Bilindiği üzere; öğretide ve yargısal uygulamalarda ifad edildiği gibi ecrimisil diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı zilyet olmayan malikin malik olmayan kötün niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği niteliği itibariyle haksız bir eylem sayılması gerektiği haksız işgal sebebiyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil haksız işgal sebebiyle tazminat olarak değerlendirilen özel zarar giderin biçimi olması nedeniyle en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zararla kullanmadan kaynaklanan olumlu zararla malik yada zilyetin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Davanın konusu ise ortak alanın haksız kullanımından doğan zarara ilişkin olup, Yasanın 19/son maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı vekili, davalıların ortak alana müdahalede bulunduğu, açılan dava sonucunda haksız olan el atmasının önlenmesine karar verildiğini ileri sürerek anılan müdahale nedeniyle haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Az yukarda belirtildiği üzere haksız işgal tazminatı (ecrimisil) haksız eylem niteliğinde olup genel hükümler uyarınca (TMK. mad. 995) genel mahkemelerde görülmesi gereken bir dava türüdür. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda haksız işgal tazminatına yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığından uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanacağı dolayısıyla da sulh hukuk mahkemelerince bakılacağından söz etmek mümkün değildir....
Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davanın konusuz kaldığını, ecrimisil talebinin haksız olduğunu, intifadan men edilmediklerini, davacının da dava konusu oteli resmi adresi göstermek suretiyle kullandığını belirterek itiraz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, paydaşlararası ecrimisil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Buna göre ecrimisil istemlerinde işgalin, haksız eylem niteliğinde olduğu ve tazminat istemleri için işgalin haklı bir nedene dayanmaması gerektiği dikkate alınmalıdır....
Mahkemece, “...davacının dava konusu 506 parselde kayıtlı 18.700 m² yüzölçümlü taşınmazın 5/9 hissedarı olduğu, davalının ise aynı taşınmazda 4/9 hisse sahibi olduğu, davalının kendisinin kullanımında olan yer dışında davacıya ait kısma haksız olarak müdahale ederek davacının kullanımına engel olduğu, mahalinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi tarafından sunulan raporda davalının 1.281,11 m² fazla yer kullandığının tespit edildiği, fazla kullanılan yerin değerinin 21.138,32 TL olduğu, geriye dönük ecrimisil bedelinin 4.543,50 TL olduğu, davalının davacıya ait taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen kısmına haksız olarak el atmak suretiyle haksız kazanç sağladığının anlaşılması...” gerekçesiyle, davacının ecrimisil ve müdahalenin meni davasının kabulü ile 506 parsel sayılı taşınmazda davacı ...'...
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....
Tarafların dava açılış tarihinden önceki dönemde işyerini zaten birlikte çalıştırdıklarını, dava konusu taşınmaz, davacı tarafından davalı müvekkile tahsis edildiği,davalının da babasının rızasıyla faaliyet gösterdiği Ünye aile mahkemesinin 2020/682 esas sayılı dosya kapsamındaki davacı T1 beyanlarından anlaşıldığından verilen muvafakatın , müvekkilin işgalci sıfatını ortadan kaldırdığını, işgalci sıfatı bulunmayan müvekkilinden, olmayan müdahalesinin meni istenemeyeceği gibi, haksız işgal tazminatı da bu nedenle doğmayacağını, bu nedenle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Tapu Kayıtları, keşif, bilirkişi İncelemesi, Tanık, Yemin, İhtarname (Ünye 1.Noterliği , 25/09/2020 tarih , 08899 yevmiye nolu)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meni müdahale ve ecrimisile ilişkin davada Of Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; ecrimisil miktarına ve meni müdahale bedeline göre, yargılama görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Mahkemesi ise; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle meni müdahale ile ecrimisil bedeli toplamına göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin davalarda görev, müdahale edildiği ileri sürülen taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre belirlenmektedir....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....
"İçtihat Metni" Taraflar, arasındaki meni müdahale-ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hükmün; Dairemizin 30.1.2006 gün ve 2006/73-468 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı şirket vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı şirket çekişme konusu taşınmaz üzerinde yararlarına intifa hakkın bulunduğu halde davalı şirketin yersiz olarak muaraza çıkardığını, oluşan muarazanın önlenmesi ile haksız işgal tazminatı ödetilmesini istemiştir. Davalı şirket kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş, mahkemece davacının intifa hakkı bulunan taşınmaz üzerindeki davalının haksız elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hükmü davalı şirket temyiz etmiştir. Hükmün onanması üzerine bu kez davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Kısaca söylemek gerekirse davadaki istem, tesis olunan intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesine ilişkindir....