Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece tapu iptal-tescil isteğinin reddine, ..., ... ve ... nolu parseller yönünden ise vekil ile vekil eden arasındaki iç ilişki kapsamında vekilin taşınmaz bedellerini vekil edene ödediğini ispat edemediği gerekçesiyle tazminat isteğinin davalı vekil ... yönünden kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin yalnızca tapu-iptal tescil isteği reddedilen taşınmazlar yönünden yaptığı istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusu esastan reddedilerek verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...

    DAVA TÜRÜ :Tapu İptali Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın, davacı ve eşi davalı ...'ın aile konutu olduğu tartışmasızdır. Konut üzerinde hak sahibi olan koca bu taşınmazını 07.04.2006 tarihinde diğer davalı ...'ya satış suretiyle devretmiştir. Davacı, taşınmazın kendisinin rızası alınmadan devredildiğini ileri sürerek devre ilişkin tasarrufun iptalini istemiştir. Taşınmazı devralan davalılardan Musa, bu yeri kendisine devreden davacının eşi Hasan'a karşı 21.08.2006 tarihinde kayıttan kaynaklanan mülkiyet hakkına dayanarak "men'i müdahale ve ecrimisil" davası, devreden Hasanda devralana karşı "hile" sebebiyle tapu iptali ve tescil davası açmış, Hasan'ın açtığı davanın reddine, devralan davalı ...'...

      Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (AKYOL, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticilerinin genel kurul kararı olmaksızın yolsuz bir şekilde, kooperatif ortağı olmayan davalılara bir kısım bağımsız bölümleri tahsis ederek, tapuda adlarına tescilini sağladıklarını ileri sürerek, bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davacının hile ile sözleşme düzenlediğini, davacı hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduğunu, satış vaadi sözleşmesinin iptali istemli dava açtığını, sonuçlarının beklenmesi ile davanın reddini savunmuştur....

            Bu nedenle, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığının her somut olayda, olayın özellikleri dikkate alınarak hâkim tarafından belirlenmesi ihtiyacı ve gerekliliği vardır. Bununla beraber, belirli olguların varlığı bir hakkın kötüye kullanılmış olduğunun göstergesi olabilir. Nitekim, hakkın kötüye kullanıldığının kabul edildiği olaylar göz önünde tutularak, hakkın kötüye kullanılmış olduğunu gösteren bazı olgular ortaya konulmaktadır. Ancak, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesine yardım eden bu olguların, somut olayda bulunması kesin olarak bir hakkın kötüye kullanıldığını göstermeyeceği gibi, bulunmaması da hakkın kötüye kullanılmamış olduğu anlamını taşımaz (Dural/Sarı, s. 257-258). 33. Bir başka anlatımla, kullanılan hak soyut değil somut olaylara dayanmalıdır. Eğer bir olayda, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık varsa, burada hakkın kötüye kullanımı söz konusudur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalı vekili tarafından, davalılar-davacılar aleyhine 29.04.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleştirilen davanın reddine dair verilen 26.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava elatmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....

                sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan...’ın mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

                  Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (Akyol, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

                    Ancak olayın özelliklerine göre geçersizliği ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması teşkil ediyorsa artık şekle aykırılık ileri sürülemez. Hakim şekle aykırılığı ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığını re'sen gözönünde tutmak zorundadır. Zira hakkın kötüye kullanılması yasağı hukuki bir sorundur. Hakkın kötüye kullanılması yasağının temelinde şekli adaletten çok maddi adaletin yerine getirilmesi ve böylece hukuka olan güvenin sağlanması düşüncesi vardır. Buna göre somut olaya uygulanması gereken mevcut kuralla gerçek adalet ve menfaat dengesi sağlanamıyorsa hakkın kötüye kullanılması yasağı ilkesi uygulanarak hukukun ideal amacı olan gerçek adalete ulaşılması sağlanır. Adil olmayan sonucun hakkın kötüye kullanılması yasağıyla engellenmesi hukukun görevidir. Bazı hallerde şekle aykırılığın ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil eder....

                      UYAP Entegrasyonu