Asliye Hukuk Mahkemesinde 22/07/2016 tarihinde ipoteğin fekki istemi ile açılan davanın ipoteğin fekki talebi olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, davalı tarafça davadan sonra yargılama sırasında 22.12.2016 tarihinde ipoteği terkin edildiği gözetildiğinde terkin hususunda bir gecikme bulunmadığı kanaatine varılmıştır. İhtarname ile ipoteğin fekki talep tarihi olan 30.11.2012 tarihi ile ipoteğin fekki için açılan dava tarihi olan 22/07/2016 tarihi arasındaki uzun zaman dilimi de mahkememizin bu yöndeki kanaatini destekler niteliktedir....
SAVUNMA: T3 Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine ikame edilen davanın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu bununla birlikte davacı tarafından ikame edilen davanın aynı zamanda yetkisiz bir mahkemede açıldığını, davaya konu gayrimenkulün adresinin Esentepe Mah, İnönü Cd....
İpotek, bedelin ödenmesi halinde tapudan terkin edilebileceği gibi bu sağlanamadığında, kayıt maliki terkini, dava yoluyla da isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki yukarıda sözü edilen terkin istemi ipoteğin yolsuz tescil edildiği iddiasının bulunmadığı haller için söz konusudur. TMK.nun 1025 maddesi hükmüne göre de, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Somut olayda da davacı ayni hakkın yolsuz terkin edildiğini ve yine yolsuz olarak sınırlı bir ayni hak tesis edildiğini ileri sürmektedir. Davacı, subjektif hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuki koruma istemiştir.Mülkiyet hakkının yolsuz terkini sonucu taşınmazı ipotekle yükümlü kılındığını iddia eden davacının hukuki koruma istemekte yararının bulunduğu kuşkusuzdur....
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. 4721 sayılı TMK'nın 883. Maddesine göre; "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir. (Ek fıkra:4/7/2019-7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeye göre, ipoteğin terkinini talep edebilmek için alacağın sona ermesi veya ipoteğin süresinin dolması gerekmektedir. İpotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu incelendiğinde, ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak süresiz tesis edildiği görülmektedir....
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. 4721 sayılı TMK'nın 883. Maddesine göre; "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir. (Ek fıkra:4/7/2019- 7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeye göre, ipoteğin terkinini talep edebilmek için alacağın sona ermesi veya ipoteğin süresinin dolması gerekmektedir. İpotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu incelendiğinde, ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak süresiz tesis edildiği görülmektedir....
Teferruat listesi ipotek esas alınarak değil, taşınmaz esas alınarak tapuya tescil edilir. Taşınmazın beyanlar hanesinde kayıtlı bulunan (veya kayıtlı bulunmasa dahi niteliği gereği taşınmazın teferruatı olan menkul) bir teferruat yasanın yukarıda alıntı yapılan hükmü gereğince kendiliğinden taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin kapsamına girer. Bu nedenle, dava konusu taşınmazlar üzerinde teferruat şerhi varsa, bu şerh kapsamındaki menkuller (veya teferruat şerhi bulunmasa dahi niteliği gereği taşınmazın teferruatı olan menkul) yasa gereği kendiliğinden şikayetçi banka lehine tesis edilen ipoteğin kapsamına girer. İşbu davanın konusu olan menkullerin, şikayetçi banka lehine tesis olunan söz konusu ipoteklerin kapsamında olup olmadığı (şikayetçi bankanın aynı zamanda ipotekli taşınmazların maliki olması nedeniyle) ...İcra Mahkemesi'nin 11.04.2002 gün 2001/13 E., 2002/551 K. sayılı kararında tartışılmış ve dava konusu menkullerin ipotek kapsamında olduğuna karar verilmiştir....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, dava konusu ... ada .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalıların murisi ... lehine 01.06.1987 tarihinde tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ipoteğin depo edilen 12,77 TL bedel karşılığında kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir....
Bu bakımdan ipoteğin terkin edilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan; ipotek lehtarı olan davalı şirketin ipotekten kaynaklanan haklarını 14.10.2009 tarihinde birleşen davanın davalısı ...’ye alacağın temliki yoluyla temlik ettiği bu kişinin de ipoteğe dayanarak borçlusu olan asıl ve birleşen davanın davacıları aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibine geçtiği anlaşılmaktadır. İpotekten doğan hakların yeni bir ipotek akdi kurulması ve tescili gerekmeden üçüncü bir kişiye yazılı olmak koşuluyla devri olanaklıdır. Ancak, temlik işleminden haberdar olmayan borçlu temlik işlemine vakıf olduğu zaman asıl alacaklıya karşı ne gibi defilere sahip ise Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince bu defi ve itirazları yeni alacaklıya (temlik alan kişiye) karşı da ileri sürebilir. Dolayısıyla ipotek borçluları ödeme defini alacağı temlik alan üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, bankadan alınan kredinin teminatı olan ipoteğin terkin edilen kısmının yeniden tesisi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 17.04. 2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
Davacı, ipotek ile yükümlü olarak satın aldığı taşınmazdaki 15.5.1997 tarihinde tesis edilen kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin bedeli olarak davacı taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer katıldı ise onun dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Mahkemece yapılması gereken iş, dosyada mevcut imar belgelerinden yararlanılarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalıların parselinden davacı parseline giden taşınmaz miktarını metrekare olarak hesaplatmak, bunun dava tarihindeki rayiç değerini bulmak, bu bedeli depo ettirmek olmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....