Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.02.2011 tarih, 2009/328 Esas, 2011/52 Karar sayılı kamulaştırmasız elatma nedeniyle verilen tazminat ilâmına dayanılarak icra takibi başlatılmış ilam borçlusu ... vekili, ilamın kesinleşmeden icraya konulmasının mümkün olmadığı ve 6111 sayılı Yasanın geciçi 2. maddesi gereği bu alacaklılar için haciz yasağı bulunduğundan icra takibi yapılamayacağı nedeni ile icra mahkemesine şikayette bulunmuştur....

    Mahkemece; davalılardan ... ve ...' un icra takibi ve icra ceza mahkemesinde herhangi bir görevleri bulunmayıp aleyhlerine açılan manevi tazminat davasının yasal koşulları oluşmadığından bu davalılar yönünden davanın reddine davalılardan ... ve ... yönünden ise ; ...' ın alacaklı şirket vekili olarak icra takibi başlattığı, ancak davacı ...' in 18/09/2014 tarihinde alacağın tamamını ödemesi nedeniyle 27/10/2014 tarihinde icra takibinden feragat etmesine rağmen aynı şirketin vekillerinden davalı ...' yi haberdar etmediği, borç ödenmiş olmasına rağmen icra ceza mahkemesinin 06/11/2014 tarihli karar oturumunda alacaklı vekilinin şikayetlerinin devam ettiğine dair beyanı üzerine davacı borçlunun 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına sebebiyet verdikleri, davalılar ... ve Abdullah Karnak'ın ihmalleri neticesinde davacının kişilik haklarına haksız fiil niteliğinde saldırıda bulunulduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1) “Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirkete ödeme emrinin 24.03.2015 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle takip henüz kesinleşmeden 11/03/2015 tarihinde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında...

        Mahkemece, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İ.İ.K'nun 67/2 maddesi uyarınca icra takibinde bulunan alacaklının icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkündür. Bir başka deyişle alacaklının icra takibi yapmakta haksız bulunmasının yanında kötüniyetli olduğunun belirlenmesi halinde tazminata hükmedilebilir. Bu itibarla kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen alacaklı 2008/12438-2009/2884 aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi olanaklı değildir. Dava konusu olayda, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu iddia ve ispat edilememiştir....

          HD 2018/4695 E-2019/3190 K sayılı ilamı) Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; Dosya arasına alınan belge ve dosya suretleri incelendiğinde, davacının avukat olduğu, davalı aleyhine icra takibi yaptığı, başka davaların da açıldığı, davacının icra takibi ve açılan diğer hukuk ve ceza davalarında vekil olarak görev yaptığı, davalının davacıyı şikayet ettiği sabittir. Davalının şikayeti üzerine davacı hakkında Samsun Cumhuriyet Baş Savcılığın 12/03/2018 tarih ve 2018/5400 K sayılı kararı ile davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiği ve kararın 27/03/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Tarafların karşılıklı olarak haksız haciz ve haksız şikayet iddiaları nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, haksız haciz iddiasına dayalı manevi tazminat, karşı dava ise haksız şikayet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiş, davacı/karşı davalı vekili ve davalılar/karşı davacılar vekili yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

          ile icra takibi başlattığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/11/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisi aleyhinde Bakırköy 4. İcra Dairesinin 2007/4880 esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle şikayet yoluna başvurduğunu ve .......

            Haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Yani salt davacıya zarar vermek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapıldığının ortaya konulması gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin E:2016/14413, K:2019/483 sayılı ve 4. Hukuk Dairesi'nin E:2019/2535, K:2020/2544 sayılı karalarında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.) Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....

            İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/437 Esas, 2019/352 Karar sayılı ilamına dayanılarak Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2021/3740 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak başlatılan takipte takip talebi ve icra emrinin söz konusu ilama aykırı olduğunu, söz konusu icra takibi başlatılırken takip talebinde ilamda yazılı olan tüm alacak kalemlerini toplayarak rücuen tazminat, yargılama gideri ve ilam vekalet ücretinin yasal faizi ile müvekkillerinden tahsilini talep ettiklerini, müvekkillerinin tüm alacak kalemlerinden sorumlu olmadığını, bu nedenle; öncelikle takibin durdurulmasına, takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu