Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aşamalardaki beyanlarını tekrarla yapılan ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız fiil (haksız haciz) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davalı Banka dava dışı 3....
Davacı vaki olay nedeniyle her ne kadar 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş ise de manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması, takip dayanağı çekte davacının adının olması ve takip dayanağı çekin davacıdan sonra iki kez ciro edildikten sonra davalı bankaya geçmesi ve uygulamada bu şekilde tedavül gören çeklerde önceki cirantaların imza kontrolünün yapılmıyor olması nazara alındığında davacının kusurunun hafif olduğu ve ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminattan sorumluluk nedeniyle hukukumuzda kusur sorumluluğunun esas olması nedeniyle manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın ıslah tarihi olan 08/01/2019 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat bakımından fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2020/522 Esas, 2021/364 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Tazminat Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız haciz nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden reddine karar verilmiştir. Taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Çeki de tüm menfi tespit davalarından haberdar olmasına karşılık aynı yolla tahsil ettiğini, müvekkilinin ciddi anlamda maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin ödediği bedellerin istirdadı için takiplerden önce açılmış menfi tespit ve çek iptali davası bulunduğundan ve vaki ödemeler ile bu davaların istirdat davasına dönüştüğünden ödenmiş bulunan bedellerin bu davada istirdadı , derdesti rüyet olmaması bakımından talep edilmediği, davanın konusunun haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi olduğu, davalının haksız takipleri nedeniyle ödemiş olduğu tüm bedellerin faizleri ile birlikte istirdatına ilişkin haklarının saklı olduğunu, İİK 259/1 maddesi gereğince alacaklının koydurmuş olduğu haciz kararlarının haksız olması sebebiyle borçlu ve üçüncü kişinin iş bu ihtiyati haciz sebebiyle uğrayacakları tüm zararlardan sorumlu tutulması gerektiğini, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 27.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat dahil toplam...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 53/3, 55 ve 56 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Talep ise; maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz mallar ile banka ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine ihtiyati haciz konulması isteminin reddi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusudur. 2004 sayılı İİK'nın 257/1 maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiştir....
Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin "ihtiyati tedbir" biçimindeki talebinin, "ihtiyati haciz" olarak nitelenmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
-TL manevi tazminat zararın icra takibinin başlatıldığı 09.03.2004 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davanın maddi tazminat talebi yönünden reddine, manevi tazminat talebi yönünden kabulüne, 5.000,00- TL manevi tazminatını 09/03/2004 itibari ile uygulanacak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede ise; yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından 3. kişiye yapılan ödemede davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalının haksız hacze konu icra takibinin tarafı olmadığı, davacı hakkında takip başlatılmasında ve mal varlığına haciz konulmasında davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla olayda kusuru bulunmayan davalının haksız haciz nedeniyle oluşan maddi ve manevi zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılarak maddi ve manevi tazminat istemlerinin de reddine ..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
M.. aleyhine 23/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız takip ve haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....
Sayılı dosyasında yargılama gideri, harç ve avukatlık masrafı ödediğini belirterek maddi tazminat talebinin konusu olduğunu belirtmişse de uygulanan haciz ile arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından maddi tazminat kapsamında değerlendirilmemiştir. Davacı taraf gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle 34.551,98 TL hakedişi alamadığını ve maddi tazminat talebinin konusu olduğunu belirtmişse de zarara ilişkin delillerini sunmadığı ve icra dosyası kapsamından haciz ihbarnamesine itiraz edildiği anlaşıldığından maddi tazminat kapsamında değerlendirilmemiştir. Davacı taraf ihtiyati haciz kararının uygulandığı .......