Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle ve Yargıtay içtihatları ışığında, müvekkil banka lehine tesis edilen ipotekli taşınmazın yeni malik olan davacının, haklı olarak devam eden ipoteğin kaldırılmasını talep etme hakkı bulunmamaktadır....

Somut olayda, "İstanbul Pendik Dolayoba Mah Zeytinyağlı Mevkii 8271 ada 1 parselde bulunan 12 numaralı bağımsız bölüm" üzerinde Albaraka Türk Katılım Bankası lehine 19/12/2016 tarih, 41128 yevmiye numaralı ve dava dışı Durmuş Tarakçı lehine 13/12/2016 tarih, 41547 yevmiye numaralı tesis edilen ipotek şerhinin olduğu görülmüştür. Adı geçen bankanın 04/12/2019 tarih ve DY.111.00867 sayılı cevabi yazısına göre 19/12/2016 tarih, 41128 yevmiye numaralı ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunun ve borcun devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Taşınmaz üzerinde tesis edilen 13/12/2016 tarih, 41547 yevmiye numaralı ipoteğe ilişkin Resmi Senet'de yer alan '' ....150.000,00 TL bedel mukabilinde borca karşılık için Durmuş Tarakçı leline ....1 yıl süre ile ipotek tesis ettiği'' şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı borcun teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmıştır....

-KARAR- Davacılar vekili, müvekkilileri ile davalı şirket arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borçların tasfiyesi amacıyla taraflar arasında 02/08/2010 tarihli protokolün düzenlendiğini, müvekkilleri tarafından protokol kapsamındaki tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesine karşın davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini ve müvekkilllerinin anılan protokolün F maddesi gereğince cezai şarta hak kazandığını belirterek protokolün F maddesi gereğince muaccel hale gelen cezai şart bedeli olan 100.000,00 USD (185.000,00 TL Merkez Bankası 16/01/2012 döviz kuruna göre) dava tarihinden başlamak üzere reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ... ili Merkez ilçesi ... kasabası ... mevkii 222 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kaydına konulmuş olan 340.000,00 TL anapara ipoteğinin terkin edilmesine, ... ili Merkez ilçesi Çimeliyeniköy 21 pafta 106 ada 19 parsel sayılı bakımevi ve arsası vasıflı taşınmaz kaydına tesis edilen 500.000,00 TL bedelli ipoteğin terkin...

    İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanaksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalıların hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalıların, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

      Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye sayılı alacağın temliki belgesi ile temlik ettiği, dolayısıyla davalının dava dışı şirketten ve taşınmaz malikinden ... tarihi itibari ile alacaklı olmadığı, davalı lehine tesis edilen ipoteğin, ... tarihi itibari ile konusuz kalması nedeniyle fekki ve ipotek hakkı , Adana ... İcra Müdürlüğünün ..., ... esas, Adana ... İcra Müdürlüğünün ..., ... Esas sayılı dosyalarına konulan hacizlerin terkininin gerektiği..." şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı dava dışı 3.kişi tarafından taşınmazı üzerine lehine 2.derecede ipotek tesis edilendir. Davacı tarafça dava dışı üçüncü kişi ...'e ait taşınmazlar üzerine davalı lehine 1.dereceden ipotek tesis edildiği, aynı taşınmaz ile ilgili davacı lehine de 2.derecede ipotek tesis edildiği, davacının Antalya ...İcra Müdürlüğünün ......

        Belediye Belediye Başkanlığının, davacıların murisinin payına düşen ve bedele dönüştürülen 111,11 m2 payı için davalıların murisini borçlandırdığı şuyulandırma cetvelinde gösterilmiş ise de, bu ipoteğin ve üzerine işlendiği taşınmazın terkin edildiği, davacılar yada murisleri lehine ayrıca başka bir parselde yeniden ipoteki tesis edildiğine dair delil de sunulmadığı ve şuyulandırma cetvelinin idari işlem olduğu taraflara bildirim yapılmadığından bağlayıcı olamayacağı gözetildiğinde, bedele dönüştürme işlemlerinde imar düzenlemesi yapan idarenin sorumluluktan kurtulabilmesi için bedele dönüşen payı belli şahısların taşınmazına dahil etmesi, dahil ettiği maliği de ipotek borçlusu yapması gerekir. Bu durumda ... Belediye Başkanlığının davalı olarak davaya dahil edilmesi gerekirken işin esasına girilerek davalılar aleyhine hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir....

          Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında özetle, “TMK.nun 1025. maddesi hükmüne göre de, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceği, somut olayda da davacının ayni hakkın yolsuz terkin edildiğini ve yine yolsuz olarak sınırlı bir ayni hak tesis edildiğini ileri sürdüğü, davacının, subjektif hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuki koruma istediği, mülkiyet hakkının yolsuz terkini sonucu taşınmazı ipotekle yükümlü kılındığını iddia eden davacının hukuki koruma istemekte yararının bulunduğu, mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek, yolsuz tescilin kanıtlanabilmesi için, davalı ... ve kardeşleri hakkında sahtecilik iddiasıyla cezalandırılmaları talebiyle açılan ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava sonucunun beklenmesi, bu arada davacıya tapu iptali ve tescil davası açması için önel...

            Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava terkin edilen tüzel kişiliğin yeniden ihyası istemine ilişkin olup ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması ve davacıların murisi ... 'nın maliki olduğu taşınmaz üzerine, terkin edilen şirket lehine konulan ipoteğin fekki talep edilmektedir.TTK 547 mad.kapsamında ek tasfiye işlemlerini tamamlamak için istemde bulunabilecekler sınırlı olarak sayılmış olup son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri,pay sahipleri veya alacaklılar şirketin ihyası davasını açabileceklerdir. Oysa ki davacıların murisi ... taşınmaz maliki ve ipotek borçlusudur. İpotek alacaklısı olan şirketin ihyasını talep edebilecekler arasında olmayıp davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; TTK 547. Md....

              San ve Tic Ltd Şti nin son tasfiye memurunun müvekkili olduğunu, işbu davaya konu ipoteğin terkinine ve terkin işlemi için kendisine yetki verilmesine muvafakat ettiğini, tasfiye işlemleri için ücret talebi bulunmadığını ayrıca tarafların bu dava nedeniyle birbirinden karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi de bulunmadığını, davaya konu ipoteğin terkini işlemi ile sınırlı olmak üzere tasfiye halinde ... San ve Tic Ltd Şti nin ticaret sicilline tescil ve ihyasına, ek tasfiye işleminin yapılabilmesi için şirketin son tasfiye memuru olan müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına, tarafların birbirinden karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tasfiye Halinde .... San. ve Tic. Ltd. Şirketi'nin ihyasına ilişkindir. İhyası istenen .... San. ve Tic. Ltd....

                Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının davalı ...’dan satın aldığı taşınmazın bedeline karşılık verdiği bonoları ödeyerek geri aldığı, saklanması için ortağı olan davalı ...’e verdiği, bu davalıya kendisi ödemiş gibi temlik işlemi yapıldığı, davalının takibinde kötüniyetli olduğu, ipoteğin bedeli ödenerek terkin edildiği gerekçesiyle davacının dava konusu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle alacağın %40’ı 29.805.78 YTL’nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu