Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğinin korunmasını isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır. (HGK'nin 25.11.2009 tarihli ve 2009/8-518 Esas, 573 Karar). TMK'nin 981. maddesinde; zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir, denilmektedir....

    Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, tescil harici taşınmaz malı uzun süredir kullanan üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, salt zilyetliğin korunması davası olmayıp; temelinde bir hak davasıdır. Somut olayda gelince; davacı, tapu kaydının oluşmasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi isteminin bulunması ve davalı yanın da dayandığı bir tapu kaydının bulunduğunu iddia etmesi nedeniyle salt zilyetliğin korunması istemi değil, temelinde bir hakka dayanır....

    Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Sulh hukuk mahkemesince, davanın zilyetliğin korunması davası olmayıp, aynî haktan kaynaklı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK'nin 982 ve 983.maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğinin korunmasını isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır. (HGK'nin 25/11/2009 tarihli ve 2009/8- 518 Esas, 573 Karar)....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ...’nin 745 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne, davacıların ve müdahillerin ...,...,... parsel sayılı taşınmazlara yönelik davalarının reddine, 745 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, 1078 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 1295, 1296, 1298, 1299, 1300, 1301, 1302, 1303 parsel sayılı taşınmazların ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 1295 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1296 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1298 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1299 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ya; 1300 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’a; 1301 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ..., ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin tesbiti KARAR Davacılar vekili, imarın 8631 ada 1 sayılı parselin öncesi olan 701 sayılı parselde tapu tahsis belgesine dayalı olarak vekil edenlerine yer verildiğini, buna ilişkin tapu tahsis belgesi bulunduğunu açıklayarak vekil edenlerinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel Mahkeme de 05.12.2012 tarihli kararının hüküm fıkrasına yaptığı gerekçede," davacıların murisi ...'e dava konusu taşınmazın (önceki 25 pafta 701 parsel) üzerinde bulunan bir kat yığma mesken nitelikli gecekondu nedeniyle 24.07.1986 tarihli tapu tahsis belgesi verildiğini, davacıların yine aynı taşınmaz üzerindeki bir kat yığma mesken nitelikli gecekonduları için 05.02.1987 tarihli tapu tahsis belgesini aldıklarını, ......

        Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka [dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Diğer taraftan, Hazine'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8/II-3. madde ve fıkrasında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....

          Kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında dava, bir hak davası niteliğini kazanır ve görevli mahkeme buna göre belirlenir. Eldeki dosyada ise davacı, dava dışı Hazine adına tapuda kayıtlı 6 ve 17 parseller üzerindeki zilyetliğinin korunmasını talep etmektedir. Taşınmazlarda üstün bir hakkı olduğunu iddia etmemektedir. Taşınmazlar Hazine'ye ait olduğu halde bu taşınmazları kullandıklarını, ecrimisilini de ödediklerini beyan etmektedir. Mülkiyete dayalı bir hak iddiası bulunmamaktadır. Dava bu haliyle zilyetliğin korunması talebine dayanmaktadır....

          HMK'nun 12.maddesinde "taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilcek davalar ile taşınmaz zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu er mahkemesi kesin yetkilidir. " denmiştir. HMK'nun 12.maddesinde; taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, sözleşmenin feshi ile taşınmaz zilyetliğinin iadesi istendiğine göre, davada kesin yetki durumu söz konusu olup, taşınmazın bulunduğu Milas Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak davanın görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın zilyetliğe dayalı tazminat davası olup davaya bakma görevinin 743 sayılı MK.nin 894 ve 897. maddeleri uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının zilyetliğine saldırı iddiasında bulunmadığı, haksız fiile dayalı tazminat talebinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, hazine adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazı icar sözlşmesi karşılığında ektiğini, davalının koyunlarının ektiği mahsullere zarar verdiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tahsilini talep etmiştir. TMK'nun 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir....

            Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 410 ada 3 parsel sayılı 16083,52 m² yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazın kök muris...mirasçıları adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu