Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 26 ncı maddesi hükmünde Kadastro Mahkemelerinin görevinin taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlayacağı açıklanmıştır. Kadastro Mahkemeleri kural olarak tespit tutanağı düzenlenip askı ilanına çıkartıldıktan sonra, askı ilan süresi içinde ve tespitten önceki hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevlidir. Tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin davalarla, tutanaklar kesinleştikten sonra açılan davalara ve tespitten sonraki ../.hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davalara bakmak Kadastro Mahkemelerinin görevi dışında kalıp genel mahkemelerin görevine girmektedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olarak açılmıştır. Yargılama sırasında davacılar bir tapu kaydına da dayanmış iseler de, iptal ve tescile karar verilen yaklaşık 24 dönümlük taşınmaz bölümü, tapu kapsamında kalmasından ötürü değil de, tespit tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin oluştuğu nedeni ile verildiğinden temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenle dosyanın sözü edilen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerine davalı tarafından inşa edilen yapının TMK.nun 722. maddesi gereği sökülüp kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.)...

        Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespitlerinin iptali ile paylı olarak ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, miras bırakan ...'in mirasının paylaşılmadığı, davalıların satış sözleşmesi ile birlikte zilyetliğin devredildiğini de ispatlayamadıkları kabul edilmek sureti ile karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ...'ten kalmasına, davalıların dayandığı senetlere konu taşınmazların zilyetliğinin miras bırakan tarafından devredildiğinin kanıtlanamamış olmasına, miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında usulüne uygun bir paylaşım yapıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava ...'nin payına yönelik açıldığı halde ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1415 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu ve dava konusu dairelerin maliki olduğunu, davalıların hiçbir ayni ya da şahsi hakka dayanmaksızın taşınmaz işgal ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiş, yargılama sırasında ecrimisil talebinden vazgezmiştir. Davalı ... ve müdahil davalı ..., davacının elindeki tapu hissesinin bu dairelerle alakası bulunmadığını, dairelerin kendilerine satılarak zilyetliğinin devredildiğini ve davalı ...'ın Mustafa'nın kiracısı olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlar; davalı ... ise yanıt vermemiştir. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece " davalılar ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişi ile İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı arasındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti ve korunmasına ilişkindir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şahsi hakka dayalı müdahalenin meni, hak sahipliğinin tespiti ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Gerek mülkiyet hakkı sahibi ve gerekse başka bir hakka dayanarak mülkiyet hakkı sahibinden taşınmazı belirli bir süre elinde tutma hakkı kazanmış kişiler, mülkiyet hakkının ve sözleşme ile edindiği hakkın kendisine sağladığı yararlanmalar için üçüncü kişilerin engellemeleri karşısında yargı yolu ile hakkın korunmasını isteyebilirler. Bu hak, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince mütecavizi fiilen defetme hakkı biçiminde olabileceği gibi, müdahalenin sürekliliği halinde yargı yolu ile de istenebilir....

              Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalılar ..., ..., ... ve ... adlarına eşit paylarla tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

                tarafından çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin davacıya mülkiyeti devri amacıyla devredilip devredilmediğine ilişkindir. Mahkemece dinlenen tanık ve mahalli bilirkişiler, çekişmeli taşınmazın kadastrodan önceki kullanım durumuna ve özellikle de taşınmazın zilyetliğinin ... tarafından davacıya devredilip devredilmediğine ilişkin ayrıntılı bir açıklamada bulunmamışlardır. Taşınmazın ... tarafından davacıya verildiğini bildiren tanık beyanları bulunmakta ise de, bu beyanlar devrin, mülkiyeti devir amacına mı yönelik olduğu, yoksa geçici olarak kullanım amacıyla mı davacıya verildiği hususunda çelişkili olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, dava, taşınmazın aynına ilişkin olmasına rağmen taraf tanıklarının bir kısmı taşınmaz başında değil duruşmada dinlenilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez....

                  Ne var ki taşınmaz üzerindeki zilyetliğin davacı ... ile müdahil davacılar Zahide, Mustafa Kemal ve Medine’nin ortak miras bırakanı Ali’den mi intikal ettiği yoksa davacı ... tarafından asli zilyetlik kastıyla mı olduğu hususunda yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri birbiri ile çeliştiği halde mahkemece çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmez....

                    UYAP Entegrasyonu