Mahkemece, “...davacının dava konusu 506 parselde kayıtlı 18.700 m² yüzölçümlü taşınmazın 5/9 hissedarı olduğu, davalının ise aynı taşınmazda 4/9 hisse sahibi olduğu, davalının kendisinin kullanımında olan yer dışında davacıya ait kısma haksız olarak müdahale ederek davacının kullanımına engel olduğu, mahalinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi tarafından sunulan raporda davalının 1.281,11 m² fazla yer kullandığının tespit edildiği, fazla kullanılan yerin değerinin 21.138,32 TL olduğu, geriye dönük ecrimisil bedelinin 4.543,50 TL olduğu, davalının davacıya ait taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen kısmına haksız olarak el atmak suretiyle haksız kazanç sağladığının anlaşılması...” gerekçesiyle, davacının ecrimisil ve müdahalenin meni davasının kabulü ile 506 parsel sayılı taşınmazda davacı ...'...
Taraflar arasındaki müdahalenin meni, kal ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26/05/2016 gün ve 2016/7565 Esas - 2016/8507 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R – Müdahalenin meni, kal ve ecrimisil istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen karar davalı idare vekilinin temyizi üzerine bozulmuş; bu karara karşı, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Bingöl İli, Adaklı İlçesi, Merkez Mahallesi, Kiponun kömü Mevkii 187 ada 17 parselde kayıtlı taşınmaza davalı tarafça atış alanı yapılmak suretiyle haksız olarak el atıldığı, dava konusu taşınmaz üzerine toprak ve taş yığınları taşınarak bir bölümüne atış poligonu oluşturulduğu, diğer bölümünde de siperler kazılmak suretiyle taşınmazın haksız olarak işgal edildiği, müvekkillerinin 10 yılı aşkın süredir taşınmazların yanına bile yaklaştırılmadığı belirtilerek taşınmaza haksız müdahalenin meni ile taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel ve ecrimisil bedeli olarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla şimdilik 12.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi talep ve dava edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin meni ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, müdahalenin meni ve kal istemine ilişkindir.Mahkemece, müdahalenin meni ve kal davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Fatsa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/221 esas, 2021/494 karar sayılı kararında: Ecri misil haksız işgal tazminatıdır, yani haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.(Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Esas No:2018/27 Karar No: 2018/402 Karar Tarihi: 18.01.2018) Ecri misil davası ise; malı haksız yere ve kötüniyetli olarak kullanan, geri verme yükümlülüğünü de yerine getirmeyen kişilerden haksız işgal tazminatı alınarak hak sahibine verilmesi için açılan bir dava türü, şeklinde tanımlamıştır. 8.3.1950 T. 22/4 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı ecri misil sorumlusunu“ başkasının taşınmazını haksız olarak zorla alıp kullanmış olan kötü niyetli kimse” olarak tanımlamaktadır....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin edinildiği tarih ile dava tarihine kadar olan süre için 17.03.2020 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ecrimisile karar verilmesinde, dava tarihinden sonrası için ecrimisil istenemeyeceğinden, anılan istek ayrı bir davanın konusunu oluşturduğundan dava tarihinden itibaren ecrimisil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) haksız eylem niteliğinde olup genel hükümler uyarınca (TMK. mad. 995) genel mahkemelerde görülmesi gereken bir dava türüdür. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda haksız işgal tazminatına yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığından uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanacağı dolayısıyla da sulh hukuk mahkemelerince bakılacağından söz etmek mümkün değildir. (HGK'nin 20.06.2019 tarihli ve 2017/1- 1275 E, 2019/752 K) Bu durumda, açılan davada uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca haksız işgal tazminatı istemine ilişkin davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....
Ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Malikinin rızası dışında taşınmazı eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler de fuzuli şagil ( işgalci ) denir. TMK' nın 995. maddesine göre kötüniyetli zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız olarak alıkoymuş olmasından doğan tazminatı karşılamak zorundadır. Davalı iyiniyetli ise, tazminatla yükümlü olmayacak, suiniyetli ise sorumlu kılınacaktır. Rızaya dayalı kullanımda kötü niyet söz konusu olamaz....
Davacı vekili dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açmış olduğu müdahalenin meni talebine duruşmada geri aldığını belirtmiş, ancak; HMK 123 kapsamında davacının davayı, davalının açık rızası ile geri alması mümkün iken ve usulüne uygun geri almanın varlığı halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken dosyada davalının açık rızası bulunmamasına rağmen ilk derece mahkemesince müdahalenin meni davasının atiye bırakıldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle davacının geri almaya açık rızasının bulunup bulunmadığı, araştırılarak açık rıza var ise müdahalenin meni talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi açık rıza yok ise yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir. 2- - HMK 290. Maddesinde; (1) Keşfin yeri, kapsamı ve zamanı mahkeme tarafından tespit edilir....
Çamyar’a karşı elatmanın önlenmesi davası açarak davalıların dava konusu taşınmaza yaptığı müdahalenin önlenmesine ve toplam 22.000 TL haksız işgal tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen dosyanın davalıları, davacı ...’ın rızasıyla dava konusu evde oturduklarını, bu nedenle haksız işgal tazminatının istenemeyeceğini, ev yapılırken çalıştıklarını ve katkılarının olduğunu bildirmiş, men'i müdahale ile haksız işgal tazminatı davasının reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, bozmadan sonra, asıl dava yönünden; davacı-birleşen davalı ... Çamyar (......)'nun; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen kabulü ile, 28.996,57 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı- birleşen davacıdan alınarak davacı- birleşen davalıya verilmesine; birleştirilen dava yönünden; davalı- birleşen davacı ...'ın; müdahalenin men'i davasının kabulü ile, davacı- birleşen davalı ......