Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız ihtiyati hacizden alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi için; borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş olmalı, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı, haksız çıkmış olmalı, borçlu (veya üçüncü kişi) malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı ve zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Burada davalı/alacaklının kusurlu olması şart değildir. Yani ihtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden TBK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 05.05.2023 tarihli ara kararda uyuşmazlık konusunun yargılamayı gerektirdiğinden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davanın haksız fiile dayalı sürücü ve sigorta aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası olup davalı sürücünün haksız fiil hükümleri çerçevesinde meydana gelen maddi ve manevi zarardan sorumlu olduğunu, haksız fiil tarihinin 21.02.2022 tarihi olup haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi zararların bu tarih itibari ile oluştuğundan ve davacı müvekkilinin tazminat taleplerinin de bu tarih itibari ile talep edilebilir hale geldiğini, zararın doğduğu dava dilekçesi ekinde sunulan deliller ile sabit olduğunu, dolayısı ile mahkemenin vadesi gelmiş alacağın bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair vermiş olduğu ara kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir....

Tüm bu açıklamalar ışığında,23.600,00 TL kiradan kaynaklanan yoksun kalınan kâr kaybı, 9.178,04 TL tamir ve bakım için yapılan masraflara ilişkin zarar olmak üzere toplam 32.778,04 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL manevi tazminatın eylemin haksız fiilden kaynaklandığı ve tarafların tacir olduğu gözetilerek haksız haciz tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dolayısıyla, davalının, davacının ceza mahkemesinde mahkûm edildiği ve bu itibarla kendisine (davalıya) borçlu bulunduğu, haczin haksız olmadığı savunmasına itibar edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bir kimse, alacağı olmamasına rağmen bir başkasının malına haciz koyarsa ve muhafaza altına aldırırsa, ortada haksız haciz bulunduğu anlamına gelir. Haksız haciz konulması bir çeşit haksız fiil sayılır ve işbu haksız haciz sebebiyle mahcuz malın sahibi bir zarara uğrar ise, haciz koyduran (sözde) alacaklı, diğerinin uğradığı zararların tümünü tazmin etmek zorundadır. Tazminat mükellefiyetinin kaynağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49 ile sonraki maddelerine dayanır. Somut olayda da bu durum vardır ve davacının kamyonetine haksız haciz koyduran davalı taraf, tespit ve hesap edilen davacı zararlarını tazmin etmek zorundadır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aşamalardaki beyanlarını tekrarla yapılan ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız fiil (haksız haciz) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davalı Banka dava dışı 3....

        Davacı vaki olay nedeniyle her ne kadar 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş ise de manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması, takip dayanağı çekte davacının adının olması ve takip dayanağı çekin davacıdan sonra iki kez ciro edildikten sonra davalı bankaya geçmesi ve uygulamada bu şekilde tedavül gören çeklerde önceki cirantaların imza kontrolünün yapılmıyor olması nazara alındığında davacının kusurunun hafif olduğu ve ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminattan sorumluluk nedeniyle hukukumuzda kusur sorumluluğunun esas olması nedeniyle manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın ıslah tarihi olan 08/01/2019 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat bakımından fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2020/522 Esas, 2021/364 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Tazminat Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız haciz nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden reddine karar verilmiştir. Taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 53/3, 55 ve 56 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Talep ise; maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz mallar ile banka ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine ihtiyati haciz konulması isteminin reddi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusudur. 2004 sayılı İİK'nın 257/1 maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiştir....

            -TL manevi tazminat zararın icra takibinin başlatıldığı 09.03.2004 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davanın maddi tazminat talebi yönünden reddine, manevi tazminat talebi yönünden kabulüne, 5.000,00- TL manevi tazminatını 09/03/2004 itibari ile uygulanacak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Çeki de tüm menfi tespit davalarından haberdar olmasına karşılık aynı yolla tahsil ettiğini, müvekkilinin ciddi anlamda maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin ödediği bedellerin istirdadı için takiplerden önce açılmış menfi tespit ve çek iptali davası bulunduğundan ve vaki ödemeler ile bu davaların istirdat davasına dönüştüğünden ödenmiş bulunan bedellerin bu davada istirdadı , derdesti rüyet olmaması bakımından talep edilmediği, davanın konusunun haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi olduğu, davalının haksız takipleri nedeniyle ödemiş olduğu tüm bedellerin faizleri ile birlikte istirdatına ilişkin haklarının saklı olduğunu, İİK 259/1 maddesi gereğince alacaklının koydurmuş olduğu haciz kararlarının haksız olması sebebiyle borçlu ve üçüncü kişinin iş bu ihtiyati haciz sebebiyle uğrayacakları tüm zararlardan sorumlu tutulması gerektiğini, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 27.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat dahil toplam...

              UYAP Entegrasyonu