Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/558 esas sayılı dosyasında verilen 17/11/2020 tarihli ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/03/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölen Mustafa Bıdık'ın eşi Saadet için 100.000 TL manevi tazminat, müteveffanın çocukları Hilal, Zeynep ve Tunahan için 30.000'er TL, kardeşleri Ali, Fatma, Emine, Hülya, Hatice ve Tahsin için 10.000 'er TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesini talep etmiş, haksız fiili tarihi itibariyle davacıların manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğini bu nedenle ihtiyati haciz kararının verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, ceza dosyası kapsamından tazminat alacağının 6098 sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihi olan 12/11/2019 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez....

yönelik manevi tazminat gerektirecek bir fiil bulunmadığından manevi tazminat talep edilemeyeceği, her ne kadar davalı ING Bank dava konusu ihtiyati haciz kararının aldırılmasına sebep olan alacağını dava dışı Varlık Yönetim Şirketine devrettiğini ve davanın ona yöneltilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de davalı bankanın dava dışı şahıstan olan alacağı davanın konusu olmadığı gibi alacağın temlik edilmesinin de eldeki davanın konusu olmadığı, dava konusu haksız haczi talep eden ve aldığı kararı uygulayanın davalı banka olduğu, bu nedenle davanın davalı bankaya yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 2.394TL'nin 13/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat KARAR TARİHİ : 23/12/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/12/2021 Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle görülen ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasında müvekkilinin uğramış olduğu zararların tazminini teminat altına almak adına davalı..... meydana gelen trafik kazasına konu olan araç hakkında taraflarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, ancak talebin reddedildiğini, verilen bu karar üzerine müvekkilinin zararlarının tazminini teminat altına almak adına kazaya konu araç hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

    Talep, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davadada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararına karşı istinaf başvurusudur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

    gayrimenkuller üzerine dava değeri olan 50.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına, davacının manevi tazminat yönüyle verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair karar verildiği görülmüştür....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemiyle açılan davada HMK’nın 389. ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli açılan davada davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 21/06/2021 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK'nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalara göre; özellikle manevi tazminat miktarının takdirinin hakime ait olduğu, hakimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı kanunun 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece üzerine ihtiyati haciz konulan taşınmaz ve araç davalı T4 adına kayıtlı olmadığından ve adı geçen davalıya yönelik ihtiyati haciz kararı bulunmadığından, davalı vekilinin bu davalı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmada hukuki yararı bulunmadığından HMK'nın 352/1- ç maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Somut olayda; zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....

    Davacı vekili 14/01/2021 tarihli dilekçesi ile haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinden bahisle İİK 257 vd. maddeleri uyarınca davalılar T7 ve T8'nin taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 14/11/2021 tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz talebine konu alacağın herhangi bir mahkeme kararına veya kıymetli evrağa dayanmadığını, alacağın varlığı, miktarı ve vadesinin geldiğinin yargılamayı gerektirdiğini, dosyaya sunulan somut delillerle yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istenen borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya hazırlandığına dair mahkemeye kanaat oluşturacak delil de sunulamadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu