Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak bilirkişi raporunun ibrazı sonucu aracın ayıplı ve ayıpsız bedelinin tespitinden sonra nisbi metod yöntemi uyarınca yapmış olduğumuz hesaplamada 6.565,00 TL tutarında indirim bedeli ortaya çıkmıştır. Tespit edilen işbu düşük miktardaki indirim bedeli ile araç bedeli dikkate alındığında sözleşmenin ayakta tutularak indirim bedeline hükmedilmesinin iyi niyet kurallarına ve hakkaniyete daha uygun olacağı gerekçesiyle tarafımızca 03.12.2019 tarihli ıslah dilekçemizde açıkça belirtilerek seçimlik haklardaki tercihimizi indirim bedeli olarak belirtmek suretiyle davamızı ıslah ettik. Davanın ıslah edilmesine herhangi bir engel bulunmadığı ve hatta bu hakkın kullanılmasında ıslaha dahi gerek bulunmadığı Yargıtay kararları ile sabittir. Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/13- 389 Es.- 2010/429 K....

Dava Araç Kadastro Mahkemesinde açılmış, Mahkemenin 03.06.2004 günlü kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağı düzenlenmeyen tescil harici yol olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince; davacı Hazine ve müdahil Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne ve bölgede genel kadastrodan önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın (B) ile gösterilen kısmının orman sınırları içinde kalması nedeniyle bu kısım yönünden davanın kabulüne, orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, krokide (A) ile gösterilen kısmın ise; köy yoluyla bütünlük arz ettiği, fiili zeminde yol olması gerekçesiyle bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tapuya tespit ve tesciline ilişkindir....

    KARAR Davacı, 10.7.1997 tarihli harici sözleşme ile dava dışı ... Belediyesi tarafından kooperatif olarak inşa edilen taşınmazdaki davalının hissesini satın aldığını, satış bedeline mahsuben 80.000.000 TL ödediğini, davalıdan harici araç satışı nedeniyle senetli alacağı olan 430.000.000 TL'sını davalının ödememesinin kararlaştırıldığını, taşınmaz üzerinde 10 yıl devir yasağı olduğunu, süre dolduğu halde davalının tapu devirini yapmadığını, taşınmazı imar ihya ederek oturulur hale getirdiğini ileri sürerek taşınmazın raiç değerinden 30.000 YTL'nın yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının 70.000.000 TL dışındaödeme yapmadığını, aralarında harici araç satış sözleşmesi bulunmadığını, ödediği 70.000.000 TL dışında talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Davalı şirket ile yapılan harici araç satış sözleşmelerinin tarafının dava dışı Yekta Özçam olduğu, Yekta Özçam'ın davacı şirket adına söz konusu sözleşmeleri akdettiğine ilişkin sözleşmede bir ibare bulunmadığı, söz konusu sözleşmelere ait bir kısım ödemelerin davacı şirket tarafından yapılmasının davacıyı sözleşmenin tarafı haline getirmeyeceği ve davacının harici araç satım sözleşmelerine istinaden ödenen bedelleri talep hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir....

        Davalı şirket ile yapılan harici araç satış sözleşmelerinin tarafının dava dışı Yekta Özçam olduğu, Yekta Özçam'ın davacı şirket adına söz konusu sözleşmeleri akdettiğine ilişkin sözleşmede bir ibare bulunmadığı, söz konusu sözleşmelere ait bir kısım ödemelerin davacı şirket tarafından yapılmasının davacıyı sözleşmenin tarafı haline getirmeyeceği ve davacının harici araç satım sözleşmelerine istinaden ödenen bedelleri talep hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir....

          Ancak; Suça sürüklenen çocuğun 15-20 TL civarında bozuk para ile 2 adet harici bellek çaldığının anlaşılması karşısında, suça konu harici belleklerin suç tarihindeki değeri tespit edilerek sonucuna göre, suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan değerin az olması halinde, 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı T5 A.Ş vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın ayıplı olmadığını, davacının iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olamayacağını, davacının aracın sağ yan tarafından beyaz lekeler olduğunu ve bunun imalattan kaynaklandığını iddia ettiğini, bu iddianın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle bir lekenin imalattan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ileri sürülürken davacı tarafından bunu destekleyecek herhangi bir maddi delil ileri sürülmediğini, davacının yalnızca aracı teslim alırken ışık düzeneğinden ötürü iddia edilen lekeleri tespit edilemediği şeklinde bir düşüncenin kabul edilemeyeceğini,varlığı ileri sürülen beyaz lekelerin harici nedenlerden veya kullanım hatasından meydana geldiğini, söz edilen akıntıların boya veya vernik tabakaları ile ilgili bulunmadığını, mezkur akıntıların harici sıvı maddenin boya üzerinde bıraktığı izler olduğunu, teknik olarak harici sıvı maddenin varlığı halinde ise araç boyasını zedeleyemeyek...

            Bilirkişinin raporunda; davacı tarafın fatura alacağına karşılık davalı aleyhine 8.183,98 TL üzerinden takibe geçildiği, davacının usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre 31/12/2015 tarihi itibariyle davalının davacıya indirim iade faturası nedeniyle 7.492,98 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında dava dışı ... AŞ tarafından davacıya düzenlenmiş olan 13/03/2015 tarihli 2014 yılı indirim iadeleri açıklamalı 34.044,11 Euro'luk faturanın 13/03/2015 tarihli ... yevmiye nolu kayıt ile ticari defterlere kayıt edildiğini, davacının iddiasında 2014 yılında 5 adet araç alınmasının planlandığı ancak davalının 1 adet araç aldığı görülmekle birlikte davalının 5 adet araç alımını taahhüt ettiğine dair dava dosyası içerisinde bir evrak bulunmadığı, davalıya satış yapılan araç ile ilgili ......

              Dava;harici araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 1-Davacının trafik kaydının iptali ve adına tescili talebinin incelenmesinde; Somut olayda;davacı ile davalı şirket ortakları arasında düzenlenen harici araç satış sözleşmesi ile davaya konu edilen ..... plakalı aracın 65.000 TL bedelle davacıya satışı hususunda tarafların anlaştıkları,bu kapsamda davacı tarafından 25.000 TL'nin davalı şirket ortaklarına elden ödendiği, kalan 40.000 TL'lik bedelin ise banka havalesi yolu ile davalıya farklı zamanlarda ödendiği,ayrıca araca ait tüm trafik,sigorta ve vergi cezalarının da davacı tarafça ödendiği,bu şekilde tüm araç bedelinin davacı tarafça davalıya ödenmesine rağmen davaya konu edilen aracın davacıya devrinin yapılmadığı ileri sürülerek ,davacı tarafından eldeki davanın açıldığı sabittir....

                KARAR Davacı, trafikte üçüncü kişi adına kayıtlı ... plaka sayılı aracı 23.6.2000 tarihli harici sözleşme ile 6.300.00 YTL bedelle davalıdan satın aldığını, kayıt malikinden alınan vekaletname ile 19.3.2002 tarihinde noterde resmi satış işleminin de yapıldığını, ancak aracın vergi borcu ve hacizli olması nedeniyle bu defa 28.5.2002 tarihinde 15.000.00 YTL değerindeki aracı davalıya harici sözleşme ile satıp, 3.kişiye resmi devir işleminide gerçekleştirdiğini, belirterek 10.000.00 YTL maddi 5.000.00 YTL manevi tazminatın 18.5.2002 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu