Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; maddi tazminat isteminin kabulüne; haksız hacizler nedeniyle davacının ekonomik ve ruhsal sıkıntılar yaşadığının kabulü gerektiği gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının talebinin maddi tazminat istemi dışında ayrıca haksız haciz nedeni ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Davaya konu olayda kefil sıfatıyla borçlu bulunan davacı hakkında davalının yaptığı icra takibinde kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu kabul edilemez. Şu durumda, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde değildir; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    haksız ve mesnetsiz hale geldiğini, kendilerince haksız icra takibi neticesi cebri icra yolu ile tahsil edilen paranın iadesi için davalı tarafa Erdek İcra Müdürlüğünün 2022/414 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise yetkiye ve borca itirazı neticesi takip durdurduğunu ve İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine göre yetkiye yaptığı itirazın da yasal olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; yerel mahkemece yetki ve zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, haksız icra takibi ve haksız haciz işlemi bulunmadığını, yerel mahkemenin mevcut kabule göre kurduğu hükmün infazda tereddüte yol açtığını, yerel mahkemece 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine şeklinde karar verildiği ancak olay tarihinin ne olduğunun hüküm yerinde gösterilmediğini, manevi tazminat tutarının manevi zararı giderme amacına uygun olmadığını, ayrıca manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız icra takibi nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

    Mahkemece, yaralama nedeniyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulması doğru ise de; davalının davacıyı yağmaya teşebbüs suçundan şikayeti sonucunda davacı hakkında ceza davasının da açıldığı gözetildiğinde, davalının sırf zararlandırma kastının bulunmadığı, şikayet için yeterli emare olması nedeniyle davalının yasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna varılarak, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu haliyle; davacı aleyhine başlatılan Yozgat İcra Müdürlüğünün 2019/10569 Esas sayılı icra takibinin ve bu takip kapsamında uygulanan araç haczinin haksız olduğu ortaya çıktığından haksız icra takibi ve haciz nedeniyle davacının uğradığı maddi zararın giderilmesi gerekmektedir. Maddi zararın kapsamı ise ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporuyla belirlenmelidir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin E:2021/706, K:2021/3102 sayılı kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2004/600 Esas, 2004/625 Karar sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)...

      aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan icra takibi nedeniyle diğer bankaların da alacaklarını riskli görerek icra takipleri başlattığını, ilçede davacıların hacizler yapılana dek iyi kazanç elde etmekteyken, icra takipleri nedeniyle hiçbir iş yapamaz hale gelindiğini, müvekkilleri ...ve ...’un çeşitli rahatsızlıklara yakalandığını, müvekkili ...’in ilçeyi terk etmek zorunda kaldığını belirterek; maddi ve manevi zararların tazmini isteminde bulunmuştur....

        Haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Yani salt davacıya zarar vermek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapıldığının ortaya konulması gerekir. Somut olayda, davacının ailesiyle birlikte oturmakta olduğu konutun bulunduğu apartmanın eski yöneticisi olan davalı T5 sahte genel kurul kararı oluşturmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçundan Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/755 Esas, 2019/541 Karar sayılı dosyasında mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, bu kararın 16/07/2019 tarihinde kesinleştiği, Kayseri 1....

        Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği, bu bakımdan icra takibinin geçersiz olduğu, itirazın iptali davalarından davaya konu icra takibinin geçerli olmasının dava şartı niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede ise, davanın esasına girilmediğinden itirazın haksız olup olmadığı ve yine takibin kötü niyetli olup olmadığı değerlendirilmediğinden her iki tarafın tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece, "...Dava, haksız icra takibine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili davacının kimlik bilgileri kullanılarak davalı şirketin alt bayisi tarafından abonelik sözleşmesi düzenlendiği, düzenlenen bu sözleşmenin davacının izni ve bilgisi dışında düzenlenmiş olduğu ve bu faturalar dolayısıyla hakkında icra takibi yapılmış olmasının haksız olduğu; zira davalı şirkete bu faturalardan kaynaklı bir borcunun olmadığını iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

          İSTİNAFA CEVAP : Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin maddi ve manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine dair kararı usul, yasa ve dosya kapsamı delillere uygun olmakla davacının yersiz, haksız istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, haksız şikayet ve iftiradan kaynaklanan haksız eylem nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; HMK'nun 357 inci maddesine göre de, İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz, maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu