a bağışlayıp bağışlamadığı, bağışlamış ise taşınmazın zilyetliğinin davalı tarafa devredilip devredilmediği, taşınmazda . tarafından sürdürülen bir zilyetliğin bulunması halinde bunun malik sıfatıyla asli zilyetlik mi yoksa........... terekesi adına sürdürülen feri nitelikte zilyetlik mi olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı olarak bilgi alınarak davacının terekeden gelen bir hakkının olup olmadığı belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle 134 ada 4 parsel yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bununla birlikte 26.05.1954 tarih 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.12.2011 tarih 2011/16-709 Esas, 2011/735 sayılı kararında; elbirliği mülkiyetine tabi tereke üzerinde, mülkiyet gibi zilyetliğin de diğer mirasçılara intikal edeceği, bu nedenle miras ilişkisi devam ettiği ve taksim olmadığı takdirde bir mirasçının sürdürdüğü zilyetliğin diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılıp mirasçılardan biri tarafından sürdürülen bu zilyetliğin süresi neye ulaşırsa ulaşsın iktisap sağlamayacağı açıklanmış, ancak karar içeriğinde bu durumun taksimin olmadığı ve miras ilişkisinin devam ettiği hallerde geçerli olacağı hususuna özellikle vurgu yapılmıştır. Dosya kapsamına göre tarafların kök miras bırakanından kalan çekişmeli taşınmazların, mirasçılar arasında yapılan paylaşma sonucu davacının miras bırakanı ile davalıların miras bırakanına kaldığı ve davacı tarafın, taşınmazın paydaşı olan davalılar murisi ...'...
Hal böyle olunca, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında dava tarihinden önce taşınmaz malikinin değişerek davalı 'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Dosya içeriğine göre, çekişmeli taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin muris Mehmet Karakoç ile başladığı, davalıların zilyetliğinin de muristen gelen miras hakkına dayalı olarak yani mirasçı sıfatıyla sürdürüldüğü anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğe dayalı .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Yasa'nın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca ... adına orman dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl ve birleştirilen dava zilyetliğin tespiti ve zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava konusu taşınmaz 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu belirlendiğine, davacının bu kapsamda kalan taşınmazı haricen başka bir gerçek kişiden satın aldığını ileri sürerek ve satan kişinin olur vermediği gerekçesiyle 6292 sayılı Kanun hükümlerine dayalı olarak zilyetliğin tespiti isteğinde bulunduğuna ve 6292 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak istediğine, dosyanın 14.11.2013 tarihinde Yargıtay’a geldiği belirlendiğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'ne ait olduğu anlaşılmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğe dayalı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Yasa'nın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti isteğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğe dayalı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Yasa'nın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay ( 16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ye zilyetliğin herhangi bir hukuki dayanakla ( hibe, satış vs.) teslim edilip edilmediği hususu hazır olan bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanmalı, taşınmazlar kayıt kapsamı dışında kalıyor ise bu kez taşınmazlara kimin zilyet olduğu, zilyetliğin hangi tarihte başladığı, ne şekilde, kim tarafından ve hangi sıfatla sürdürüldüğü sorularak maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. 5. 210 ada 130 parsel sayılı taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında, bu taşınmaza revizyon gören Mayıs 1961 tarih, 18 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte okunup sınırlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, denetime ve keşfi takibe imkan verir, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar ile tapu kaydının kapsadığı beyan olunan alanı gösterir şekilde rapor düzenlettirilmeli,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti, müdahalenin men'i ve kal istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, karayolları kamulaştırma alanı içindeki taşınmazın zilyetliğinin davacılara ait olduğunun tespiti, müdahalenin önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davanın malvarlığı hakkından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi ise, davacıların zilyetliğin kendilerine tanıdığı yetkiye dayanarak koruma talep ettiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür....