Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece açılan davanın 3.kişinin borcu için verilmiş ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte satış sonucu elde edilecek paranın davalılara ödenmemesi istemine dayandığı yani bir anlamda menfi tespit davası olduğu Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere ipotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan , bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re’sen gözetileceğini, bu durumda ipoteğin fekki niteliğindeki davada İzmir İli Karşıyaka İlçesinde bulunan taşınmazdaki ipotek nedeniyle dava açılmış olduğundan, mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin HUMK.nun13.maddesi gereğince yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili Karşıyaka Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş...

    Şti'nin doğmuş borcunun teminatını teşkil etmek üzere davacı T1 maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkil şirketi lehine toplamda 146.624,71- TL bedelle, ipotek lehtarı alacaklı tarafından fekki bildirinceye kadar hüküm ifade etmek üzere ipotek tesis edildiğini, davacı yanın müvekkil şirkete halen borcu bulunduğunu, iş bu sebeple; davacı tarafın borcun tamamını ödediğini belirtip ipoteğin kaldırılması talebinde bulunmasının haksız olduğu aşikar olduğunu, açıklanan nedenlerle İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının icrasının tehirine, haksız davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkindir....

    arasındaki borcun sona erdiğini, protokole göre taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ancak karşı tarafın takibe devam ettiğini, takip sırasında taşınmazın satışının talep edildiğini ve kıymet takdiri yapıldığını belirterek icra takibinin durdurulmasına, takibin iptaline ve müvekkilinin taşınmazı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve fek işleminin tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Şti.namına açılmış açılacak her türlü kredi, bankaya teminata herhangi bir kişi tarafından verilecek senetlerden, teminat cirosuyla verilecek senetlerden, her türlü sözleşmeden kefaletlerinden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden, alacağın devri yoluyla devralmasından , her türlü nedenden, Bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere ipotek verildiği hükmünün bulunduğu görülmekle fekki talep edilen ipoteğin bedelinin 350.000,00 TL olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde 50.000,00 TL miktarındaki ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği ve harcın bu miktar üzerinden alındığı, dava değerinin buna göre belirlendiği ,resmi senette ipoteğin davalı ... Bankası lehine 350.000,00 TL bedel üzerinden ipotek tesis edildiği, ipotek belgesinde davacı ...-... A.Ş.- ......

        Davalı vekili, davacı şirket ile dava dışı ... ve ... firmalarının birbirleri ile bağlantılı olduğunu, bu şirketlere müvekkilinin çok fazla mal gönderdiğini ancak bedelini tahsil edemediğini davacı şirket ile müvekkili arasındaki ipoteğin feshine ilişkin belgenin hukuken muteber olmadığını ipoteğin feshinin resmi şekilde yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacı şirket bakımından takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş 11.8.1999 tarihli protokol ile ipoteğin fekki konusunda anlaşma sağlanması ve yetkili satıcılık sözleşmesinin yürürlüğe girmemesi nedeniyle davanın kabulüne ipoteklerin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması istemi üzerine davalı tarafından gönderilen ihtarname ile toplam 40.842,58 TL borcun bulunduğu ve banka nezdindeki hesaba depo edilmesi talep edilmiş olup, bu ihtarnameden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemelerle davalı bankaya kredilerden kaynaklanan borcun kapatıldığı ancak davalının hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti alacağı bulunduğundan ipoteğin fekkini gerçekleştirmediği daha sonra davalı banka genel müdürlüğünün talebi ve onayı ile 22.06.2016 tarihinde davalı bankanın ipoteği fek ettiği, ipotek senedinin 8. maddesi ile genel kredi sözleşmesi gereği tesis edilen ipoteğin fekki için gerekli giderlerin ve hesap işletim ücretinin davacı tarafından karşılanacağının sabit olduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle davalı bankanın ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücreti alacağı olması nedeniyle ipoteği fek etmemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeniyle...

            Davalı banka vekili, alacak kredi kefili İzzet Kocaman tarafından ödendiğini için müvekkilince TBK.nun 168 ve 596.maddeleri gereğince İzzet Kocaman’a temlik yapıldığını, müvekkili bankanın ipoteğin fekki konusunda tasarruf yetkisinin bulunmadığını, davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

              kişiye ait telefonuna K.Çekmece Tapu Müdürlüğü'nden ipotek terkini başvurusunun alındığına dair bir SMS ulaştığını, dikkat ediler ise Teb'in ipotek fekki için ücret tahsil ettiği gün ile ipoteğin fek edileceğine dair Tapu Müdürlüğünden davalı Teb'in ipotek başvurusu üzerine gönderilen SMS'in tarihinin aynı gün olduğunu, ihtayiti tedbir taleöp edildiği tarih itibariyle müvekkiline ait taşınmazda bulunan ipoteğin terkininin halen gerçekleşmediğini, aksine davalı banka tarafından ipotek hakkının bulunduğu taşınmazın satışa çıkarıldığını, satış işleminin 17/09/2020 tarihinde gerçekleştirileceğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı biçimde ipotek terkinini gerçekleştirmeyen davalı Teb'e karşı dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep edilmesine neden olduğunu, davalı bankanın ipotek terkin yükümlülüğünü gerçekleştirmek bir yana, ipoteğin de paraya çevrilmesi için haksız ve hukuksuz olarak işlemlere başlandığını, yargılama sürecinde telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması, müvekkilinin...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ipoteğin fekki davasının mahkemenin yetkisizliği sebebiyle reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ipotekli taşınmazı satın aldığı eski malik... ile davalı arasında tarafların ileride akdedeceği Bayilik sözleşmesine esas olmak üzere imzalanan 15.05.2007 tarihli ön sözleşmenin Rekabet Kurumu'nun mevzuatı ile 15.05.2012 tarihinden itibaren geçersiz hale geldiği halde taşınmaz üzerindeki teminat ipoteğinin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekki ile davalı ile eski malik... arasındaki 15.05.2007 tarihli bayilik ön sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde: Davacının iş bu davadaki talebi, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle ipoteğin fekki istemine ilişkindir. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucuna, yani neticei talebe göre belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır. İpoteğin fekki talebi bu kapsamda değerlendirilemez. Çünkü, ipoteğin fekki talepli davalarda, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliğindeki ipoteğin fekki davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu