Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık zemini hakkında ihtilaf bulunmayan dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın (muhdesatın) davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereği yapılan kadastro çalışmaları nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmiş olması isabetsiz, davacı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 129 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden BOZULMASINA, 25.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Her ne kadar dava tarihinde taşınmaz Hazinenin mülkiyetinde ise de, 31.03.2015 tarihinde satışla davalı ... adına tescil edilmiştir. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki tarihte açılması gerekir. Taşınmaz .... şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ne var ki; somut olayda, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur....

          Kadastroya dayanılarak yapılan planlar, kesinleşen tutanaklar ve bunlara dayalı yapılan tesciller, resmi senet niteliğinde olup Kanun 10 yıllık süre içerisinde açılacak davalar ile bunların aksini kanıtlama olanağı tanımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, 10 yıllık süre içerisinde açılacak davada davacının mutlaka kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanması zorunludur. Diğer bir anlatımla davacı, kadastrodan önceki bir hakka dayanmalıdır. Bu hak ayrıca mülkiyet hakkı, sınırlı ayni hak, şerhler veya beyanlar hanesinde gösterilmesi gereken bir hak olmalıdır. Davacı davasında kadastrodan önce o taşınmaz üzerinde kendi adına sicile geçmesi gereken bir hakkın varlığının tespiti ve tespit edilecek bu hakka göre sicilin düzeltilmesini talep edebilecektir. Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü süre olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği de ayrıca belirtilmelidir....

            Anılan Kanunun 12/3 maddesi "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz".Kadastroya dayanılarak yapılan planlar, kesinleşen tutanaklar ve bunlara dayalı yapılan tesciller, resmi senet niteliğinde olup Kanunun 10 yıllık süre içerisinde açılacak davalar ile bunların aksini kanıtlama olanağı tanımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, 10 yıllık süre içerisinde açılacak davada davacının mutlaka kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanması zorunludur. Diğer bir anlatımla davacı, kadastrodan önceki bir hakka dayanmalıdır. Bu hak ayrıca mülkiyet hakkı, sınırlı ayni hak, şerhler veya beyanlar hanesinde gösterilmesi gereken bir hak olmalıdır. Davacı davasında kadastrodan önce o taşınmaz üzerinde kendi adına sicile geçmesi gereken bir hakkın varlığının tespiti ve tespit edilecek bu hakka göre sicilin düzeltilmesini talep edebilecektir....

              Kadastroya dayanılarak yapılan planlar, kesinleşen tutanaklar ve bunlara dayalı yapılan tesciller, resmi senet niteliğinde olup Kanunun 10 yıllık süre içerisinde açılacak davalar ile bunların aksini kanıtlama olanağı tanımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, 10 yıllık süre içerisinde açılacak davada davacının mutlaka kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanması zorunludur. Diğer bir anlatımla, davacı kadastrodan önceki bir hakka dayanmalıdır. Bu hak ayrıca mülkiyet hakkı, sınırlı ayni hak, şerhler veya beyanlar hanesinde gösterilmesi gereken bir hak olmalıdır. Davacı, davasında kadastrodan önce o taşınmaz üzerinde kendi adına sicile geçmesi gereken bir hakkın varlığının tespiti ve tespit edilecek bu hakka göre sicilin düzeltilmesini talep edebilecektir. Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü süre olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği de ayrıca belirtilmelidir....

                Ne var ki; somut olayda, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur....

                  Ayrıca, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8 - 939 - 1994/176 sayılı kararı), tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli, davacının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

                    nın dayandığı tapu kaydının hududlarının zeminde dinlenen kişiler tarafından gösterilemediği ve bu nedenle kapsam tayin edilemediği, taşınmaz üzerinde de davacılar ile müdahillerin zilyetliğinin bulunmadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; davacı ..., çekişmeli taşınmazın Ocak 1984 tarih ve 288 sıra numaralı tapu kaydının, davacılar ... ve ... ise çekişmeli taşınmazın Ağustos 1295 tarih ve 452 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen kişiler, taşınmaz üzerinde davacılar ile müdahilin zilyetliğinin bulunmadığını ifade etmiş olup, bu duruma göre mahkemenin, taşınmaz üzerinde tespit tarihinden öncesine ilişkin olmak üzere, herhangi bir şahsın zilyetliğinin bulunmadığına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; tapu kayıt uygulaması yönünden, davacı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu