WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; a)Mağdur polis memurlarından sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir haksız bir fiil olmadığı halde sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması, b)Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, TCK'nın 29. maddesine göre özel hüküm olan ve daha lehe düzenleme içeren aynı Kanunun 129. maddesinin uygulanması gerektiği ancak hükümde haksız tahriğe dair kanun maddesinin gösterilmediği ve takdire göre de TCK'nın 129. uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasında ceza verilmesine yer olmadığına da karar verilebileceği hususları dikkate alındığında sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle hangi kanun maddesi ile uygulama yapıldığının karar yerinde gösterilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'...

    Haksız rekabet, TTK'nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK'nın 54/1. maddesinde haksız rekabetin amacı "bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması" olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek "Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır" şeklinde belirtilmiştir. TTK'nın 55. maddesinde haksız rekabet sayılan bazı haller, sınırlayıcı olmamak üzere sayılmıştır. Bu nedenle sayılan haller dışındaki eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının da somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

      Haksız rekabet, TTK'nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK'nın 54/1. maddesinde haksız rekabetin amacı "bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması" olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek "Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır" şeklinde belirtilmiştir. TTK'nın 55. maddesinde haksız rekabet sayılan bazı haller, sınırlayıcı olmamak üzere sayılmıştır. Bu nedenle sayılan haller dışındaki eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının da somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

        Yasanın 29. maddesinde düzenlenen genel haksız tahrikten farklı olarak 129/1. maddede özel bir haksız tahrik hali düzenlenmiştir. Cezai sonuçları yönünden her iki düzenleme birbirinden farklıdır. TCK 129 maddesinin uygulanabilmesinin koşulları, 1- Haksız bir fiilin varlığı; Özel haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesinin ilk şartı haksız bir fiilin bulunması gerekir. Yani fiilin hukuka uygun olmaması gerekir. Fiilin haksız olması yeterli olup suç olması gerekmez. Fiilin haksızlığının değerlendirilmesi toplumda geçerli değer yargılarına göre yargıç tarafından yapılacaktır. Somut olayda sanığın oğlunun okulda dövülmesinin haksız bir fiil olduğu, birinci koşulun gerçekleştiği sabittir. 2- Hakaretin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi; Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak yapılması, failin haksız fiilin etkisi altında hakaret etmesi, haksız fiil ile hakaret arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir....

          Davacı tarafından Ceza Mahkemesi'nde açılan tazminat davası, haksız tutuklama nedeni ile açılmıştır. İş bu dava ise, davacı tarafından kendisini haksız olarak şikayet eden davalıya yöneltilmiştir. Mahkemece haksız şikayet nedeni ile işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın husumet nedeniyle reddi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../.../2016 tarih 2015/8625 E. - 2016/11230 K. sayılı olan bozma kararına uyulmuş, davacı vekili, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle dava açmış olup, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte davalı ...'in ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilsede haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden hukuki sorununda olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur....

              Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından aracının üzerine kimyasal içerikli boya dökülmesi nedeniyle uğradığı zararın tahsilini istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Dava, haksız fiil esaslarına dayanmakta olup yetki uyuşmazlığı haksız fiile ilişkin kurallar çerçevesinde çözümlenmelidir. Buna göre; Haksız eylemden doğan tazminat davalarında yetki konusu yürürlükteki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 16. maddesinde; “Haksız bir fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Davaya konu olay ..... ilçesinde gerçekleşmiştir....

                rekabet iddiasında bulunan davacıların hali hazırda davalı firmaya karşı haksız rekabet eylemi gerçekleştirdiğini ve halen bu haksız eylemin devam ettiğini, talebin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacıların yarattığı hukuksuzluktan menfaat temin etmeye çalıştıklarını iddia edelin eylem ve yazışmaların ticari nitelikte haksız rekabet doğrucu bir eylem olarak sonuç doğurmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  TTK. 56 /1 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a-Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b-Haksız rekabetin men’ini ., d-kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini isteyebileceği düzenlenmiştir.Bu davalardan haksız rekabetin tespiti, men’i ,ref’i davaları bakımından, zarar tehlikesinin varlığının davacı tarafça ispatı yeterli görülmüş, ancak maddi ve manevi tazminat davaları bakımından davacının zararı ve miktarını TBK 50 maddesi gereği ispatı gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir. Haksız rekabete dayalı tazminat davasında ilke, haksız rekabet nedeniyle davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Diğer davalardan farklı olarak haksız rekabette, bu tür zararın ispat edilmesi zordur....

                    Ancak; Mevcut kanıtlara göre ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin değerlendirilmesi, sonucuna göre de haksız harekete maruz kalan lehine haksız tahrik indirimine ilişkin hükümlerin uygulanması, ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının tespit edilemediği durumda ise “kanıtlanamayan şüpheli durumdan sanığın yararlandırılması” ilkesi gereğince her iki taraf hakkında da haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken, herhangi bir kanıt değerlendirmesi yapılmadan “kavgayı kimin başlattığının sabit olmaması nedeniyle haksız tahrik hükümleri tatbik edilmemiştir” şeklindeki eksik inceleme ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak haksız tahrik indirimi uygulanmaması, Kanuna aykırı ve sanık R.. E..’nun temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu