Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/09/1981 tarihli ihtiyati haciz kararı ile borçlunun evinde ihtiyaten haczedilen menkullerin, 15/09/1981 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, haczin kaldırılmasını teminen davacının taşınmazına icra mahkemesince ipotek tesis edildiği, bu itibarla somut olayda uygulanan İİK'nun 266. maddesi hükmü olduğu, tesis edilen ipotek ile davacının taşınmazının teminat olarak kabul edildiğini, inceleme konusu olayda İİK'nun 153. maddesinin uygulanma yerinin bulunmadığı, ancak ilk derece mahkemesince takip alacaklısı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesine rağmen adına TK'nun 35. maddesi uyarınca dava dilekçesinin tebliğ edildiği ve takip dosyası temin edilmeden karar verildiği, taraflar arasında halen devam eden bir alacak bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılmadığı görülmüştür. 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15. bendine göre ihyası mümkündür; bu bentte, “......
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 09.06.2003 günlü resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, davacıların “almış ve alacaklarına karşılık teminat olarak” ipotek tesis ettirdikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda ipoteğin ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında T.C.Ziraat Bankası lehine bulunan ipoteğin tespit edilen bedel üzerine yansıtılmaması doğru değil ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün ikinci fıkrasının sonuna "Tapu kaydında 17.02.1998 tarihinde T.C.Ziraat Bankası lehine tesis edilen ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerine yansıtılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 9.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ipoteğin terkin edilmesi sonrasında tekrar tesis edilen ipotek için malikin ipoteğin tescili istemine veya bu yönde bir mahkeme kararına rastlanmadığından, terkin edilen ipoteğin yerine tescil edilmiş olan ipoteğin hukuka aykırı olarak konulduğu gerekçesiyle davacının davalılardan Tapu Müdürlüğü aleyhine açtığı davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile, 895 ada, 15 parselde davacı adına tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 28/04/2006 tarih 2586 yevmiye numarası ile tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı ...Ş. vekili, davalı Türkasset Varlık Yönetim A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....
Mahallesi, 42288 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydındaki ... lehine konulan 13.01.1989 tarihli ipoteğin terkinine, vezneye depo edilen 33,70 TL ipotek bedelinin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, belediyece dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imar sonucu davalıların murisine ait 13,00 m2 yer karşılığı tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 13,00 m2 yerin rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, 03.07.2014 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacı parseline giden 13,00 m2'nin dava tarihindeki rayiç değeri olarak belirtilen 10.790,00 TL'yi davacı tarafa depo ettirmek, davalılara ödenmesine karar vermekten ibarettir....
Davalı vekili; dava konusu ipoteğin 100.000,00 TL bedelli acentelik borcu için tesis edilen bir teminat ipoteği olduğunu, ipoteğin fekkinin haklı olabilmesi için 100.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesinin şart olduğunu, oysa davacı tarafından tevdii mahalline sadece 58.706,65 TL ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait gayrimenkul üzerine ..... ...... adına ipotek tesis edildiği, ....A.Ş. tarafından sözleşmenin feshedildiği ve .... ..... aleyhine alacak davası açıldığı, açılan davanın davacı tarafından öğrenilmesi üzerine ........
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 28/05/2013 gün ve 2012/218-2013/257 sayılı kararı onayan Daire’nin 11.02.2014 gün ve 2013/16674-2014/2378 sayılı kararı aleyhinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edildiğini, şirketin tasfiye memurunun davalı ... olduğunu, davacı şirket ile tasfiye ve ticaret sicilinden terkin edilen arasındaki hukuki/akdi ilişki devam ederken, şirketin 22/06/2009 tarihi itibariyle tasfiyesine karar verildiğini, müvekkili şirketin tasfiye edilen şirkete olan tüm borçlarını ödemesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, şirketin ihyasına karar verilmeden ipoteğin kaldırılmasının hukuken mümkün...
uyarınca satıştan önce doğduğunu ve bu surette banka lehine borçları teminen ipotek tesis edildiğini, lehine tesis edilen ipoteğin, üst sınır ipoteği (limit ipoteği, maksimal ipotek) olduğunu, ipotek borçlularının bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını kapsadığını, iş bu sebeple, davacının, taşınmazı satın alırken ipoteği kabul ederek ipoteğin hüküm ve sonuçları, ipotek bedeli ve ipoteğin teminat görevini üstlendiği borçları kabul etmiş olduğunu, TMK 888....
Dava; bayilik sözleşmesi kapsamında teminat olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK'nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdünü yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; 05.09.2008 tarihli akit tablosuna göre ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....