Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olayda, davacı, satın aldığı ancak tescil işlemlerini yapmadığı, dava konusu traktörün davalı tarafından izinsiz alındığından bahisle, aracın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş olup, davacı talebinde zilyetliğinin arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla ( mülkiyet hakkına ), salt zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır. Bu nedenle, davacının talebi, salt zilyetliğin korunmasına yönelik dava niteliğinde olmadığından, uyuşmazlığın çözümünde, Asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan, Çal Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/7 esas 2021/221 karar ve 06/07/2021 tarihli ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti U.i İnş.Turz.Madencilik San.ve Tic. Ltd. Şti. ile M. Mersin Turz. İnş.Tarım San.ve Tic. AŞ. aralarındaki Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti davasında mahkemenin görevsizliğine dair Dikili Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.04.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,50 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
dan intikal ettiği ve terekesinin taksim edildiğinin anlaşılmasına ve davalı tarafın zilyetliğinin malik sıfatı ile olmadığı kanıtlanamadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Köyü çalışma alanında bulunan 933 parsel ... 62.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayalı olarak 1964 yılında kişiler adına tespit edildikten sonra, Orman İdaresinin itirazı sonucunda kadastro komisyonunca orman niteliğiyle tescil harici bırakılmasına karar verilmiş ve kişiler tarafından açılan tespiti itiraz davası sonucunda verilen davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince onanıp karar düzeltme talebinin de reddine karar verilmekle 04.12.1986 tarihinde kesinleşmiştir. 2. Bilahare; taşınmaz, 1992 yılında 23 nolu orman kadastro komisyonunca orman sınırları dışına çıkartıldıktan sonra, 2000 yılında yapılan kadastro ile, aradan yollar geçmesi nedeniyle zeminde dört ayrı taşınmaz halinde bulunduğundan dolayı 4216 ile 4219 parseller olarak tespitleri yapılmış ve bu parsellerden, 4217 parsel ... 46.483,41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ......
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahkemece mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından, ne zamandan beri hangi hakka dayalı olarak kullanıldığı, müşterek murisin sağlığında taşınmazı hibe edip etmediği, çocukları arasında paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırdıysa hangi taşınmazın kime düştüğü, zilyetliğinin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; teknik bilirkişiden, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Bilirkişinin kroki ve raporundan dava konusu yerin 338 ada 14 nolu parsel olarak Hazine adına "fundalık" niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğu ve davacının zilyetliğini satın aldığı muhdesatın bu taşınmaz içeriğinde kaldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık mülkiyeti Hazine'ye ait olan taşınmaz üzerine inşa edilen binanın noterde düzenlenen zilyetlik devir sözleşmesiyle mülkiyetinin alıcısına temliki nedeniyle eldeki davanın TMK'nun 974 ve devamı niteliğindeki bir dava türü mü, yoksa, aynı Yasa'nın 683. maddesinden kaynaklanan hakka dayalı bir dava mı olduğunda toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmazın zemini Hazine'ye ait olduğundan bir tartışma söz konusu değildir. İhtilaf, taşınmaz üzerindeki keşifte belirlenen binanın mülkiyetinin zilyetliğin devir sözleşmesiyle ve taahhütname nedeniyle tahliye edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davanın TMK.nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenilmesine yönelik bir dava olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır....
Ancak dava konusu taşınmaz tapusuz olduğuna göre menkul mal hükmünde olup, sözleşme geçersiz olsa dahi zilyetliğin devredilmiş olması halinde, teslimle birlikte mülkiyet davalıya geçecektir. Her ne kadar senet içeriğinde taşınmazın zilyetliğinin davalıya teslim edildiği belirtilmiş ise de, dosya kapsamından davalının taşınmazda zilyet olup olmadığı kesin olarak tespit edilememiştir. Mahkemece dinlenen tanık ve mahalli bilirkişiler, çekişmeli taşınmazın kadastrodan önceki kullanım durumuna ve özellikle de taşınmazın zilyetliğinin muris tarafından davalıya devredilip devredilmediğine ilişkin ayrıntılı bir açıklamada bulunmamışlardır. Öte yandan, dava, taşınmazın aynına ilişkin olmasına rağmen taraf tanıklarının bir kısmı taşınmaz başında değil duruşmada dinlenilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez....
Davacı vekili 27.01.2014 tarihli dava dilekçesi ile davacıların tapuda .... mevkii 1571 parsel sayısı ile kayıtlı bulunan 4550 m² yüzölçümüne sahip taşınmazın zilyedi olduğunu, söz konusu taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yer niteliğinde bir taşınmaz olmasına rağmen, taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında zilyetliğe dayalı doğrudan satışı amacıyla müvekkilleri tarafından başvuru yapıldığını anılan başvuru..... tarafında kurum kayıtlarında davaya konu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yer niteliğinde olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığından bahisle reddedildiğini, iş bu taşınmaz üzerinde taraflarına 2/B hakkının tanınması ve tespiti ile taşınmazın 6831 sayılı Kanun kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerlerden olan gayrimenkulün mevcut durumunun Hazine tarafından değiştirilecek olma ve 3. kişilere devredilme ihtimalinin olduğunu bu nedenle taşınmaz üzerine tedbir konulması gerektiğini...
Taşınmazın kadastro tespiti, öncesinin davacının miras bırakanı ...'ye ait iken 1961 yılında senetle davalıların miras bırakanı ... 'ya satılarak zilyetliğinin devredilmiş olduğu ve kadastro tespitine kadar 20 yılı aşkın süre ile ... mirasçılarının zilyet olduğu belirtilerek, davalı taraf adına yapılmıştır. Davacı ise, taşınmazın öncesinin babası ...'a ait olduğunu, bir ara davalıların miras bırakanı ... ...'ya para faizsiz, tarla icarsız olarak bırakıldığını, daha sonra parası ödenerek geri alındığını, 1982'den beri zilyet olduklarını, ...'un diğer mirasçılarının, paylarını kendisine devrettiğini ileri sürerek dava açmıştır. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; taşınmazın öncesinin davacının babası ...'a mı, yoksa davalı tarafın murisi ...'nin satıcısı (bayii) olan ... eşi 1967 yılında ölen ...'ye mi ait olduğu ve taşınmaz üzerinde kadastro tespit tarihine kadar hangi tarafın 20 yılı aşkın malik sıfatı ile zilyet olduğu noktalarında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL, ZİLYETLİĞİN TESPİTİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ..... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ......, Orman İdaresi vekili Avukat ..... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ...... Köyü çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği taşınmazın milli park ilan edildiğini ancak ilanına kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmaz edinme koşullarının lehine gerçekleştiğini öne sürerek taşınmaz içindeki ev, ağaçlar ve zilyetliğinin tepiti ile taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır....