Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davalının taşınmazındaki anızları yakması nedeniyle davacının uğradığı zararın haksız fiil hükümlerine göre tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.03.1995 tarih, 1995/4-41 E. 1995/150 sayılı Kararında vurgulandığı gibi olayda komşuluk hukuku değil, haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacı desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, desteğinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....

      Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gerektiği, hukukumuzda gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu, zarar görenin ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebileceği, haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zararın istenemeyeceği, davalının hukuka aykırı fiil ve hareketleri neticesinde davacının maddi olarak zararının ve kaybının davacı tarafından tüm dosya kapsamında mevcut bilgi, belge ve delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin reddine dair karar verilmiş, belirtilen hususlar doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Her ne kadar trafik kazası sonucu ölüme/yaralamaya sebebiyet vermek bir haksız fiil ve haksız fiil zamanaşımı da TBK'nun 72.maddesinde düzenlenmiş ise de haksız fiilin, trafik kazasından kaynaklanması nedeniyle daha özel Yasa olan 2918 sayılı KTK'nın uygulanması gerekmektedir. 2918 sayılı KTK'nın 109/1.maddesi gereğince kural olarak zamanaşımı 2-10 yıldır. Ancak 2.fıkraya göre dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olursa bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Bu madde uyarınca, eylemin suç teşkil etmesi yeterli olup, mahkumiyet veya takipsizlik kararı aranmaksızın ceza zamanaşımı uygulanacaktır. Eylemin suç teşkil edip etmediğini de kural olarak hukuk hakimi belirleyecektir. Hiç kuşkusuz, hukuk hakimi, ceza tertibine ilişkin olarak ceza hakimince verilen ve suçun işlendiğini ya da işlenmediğini kesinlikle tespit eden hükümle de bağlıdır....

        Davalı vekili; davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava sebebinin münhasıran Türk Mahkemelerinin görevine girmesi nedeniyle kararın tenfizinin mümkün bulunmadığını, açılan davanın Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini, davaya dayanak gösterilen haksız fiil olayının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davada haksız fiil zamanaşımı süresinin uygulanacağı, yabancı mahkemece verilen kararın kesinleştiği, davada tenfiz şartlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen ... O 222/09 sayılı ....06.2011 kesinleşme tarihli ilamın tenfizine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince, sözleşmeden kaynaklanan haksız eylem nedeniyle uğranılan zarar ver cezai şart ile haksız fiil nedeniyle uğranılan zarara ilişkin alacak istemi hakkındaki davada verilen ihtiyadi tedbir talebinin reddine ilişkini olup, dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            aleyhine 02/02/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Her ne kadar davacı vekilince dava konusu olay nedeniyle mahkemece verilen ve davalı tarafından temyizi istenilen kararın icraya konulduğu icra takiplerindeki miktarların haricen ödenerek icra dosyalarının infazen işlemden kaldırıldığı bildirilmişse de, davadan veya temyiz isteminden vazgeçmeye dair bir beyanda bulunulmaması nedeniyle işin esasının temyizen incelenmesine geçildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

                Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir. Hukuki bir işlemde açıklanan irade, ve hukuka aykırı fiil dışında borç kanundan doğmuş olabilir. Haksız fiilden doğan sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Görülmekte olan davada, davacıların babalarının ölümünden sonraki döneme ilişkin ... yaşlılık aylığının banka kartı kullanılarak ATM 'den çekilmiş olması nedeniyle haklarında başlatılan ve kesinleşen icra takipleri nedeniyle takibe konu borçtan sorumlu olmadıkları yönünde açılan eldeki menfi tespit davasında uyuşmazlık konusu edimin dayanağı “haksız fiil”dir....

                  İlk derece mahkemesince; dava dilekçesine ekli olarak sunulan ayrıntılı hesaplama tablosunda, sözleşme yapılmaması nedeniyle kurumun mahrum kaldığı gelir tutarı olarak döner sermayeye ödenmesi gereken miktarın 461.363,04 olarak tespit edildiği, keza davacı kurumca dosyaya ibraz edilen Sayıştay raporunda da benzer bir hesaplama yapıldığı, bu itibarla davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlen haksız fiil hükümleri uyarınca, kusurlu ya da hukuka aykırı bir fiil ile bir başkasına zarar veren kimse, bu zararı gidermekle yükümlüdür....

                    UYAP Entegrasyonu