Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ışığında hukuken bir geçerliliği bulunmadığı aşikar olan ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması zorunlu olduğunu, davanın kabulüne ve davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı banka üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ın borcu olduğu gerekçesi ile ipoteğin fekkine onay vermediğini, davacının ...’a ait 15.365,75 TL borcu "ipoteğin fekki için ihtirazı kayıt ile ödüyorum" şerhi ile ödediğini, kredi borçlusunun ortaklarının kredi ya da kredi kartı borçlarının ipoteğin teminatı kapsamında olmadığını ileri sürerek, davacının ipoteğin fekki için ihtirazı kayıtla ödediği 15.365,75 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının, davacıya kredi kullandırılan şirketin ortaklarından ...'ın kredi borcunu ödemesi halinde ipoteğin fek edileceğine dair bir bildirimde bulunmadığını, söz konusu ipoteğin teminatının şirket ortağının kredi kartı borcunu kapsamadığını, davacı ile ... arasındaki ilişkinin davalı tarafından bilinmediğini, davanın kredi kartı borcu ödenen kişiye karşı açılması gerektiğini belirterek, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının dava konusu ipoteğin fekki talebinde ödeme iddiasında olmayıp, ipoteğin ... 'nin yazısı nedeniyle fekki gerekirken işlem yapılmamış olduğu nedenine dayandığı ancak ... tarafından ipoteğin fekki için fek mektubu yazılmış olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve görev itirazında bulunduğunu, esasa ilişkin olarakta, Davacı, her ne kadar kredi borcunu bitirdiğini ileri sürmüşse de ipoteğin fekki için talepte bulunmadığını, Yasa hükümleri gereği ipoteğin fek edilmesi harca tabi olduğunu, Kredi sözleşmesi hükümlerine göre; harç, vergi ve diğer masrafların ödenmesi davacı tarafın yükümlülüğüne girmekte olduğunu, Davacı taraf kendi yükümlülüğünü yerine getirerek harç makbuzunu ilgili şubeye teslim etmediğinden ipotek fek edilemediğini, Bu sebeple müvekkil bankaya kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, Müracaatta bulunmaksızın dava açmayı tercih eden davacının haksız menfaat taşımayı amaçladığını, Bu nedenle talebin kötüniyet taşıdığını, bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir. İstinafa konu karar, Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinin 17/04/2019 tarihli 2018/107 Esas, 2019/337 Karar sayılı davanın kabulüne yönelik kararıdır....

        Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı tefrik işleminin usulsüz ve gereksiz olduğu, hatalı tefrik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ve haksız yere yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece, davacı Hamdinin davası yönünden tefrik kararı verilip, davacı Hamdinin ipotek işleminin tarafı olup, aile konutu şerhinin varlığı nedeniyle açılan dava yönünden aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesinde, esas ve usul yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden, esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Karar sayılı ilamında da belirtildiği şekilde somut olayda uygulanması gereken 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefinin ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibi olduğu, davalı bankanın ipotek fek harcını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili TB Turizm ve Sanat Hizmetleri Ltd.Şti. ile davalı arasında akdedilen “Satış Noktası Sözleşmesi” uyarınca davalıya müvekkilleri tarafından teminat amacıyla bono verildiğini ve ayrıca gayrimenkul ipoteği tesis edildiğini, ancak davalının sözleşmedeki yükümlülüklerinden olan kredi temin etme borcunu ifa etmemesi nedeniyle akde aykırı davrandığını, bu durumun davacının açtığı cezai şart alacağına ilişkin davadaki hükümle ... olduğunu belirterek, müvekkillerinin bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, takiplerin iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına,tesis edilen ipoteğin fekkine ve ayrıca davalının haksız ve kötüniyetle yaptığı takipler ile ipoteği fek etmemesi nedeniyle %40 oranında tazminata...

            Şti'nin Halk Bankası ile imzaladığı kredi sözleşmeleri için toplu olarak ipotek verildiğini, müvekkillerince borca ve ipoteklere itiraz edildiğini, banka tarafından borçtan şahsen sorumlu olan Mustafa Uğur ile borçtan şahsen sorumlu olmayan müvekkilleri Tanju ve T1 gösterdiği bütün gayrimenkuller üzerine toplu ipotek konulduğunu, şartları oluşmadan verilen toplu ipoteğin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle fekki gerektiğini bildirerek Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Çandır Mahallesi, 7211 ada, 7 parsel A Blok 15, 16, 17, 20, 35, 54, 58, 59, 60 ve B Blok 47, 59, 62 numaralı bağımsız bölümlerdeki 30.000.000,00- TL bedelli ipoteğin fekki ile tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğunu, bu nedenle harçların ikmal edilmesinin gerektiğini, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, imzalanan kredi sözleşmeleri ile dava dışı Özal Uğur Tasarım Plan İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd....

            Bu sebeple anılan şirketin ve müvekkil bankanın ticari sırrı niteliğinde bulunan kayıtların, hesap dökümlerinin davacıya teslim edilmesi, bankacılık mevzuatı ve T.C.K. gereğince banka müşterisinin ticari sırlarının ifşası kapsamında değerlendirilecek olması dolayısıyla mümkün olmadığını, davacının işbu iddia ve talebi dahi hukuka aykırı olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun, hukuka aykırı talep ve somut dayanaktan yoksun, gerçeğe aykırı iddialar ile ikame olunan, yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olan, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; Samsun İli Canik İlçesi, Hacıismail Mahallesi, 11040 ada, 4 parsel C-K-I S-3 Blok, 34 no lu bağımsız bölüm üzerindeki davalı T3 lehine konan ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

            Davacının ipoteğin fekkine yönelik istemi Mahkemenize sunulan dilekçe ile müvekkile karşı ileri sürülmüş olup işbu dava açılmadan evvel müvekkilden ipoteğin fekki hiçbir şekilde istenmemiş gerekli ve yeterli olan giderler ödenmemiştir.'' şeklindeki beyanlarla verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Değerlendirme : Dava; konut finansmanı kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 6502 sayılı yasanın 4. Maddesinin 3 ve 4. Fıkraları : (3) Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemez....

            UYAP Entegrasyonu