Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/436 Esas sayılı dosyasında davacı şirketin borçlu olmadığının tesbit edildiğini, bu haksız takip ve buna bağlı haksız hacizler nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 manevi tazminatın davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçelerinde; tazminat davasının zamanaşımına uğradığını, haksız haciz olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... davalı tarafından davacının davalıya karşı sorumluluğunun bulunduğu ancak takip tarihi itibariyle henüz talep edilebilir hale gelmeyen bononun icra takibine konulduğu, takibin kesinleşmesinden sonra davacı şirkete ait bir araca haciz konulduğu, bunun dışında ......

    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın taraflar arasındaki davalar ve icra takibi nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacılar hakkında dava açılması veya takip yapılması haksız bir eylem olarak kabul edilemeyeceği, kişinin hukuk düzeni çerçevesinde adli ve idari yerlere başvurma hakkına sahip olduğu, davacıların maddi ve manevi tazminat talep etmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava dilekçesine ekli belgelerden, davacıların desteği yolcunun davalı sevk ve idaresindeki aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu desteğin öldüğü anlaşılmaktadır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgelerde nazara alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi (destek) ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. İİK 257.madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının yaralanması ile müvekkilin hareketi arasında illiyet bağı oluşmadığından davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, somut olayda maddi tazminat şartları oluşmadığından davacının taleplerinin bu yönden de reddinin gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 28/09/2022 tarih 2022/675 Esas sayılı ara kararında özetle; "Somut olayda, İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan maddi manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiştir....

        Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin "ihtiyati tedbir" biçimindeki talebinin, "ihtiyati haciz" olarak nitelenmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....

        Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür" şeklinde olup davacıların manevi tazminat istemi toplam 80.000 ,00 TL bakımından davalılar vekilinin alacağın muaccel olmadığına yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

        Buna göre, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekir. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede;Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....

          HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İstinaf Kanun Yoluna Başvuran İhtiyati Haciz İsteyen Davacının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle, Kargı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2020 tarih, 2020/78 Esas sayılı kararın KALDIRILMASINA, Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)Davacının 86.000,00 TL maddi ve manevi tazminat talebine istinaden İhtiyati haciz talebinin KABULÜ İLE, borcu karşılayacak şekilde taleple bağlı kalınarak davalı T7 tapu kayıtları ve araçları üzerine İİK'nın 257. ve müteakip maddeleri gereğince İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA. b)İcra İflas Yasasının 36. maddesinde öngörülen güvencelerden birinin ihtiyati haciz isteyenden alınmasına. Güvencenin ihtiyati hacize konu miktarının %15 miktarında olmasına....

          Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiş, adli yardım kararı nedeniyle tahsil edilmeyen istinaf başvuru harcı ile istinaf karar ve ilam harcının HMK 339....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/05/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız ihtar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu