Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir." hükmünü, Ortaklıktan çıkmanın sınırlandırılması başlıklı 11/1. maddesi "Kooperatiften çıkma hakkının kullanılması, anasözleşme ile en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir." hükmünü, 11/2. maddesi "Haklı ve önemli sebeplerle bu süreden evvel çıkabileceği hususunda ana sözleşmeye hüküm konulabilir." hükmünü, 11/3. maddesi "Bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamıyacağına dair bağlamalar hükümsüzdür." hükmünü, Bildirme süresi ve çıkma zamanı başlıklı 12/1. maddesi "Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır....

    Şti. ortağı olan davacı Serhan Öztürk'ün haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine dair karar verilmiş olup karar taraflarca temyiz edilmeksizin 20/05/2019 tarihinde kesinleşmiş, mahkeme ilamında ortaklıktan çıkma kararının tesciline ilişkin istem idari işlem niteliğindeki olduğundan bu konuda karar verilmeyeceği gerekçesiyle tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki sicil kayıtlarına göre, ortaklıktan çıkmasına mahkeme ilamıyla izin verilen Serhan Öztürk davalı şirkette 5000,00 TL karşılığı 5 paya sahiptir. Uyuşmazlık, kesinleşen mahkeme ilamı ile davalı limited şirket ortaklığından çıkmasına izin verilen ortağın paylarının TTK'nın 33/3. Maddesi hükmü uyarınca re'sen tesciline mahkemece karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır....

    ün haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine dair karar verilmiş olup karar taraflarca temyiz edilmeksizin 20/05/2019 tarihinde kesinleşmiş, mahkeme ilamında ortaklıktan çıkma kararının tesciline ilişkin istem idari işlem niteliğindeki olduğundan bu konuda karar verilmeyeceği gerekçesiyle tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki sicil kayıtlarına göre, ortaklıktan çıkmasına mahkeme ilamıyla izin verilen ... davalı şirkette 5000,00 TL karşılığı 5 paya sahiptir. Uyuşmazlık, kesinleşen mahkeme ilamı ile davalı limited şirket ortaklığından çıkmasına izin verilen ortağın paylarının TTK'nın 33/3. Maddesi hükmü uyarınca re'sen tesciline mahkemece karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacı sicil müdürlüğü kesinleşen mahkeme ilamına dayanarak ortaklıktan çıkmasına izin verilen dava dışı şirket ortağı ...'...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının TTK'nun 636/2. maddesi uyarınca çıkma talebinin haklı olduğu, ancak çıkma payı değerlendirildiğinde, 2017 bilançosu kapsamında ve diğer belgelerle şirketin çıkma payının hesaplanacağı öz sermayesinin 497.532,60 TL olduğu, araçların rayiç değerinin hesaplanarak buna eklenmesiyle bu borca batıklık değerinin azalacağı, fakat bu miktar eklense bile borca batıklık durumunun değişmeyeceği bu durumda davacının bir ayrılma payı söz konusu olmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının haklı nedenlerle talep edilen ortaklıktan çıkma talebinin kabulüne, çıkma payı talebinin ise reddine karar verilmiştir....

      Şti.nin faaliyetlerinin durmuş olması, faal olunan dönemde şirketin pek çok harcama ve tahsilatının muhasebe kayıtlarına yansıtılmayarak güven ilişkisini sarsıcı harekette bulunulmuş olması, şirketin devamlı zarar ederek borca batık duruma gelmesi gerçekçeleri ile davacı için haklı nedenle şirketten çıkma için aranan şartların olayda gerçekleştiği kanaatine uluşaldığından, takdiri sayın mahkemede olmak üzere haklı nedenle şirketten çıkma için aranan şartların olayda gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TTK'nun 638/2 maddesi uyarınca haklı nedenle ortaklıktan çıkma isteminden kaynaklandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Davalı ... ve ... yönünden taraf ehliyeti ( pasif husumet ) ortaklıktan çıkmak için haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Dava şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma istemine ilişkin olup, davacı, dava dilekçesinde davalı şirket ile birlikte, diğer ortaklar ... ile ...'...

        Maddesi uyarınca haklı sebep olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınarak davacının ortaklıktan çıkartılma ve ayrılma akçesi taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir....

          KANITLAR VE GEREKÇE:Dava; limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, bu olmadığı takdirde limited şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının TTK'nun 638/2 maddesi uyarınca haklı nedenle ortaklıktan çıkma koşullarının varlığı, davacının ortaklık payının değerinin tespiti, bu olmadığı takdirde şirketin TTK'nun 636/3 fıkrası uyarınca şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi veya bu madde kapsamında davcının ortaklıktan çıkması koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuğunun kabulü halinde makul ve kabul edilebilir başkaca bir çözümün bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir....

            Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece davacının davalı şirketten çıkmasını gerektirir haklı sebeplerin bulunduğu gözetilerek, davanın kabulu yerine yanılgılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp davacı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir." gerekçesi ile haklı neden halinde çıkma kararı verileceği ve davacının kendi ortaklık dönemine ait Sgk ve Vergi borçlarından sorumlu olacağından bu hususun şirket ortaklığından çıkmak için bir engel oluşturmadığı belirtilmiştir....

              Davacı taraf şirketi yöneten kişinin kötü yönetip kendi yakınlarına para transfer ettiği iddiasında bulunmuş olup, davalı yönetim kurulu başkanının beyanları ve dosya kapsamı itibarıyla, şirketin zararına bir para transferinin olduğunun kanıtlanamadığı, şirket defter kayıtlarında da usulsüzlüğe rastlanmadığı bu sebeple davacının haklı sebep iddiaları yönünden koşulların oluşmadığı anlaşılmakla şirketin feshi talebinin yerinde olmadığı gibi haklı sebep koşulları oluşmadığından ortaklıktan çıkma davası koşulları da oluşmadığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

                Bu itibarla, noterde hisse(pay) devri sözleşmesi yapılmasına rağmen şirket genel kurulunun onayı söz konusu olmadığı için geçerli bir pay devri söz konusu değildir. Kaldı ki, davacı TTK 595/7. maddesi gereğince şirket genel kuruluna herhangi bir başvuru da yapmış değildir. Bu nedenlerle, pay devrinin TTK'nun 595. maddesinde öngörülen usule uygun olarak gerçekleşmemesi nedeniyle davacının ortaklıktan çıkma talebi yerinde bulunmamakta olup, açılan davanın TTK 595/5. maddesinde belirtilen ortağın haklı sebeple şirketten çıkması nedenine dayalı olmaması da gözönünde bulundurularak, davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıca pay devri ve dolayısıyla ortaklıktan çıkma talebinin pay sahibi olunan şirkete karşı yöneltilmesi gerekmekte olup, şirket ortağının açılan davada husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı şirket ortağı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu