Davalı vekili, taşınmazın davacının ipotek tesis tarihinde birlikte ticaret yaptığı Serkan Kut’un borçlarının teminatı olarak kurulduğunu, davacının taşınmazı üzerinde neden ipotek kurdurduğunu açıklaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ipoteğin 01/04/2010 tarihinde 3 yıl süreli tesis edildiği, tesis edilen ipoteğin taraflar arasındaki ticari ilişkiyi teminat altına alacağının resmi senette yazılı olduğu, ancak taraflar arasında ticari bir ilişkinin olmadığı, verilen teminatın konusuz kaldığı, tesis edilen ipoteğin üçüncü kişi lehine verildiği hususunun kanıtlanamadığı, bu hususta davacı tarafın usulüne uygun olarak yemin ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının takip dosyasından dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, dava konusu ipoteğin kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İpotek akdinin çerçevesini resmi senette yazılanlar çizeceğinden, ipoteğin onbeşbin lira borç karşılığı 15.07.1973 tarihine kadar faizsiz kurulduğunun kabulü gerekir. İpotek alacağı, bu tarihe kadar ödenmemişse alacağı rehinle temin edilen kişi asıl alacağını ve bu tarihten sonrası için de sözleşmede kararlaştırılan oranda faizi, faiz oranı kararlaştırılmamışsa 15.07.1973 tarihinden dava tarihine kadar yasal oranda faiz alacağını isteyebilir. 01.11.2008 tarihli bilirkişi raporunda asıl alacak ve gecikme faiz tutarı 142.810,00 TL olarak saptandığından ipoteğin terkini için davacının ödemesi ve ipotek alacaklısına ödenmek üzere depo ettirilmesi gereken miktar budur. Mahkemece, bu miktarın depo ettirilerek ipoteğin terkinine karar verilmesi gerekirken resmi senette yazılanların dışına çıkılarak ipotek tutarının güncelleştirilmiş bedeli için davacının zorlanması ve bu bedel depo edilmediğinden bahisle de davanın reddolunması usul ve yasaya uygun düşmemiştir....
CEVAP: Davalı vekili; davanın konusunun ticari uyuşmazlığa dayandığını, arabulucuya başvuru yapılmaksızın ikame edilen davanın dava şartı yokluğundan reddini, taraflar arasında ikame edilen bayilik sözleşmesi ve ipotek senetleri de göz önünde bulundurularak dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini, davacının müvekkil şirkete bayilik sözleşmesi ve eklerinin kaynaklanan borçlarının bulunması nedeniyle yasal dayanağı bulunmayan ve haksız davanın reddini talep etmiştir. H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. HMK'nun 12/1.maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. İpoteğin fekki davasının taşınmazın aynına ilişkin olması , ipotekli taşınmazların Mahkememiz yargı çevresinde olması sebebi ile yetki itirazı reddedilmiş, dava şartları tamam olduğundan dava esastan incelenmiştir....
Davalı T8 Koza vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında 22.05.2013 tarihinde konut satım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeye hazır olduğunu, takyidatsız tescil için taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılmasının gerektiğini, ancak davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde Akbank T.A.Ş lehine 1.750.000.000,00- TL, T4 lehine 53.621.000,00- Euro ipotek tesis edildiği, bu ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacıya takyidatsız tapu devri yapılamadığını, bu ipoteklerin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacıya takyidatsız tapu devri yapılamadığını, arz edilen nedenlerle müvekkili şirketin edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen ilgili bankalar lehine tesis edilen ipoteklerin...
İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 893 üncü ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme Somut olaya gelince, davacı adına vekaleten Adnan ile davalı arasında akdedilen 08.04.2015 tarihli ve 7213 yevmiye No.lu resmi senet ile davalı, davacıya dava konusu bağımsız bölümün bir kısmını bedeli peşin ödenmek bir kısmını da ipotek tesis etmek suretiyle satmış olup davacı; 13.03.2015 tarihli ve 05451 yevmiye No.lu düzenleme şeklindeki vekaletnamede ...'a yetki verilmediği halde davalı lehine ipotek tesis edildiğini belirterek 95.000,00 TL miktarındaki ipoteğin yasaya aykırı ve geçersiz olduğunu, ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ipoteğin tapu kaydı üzerinden terkini ile 2015/7095 sayılı icra takibinin iptalini, icra inkar tazminatı ödenmesini istemiştir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; mahkemece ipotek akit tablosu ait olan müdürlükten getirtilmemiş ise de, ipoteğin davacılara yapılan satıştan kalan alacağın teminatı olmak üzere tesis edildiği anlaşılmaktadır. ./.. 2009/9994-12888 -2- Davalılar, ipotek bedelinin ödenmediğini savunduğundan davacılar ise davalılara çek keşide edildiğini ve çeklerin alınarak ipotek bedelini elden ödediklerini iddia ettiklerinden bu iddiayı ispat yükü davacılara düşer....
Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, 18.01.2016 tarihinde İİK 150/c.maddesi gereği tapuya şerh verildiğini, bahsetmiş olduğu düzenleme ile beraber, ipoteğin süresinin bitiminden itibaren 30 gün içerisinde taşınmaz tapu kaydına 150/c şerhinin işlenmiş olması halinde; artık alacağın ödenmemiş olması nedeniyle icra takibine başlanmış olduğundan ve alacağın devam ettiği kabul edileceğinden, ipoteğin salt olarak sürenin dolmuş olması sebebiyle terkini mümkün olmayacağını, ... tarihli... yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde ".... 400.000,00 TL tutarlı borçlu kendi borcunun karşılığında kendine ait olan taşınmazını borcunun teminatı olarak takip alacaklısı .... lehine 1.derecede,%36 yıllık faizle ve fekki bildirilinceye kadar süre ile" ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşıldığını, ipoteğin kesin borç ikrarını içermesi hususları da gözetilerek, dava dışı ... aleyhine ipoteğin para çevrilmesi...
nün 25.000,00 TL kredi aldığını ve bu kredi borcunu taksitler halinde ödediğini, söz konusu kredi ile ilgili olarak bankaya hiçbir borcu kalmadığını, başkaca kredi kullanmak istemediğini, Malkara Noterliği'nden keşide ettiği ihtarname ile ipoteğin terkin işleminin yapılmasını davalı taraftan talep ettiğini ancak davalı tarafça, davacının 6.100,00 TL borcu kaldığından bahisle ipoteğin terkin işleminin yapılamayacağı yönünde cevap verildiğini, davalı tarafın ipoteğin terkini talebini reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ipoteğin terkinine ve davacı tarafın davalıya 6.100,00 TL borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı tarafın davasında haklı olmadığını, davacılardan M.. B..'nün, genel kredi taahhütnamesi ve ipotek belgesi ile H.. B..'nün tüm borçlarından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, H.. B..'...
Sayılı dosyası ile oğlu Fatih BORULU ile Özkan ALPARSLAN'a vekalet görevinin kötüye kullanılması hile ve tehdit nedeniyle tapu iptali ve tescili davası açtığını, anılan davanın, tüm takiyatlardan ari olarak tapu iptali ve tescili davası olduğunu, gelen tapu kaydında davalılardan Özkan ALPARSLAN'ın, dava konusu taşınmazı 15.09.2021 tarihinde satın aldıktan sadece 8 gün sonra 24.09.2021 tarihinde taşınmaz üzerine 2.950,000 TL'lik ipotek tesis ettirdiğini, diğer davanın davalısı Özkan ALPARSLAN'ın kötü niyetli ve hile içerisinde olduğunu, niyetinin ise, zorla, hile ile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması şeklinde elde ettiği tapuyu geri vermediğini, bu nedenle de, alelacele şekilde tapu üzerine ipotek tesis ettirerek davacıyı zarara uğratmak istediğini, açmış olduğu tapu iptali ve tescili davasında takiyatların da terkini istendiğini, tapu iptali ve tescili davasında doğal olarak haciz alacaklılarının da davaya dahil edileceğini, ancak ipoteğin fekki ve terkininin, müstakil...
e temlik ettiğini, Tapu İdaresinin yabancı para cinsinden ipoteğin temlik alan adına tescilinin mümkün olmadığını bildirdiğini, itirazdan sonuç alınamadığını, alacağı temlik etmekle davalının ipotek üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını, yabancı para cinsinden ipoteğin temlikinin tapu siciline şerh edilememesinin temlik alınan alacağın tahsilini engellediğini, bankayı ipotek alacaklısı olarak gösteren tapu kaydının bu suretle haksız olduğunu belirterek, taşınmaz kaydındaki davalıyı yabancı para ipoteğin alacaklısı olarak gösteren tapu kaydının hükümsüzlüğünün tespitine, ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, müvekkilinin dava dışı şirketten olan alacağını, alacağın temliki sözleşmesi ile davacı ...'...