KARAR Davacı, davalının kendisine tanınan kontenjandan fazla öğrenciye eğitim verdiğini, aynı öğretmeni aynı saatte farklı sınıflarda derse girmiş gösterilerek haksız ücret tahsil ettiğini ve iki adet bireysel eğitim odasının haksız olarak açarak fazladan haksız ücret ödenmesini sağladığını ileri sürerek haksız ödendiği anlaşılan 23.661.92 TL'nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak tüm eğitim proğramının yasalara uygun olarak hazırlandığını, eğitim odalarının yasal olarak tahsis edildiğini, sadece ruhsatın eksik olduğunu ve bu eksikliğin gözden kaçtığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının belirlenen kontenjandan fazla öğrenciye eğitim vererek ve açılması gereken miktardan fazla eğitim odası açarak haksız ödeme yapılmasına yol açtığını iddia ederek eldeki davayı açmıştır....
Davalı vekili, davacının böyle bir dava açmaya hakkı olmadığını, müvekkilinin uyguladığı fiyatların haksız rekabet oluşturmayacağını, aynı şekilde faaliyet gösteren birçok berber dükkanı varken müvekkiline dava açılmasının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asgari ücret tarifesinin esnaf odaları tarafından esnafı ve tüketiciyi korumak amaçlı düzenlendiği, bu tarifeye aykırı olarak tarifenin yarısının da altında ve daima sürekli olarak satış yapmanın aynı işi yapan diğer esnaf açısından haksız rekabet oluşturacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının uyguladığı asgari fiyat tarifesi altında kalan ve devamlılık arz eden fiyat uygulamasının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile fiyat pankart ve levhalarının kaldırılmak suretiyle haksız rekabetin önlenmesine karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. Anılan Yasa hükmü haksız eylemden kaynaklanan tazminat davaları için özel yetki kuralı olup, davacıya seçimlik hak tanımaktadır. Dosya içeriğinden, davanın yasal dayanağının haksız fiil olduğu anlaşılmaktadır. HMK'nın 16. maddesi haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu, davacının seçimlik hakkını iddia olunan haksız fiilin işlendiği yer yönünden kullandığının anlaşılması karşısında, davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir....
Davalı şirket adına şirket müdürü Veysel Baz 07/01/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile işyerinin şirket olduğu ve ticaret odasına kayıtlı olduğu, davanın haksız olduğu ve haksız kar elde etmek için açıldığı gerekçesi ile istinafa başvuruda bulunmuştur. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5....
TTK'nınn 56/1. maddesinde haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin; fiilin haksız olup olmadığının tespiti, haksız rekabetin men'i, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, kusur varsa zararın tazmini ve TBK'nın 58. maddesinde öngörülen şartların bulunması halinde manevi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir....
Türk hukukunda ise bu tür bir --- hakkı özel olarak düzenlenmemiştir. 554 sayılı KHK"nin 1. maddesinin ikinci fıkrası, bu ---tasarımların korunanacağını, --- hükümlere tâbi olacaklarını açıkça düzenleme altına almaktadır. --- niteliğine göre TTK'nun haksız rekabete ilişkin hükümleri de şartlarının bulunması halinde uygulama alanı bulabilecektir. TTK'nun 56. maddesi haksız rekabeti "---kurallarına aykırı diğer şekillerle --- kullanımı)" olarak tanımlamaktadır. Haksız rekabete ilişkin genel hüküm olarak nitelendirilen bu hükmün ardından 57. madde, iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturan halleri sınırlayıcı ----- saymaktadır. Bir eylemin Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabet sayılabilmesi için gerekli şartları 56. maddede yapılan tanımdan çıkartmak mümkündür. Buna göre haksız rekabet eyleminin varlığı için ---- gerekmektedir: İktisadî rekabet, iyiniyet kurallarına aykırılık ve kötüye kullanım....
dava tarihi bakımından 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin olmakla birlikte haksız rekabetin etkileri halen devam ettiğini, haksız rekabet fiilinin devam ettiğine dair davalılardan ........
Şti ye ait ürün ambalajlarının karşılaştırılması sonucu, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu nedenle farklı algılandıkları ayrıca takviye edici gıda ibaresi kullanımının iltibas ve haksız rekabet oluşturmayacağı, tespitine dayalı olarak ve tespit edilen haksız rekabetin niteliği gereği davaya konu ürün ve tanıtım malzemelerinin imhası , üretimde kullanılan yardımcı madde, makine ve araçlara el konulması ile hükmün ilanı koşulları bulunmadığı sonucuna ulaşılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. İlk derce mahkemesince konusunda uzmanlarından oluşan bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak ve haksız rekabet oluşturan eylemin niteliği gözetilerek kurulan hüküm isabetli olup, davacı vekilinin TTK'nın 58/c-d maddesi kapsamında haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araç ve malların imhasına karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Somut olayda diğer davalı ......
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2015 tarih ve 2014/2702-2015/1398 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının haksız rekabet oluşturacak biçimde ucuz ekmek sattığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ve önlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya bağlı bir kuruluş olmadığını, davacının ileri sürdüğü tek fiyat zorlamasının tekel oluşturacağını, müvekkilinin tüketici yararına belirlediği fiyatın haksız rekabet oluşturmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, taklit olduğunu bildiği halde orijinal ürünlere göre daha ucuz fiyatla taklit malları pazarlamak ve dağıtmanın haksız rekabet oluşturduğu, davaya ve haksız rekabete konu ürünlerin kaç adet satıldığının davalı yanın defter ibraz etmemesi nedeniyle belirlenemediği, davalı tanığının beyanı esas alınarak iki adet ürünün satıldığı kabul edilerek, haksız rekabetin men'ine, 1.300 TL maddi tazminat ve 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir....