dikkate alındığında, Borçlar Yasasının 44.maddesine göre hesaplanacak tazminattan indirim sebebini oluşturur. Ölenlerin hatır yolcusu olmaları nedeniyle Borçlar Yasasının 43.maddesi ile yapılan indirim, aynı Yasanın 44.madde hükmünün uygulanmasına da engel teşkil etmeyecektir....
Davalı vekili, davacının araçta hatır için taşındığını ve belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre belirlenen tazminattan %25 oranında hatır taşıması nedeni ile indirim yapılarak davanın kısmen kabulü 62.648,29 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasına dayalı cismani zarar sebebi ile tazminat istemine ilişkindir. Davalı tarafça hatır taşıması savunmasında bulunulmuş, mahkemece dava konusu olayda davacı'nın boşandığı eski eşi olan sürücünün araç kullanımı nedeniyle meydana gelen kazada davacının araçta hatır için taşındığı gerekçe gösterilerek tazminattan %25 oranında indirim yapılmıştır. Somut olayda; davalıya sigortalı araçta yolcu olan davacının, sürücü dava dışı ... eski eşi/ müşterek çocuklarının annesi olduğu görülmektedir....
Ancak, araç alım-satım işi ile iştigal eden davacının, araç alım-satımı konusunda mesleki tecrübesi de dikkate alındığında, satıcı ve araç hakkında yeterli araştırma yapmaması, satışa esas olan belgeleri incelememesi, noterde yapılan satıştan önce haksız fiil faili ile aralarında yaptıkları harici satış sözleşmesinde satıcının soyadını "Hasırcı" olarak yazıp, "Hazırcı" olarak düzeltmesinden ve yine noterde satış işlemi yapılırken satıcının soyadını "Hsırcı" olarak yazmasından şüphelenmemesi, davacının somut olayda kendisinden beklenen özeni göstermediğini ortaya koymaktadır. Zarar görenin kendi menfaatlerini korumak için makul bir insandan beklenen davranışta bulunmayarak zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olmasına birlikte kusur denir. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler....
Kazanın gerçekleştiği ve zararın doğduğu tarih itibari ile yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan "b-2" bendinde alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır....