Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davalı şirket tarafından davacı aleyhine sadece haksız icra takibi yapılması davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Keza fiili hacizde uygulanmamıştır. Ayrıca manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacı hakkında iptal edilen hat nedeniyle takip başlatıldığı,fiili haciz işlemi yapılmadığı, söz konusu hat nedeniyle davacının cezai soruşturmaya maruz kaldığına dair iddia bulunmadığı nazara alındığında takip haksız bile kabul edilse kötüniyetli olduğu söylenemez. Açıklanan nedenle mahkemece manevi tazminat istemlerinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı İş Bankası AŞ aleyhine 26/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden reddine dair verilen 19/09/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava; haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin uğramış olduğu zararın haksız eylemden kaynaklandığından, maddi ve tazminat alacaklarının haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale (vadesi gelmiş) geldiğini, yani müvekkilin zararının talep ve dava edilebilir hale geldiğini, halen devam eden Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/3278 soruşturma sayılı dosyası da dikkate alındığında müvekkilinin maddi ve manevi zararlarının olduğunun mezkur ceza dosyası ve bu dosyada alınan kaza tespit tutanağı ve tanzim edilen kolluk tutanakları ile sabit olduğunu, haksız fiil tarihi itibarıyla müvekkilinin maddi ve manevi tazminat alacağının muaccel hale geldiğini ve davacı müvekkilinin tazminat alacaklarının, zararının rehinle temin edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Dava,yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK'nın 355. maddesine göre...

      nedeniyle ekonomik ömürlerini kaybettiklerini, malların müvekkiline iadesinin zarardan başka bir anlamı olmadığını, ilgili icra dosyasında malların bedelinin ödenmesini talep ettiklerini ancak davalı yanca zararın giderilmediğini, öte yandan haksız haciz sebebiyle müvekkilinin ticari itibarının da zedelendiğini ileri sürerek, 22.510,00- TL maddi tazminat ile 10.000,00- TL manevi tazminatın haksız haciz tarihi olan 04.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Şti. aleyhine 27/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle; haksız haciz ve muhafaza işlemi yapılması ve teminat mektubunun paraya çevrilmesi sebebiyle ---- tarihinden sonra uğranıldığı belirtilen kar kaybının tazminine yönelik maddi ve şirket ortaklarının manevi tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır....

          Dava; Haksız ihtiyati haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, manevi tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti ve ağır kusurunun bulunması gerekir (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). (Aynı doğrultuda Yargıtay 4. HD nin 24.10.2018 gün ve 2016/9599 E - 2018/6494 K. Sayılı ilamı)....

            İİK'nin 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Somut uyuşmazlıkta zarar haksız eylemden kaynaklandığından, manevi tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu itibarla dosyada bulunan bilgi ve belgeler de dikkate alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan manevi tazminat miktarının takdiri hâkime aittir. Hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceğinden bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi de doğru olmayacaktır....

              İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada delil olarak dayanılan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası içeriğinden,trafik kaza tespit tutanağındana göre davacıların maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez....

              İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada delil olarak dayanılan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası içeriğinden,trafik kaza tespit tutanağındana göre davacıların maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez....

                UYAP Entegrasyonu