Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; yapılan haciz işleminin haksız olduğu, haksız hacizden doğan sorumluluğun kusura dayanmayan objektif bir sorumluluk olduğu benimsenerek manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. ....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../.../2016 tarih 2015/8625 E. - 2016/11230 K. sayılı olan bozma kararına uyulmuş, davacı vekili, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle dava açmış olup, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte davalı ...'in ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilsede haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden hukuki sorununda olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur....

      Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından aracının üzerine kimyasal içerikli boya dökülmesi nedeniyle uğradığı zararın tahsilini istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Dava, haksız fiil esaslarına dayanmakta olup yetki uyuşmazlığı haksız fiile ilişkin kurallar çerçevesinde çözümlenmelidir. Buna göre; Haksız eylemden doğan tazminat davalarında yetki konusu yürürlükteki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 16. maddesinde; “Haksız bir fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Davaya konu olay ..... ilçesinde gerçekleşmiştir....

        Haksız rekabet, TTK'nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK'nın 54/1. maddesinde haksız rekabetin amacı "bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması" olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek "Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır" şeklinde belirtilmiştir. TTK'nın 55. maddesinde haksız rekabet sayılan bazı haller, sınırlayıcı olmamak üzere sayılmıştır. Bu nedenle sayılan haller dışındaki eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının da somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

          Haksız rekabet, TTK'nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK'nın 54/1. maddesinde haksız rekabetin amacı "bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması" olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek "Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır" şeklinde belirtilmiştir. TTK'nın 55. maddesinde haksız rekabet sayılan bazı haller, sınırlayıcı olmamak üzere sayılmıştır. Bu nedenle sayılan haller dışındaki eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının da somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

            Yasanın 29. maddesinde düzenlenen genel haksız tahrikten farklı olarak 129/1. maddede özel bir haksız tahrik hali düzenlenmiştir. Cezai sonuçları yönünden her iki düzenleme birbirinden farklıdır. TCK 129 maddesinin uygulanabilmesinin koşulları, 1- Haksız bir fiilin varlığı; Özel haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesinin ilk şartı haksız bir fiilin bulunması gerekir. Yani fiilin hukuka uygun olmaması gerekir. Fiilin haksız olması yeterli olup suç olması gerekmez. Fiilin haksızlığının değerlendirilmesi toplumda geçerli değer yargılarına göre yargıç tarafından yapılacaktır. Somut olayda sanığın oğlunun okulda dövülmesinin haksız bir fiil olduğu, birinci koşulun gerçekleştiği sabittir. 2- Hakaretin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi; Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak yapılması, failin haksız fiilin etkisi altında hakaret etmesi, haksız fiil ile hakaret arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2013’ten itibaren uygulanmaya başlayan iş bölümü kararında; 1- Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil) haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların “temyiz incelemesinin Yüksek 4....

                TTK. 56 /1 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a-Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b-Haksız rekabetin men’ini ., d-kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini isteyebileceği düzenlenmiştir.Bu davalardan haksız rekabetin tespiti, men’i ,ref’i davaları bakımından, zarar tehlikesinin varlığının davacı tarafça ispatı yeterli görülmüş, ancak maddi ve manevi tazminat davaları bakımından davacının zararı ve miktarını TBK 50 maddesi gereği ispatı gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir. Haksız rekabete dayalı tazminat davasında ilke, haksız rekabet nedeniyle davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Diğer davalardan farklı olarak haksız rekabette, bu tür zararın ispat edilmesi zordur....

                  Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı taraf, davalı eski çalışanın müvekkili ile müvekkilinin müşterilerine ait markaları birlikte afiş, pankart ve sosyal paylaşım sitelerinde kullanarak sendikal haklarının kullandırılmadığı yönünde haksız, incitici beyanlarda bulunduğunu, bu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti, meni, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere haksız rekabet, haksız fiilin özel bir hali olup TTK'da düzenlendiği için mutlak ticari davadır. Dava dilekçesindeki iddialar gözetildiğinde eylemin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı asliye ticaret mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda belirlenmelidir....

                    düşük fiyat ile satarak da haksız rekabet eylemini gerçekleştirdiklerini ileri sürerek TTK.'...

                      UYAP Entegrasyonu