Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Ancak sözleşmenin tarafı olmayan kayıt malikinin mülkiyeti satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakkın bertaraf edilmesi kastiyle kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüşse, malikin ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi olup olmadığının araştırılması zorunludur. Burada, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilip edilmediğinin önemi yoktur. Önemli olan, mülkiyet hakkı sahibinin satış vaadi sözleşmesini bilmesi gereken kişilerden olup olmadığının saptanmasıdır. Böyle olunca, taraflardan davacının kötüniyet iddiasına karşı delilleri istenip toplanmalı ve davalının durumu Türk Medeni Kanununun 3. maddesi çerçevesinde değerlendirerek bir sonuca ulaşılmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... aleyhindeki davanın reddine, davalı ... aleyhindeki davanın tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen 10.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki talep tazminat istemlerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı...ın maliki olduğu 2347 parsel sayılı taşınmazı davalı kardeşine satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, diğer mirasçı tarafından aynı nedenle açılan davanın kabul edilerek kesinleştiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, daha önce görülen davada davacının tanık sıfatıyla dinlendiğini ve satışın gerçek olduğunu ifade ettiği halde bu hususta dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunu belirterek reddini savunmuştur. Mahkemece, daha önce aynı nedenle açılan ve kesinleşen davanın, eldeki dava bakımından güçlü delil niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu 3445 parsel sayılı taşınmazdaki 67/92 payını, ölünceye kadar bakma akdi ile torunu olan davalıya temlik ettiğini, davanın bakım akdinin yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi akdin yazılı şekil şartına uygun olarak yapılmadığını bu nedenle geçerli olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazı ölünceye kadar bakma akdi ile temellük ettiğini, yasanın aradığı şekil şartının ve bakım yükümlülüğünün yerine getirildiğini, dava açılmakla hakkın kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; ölünceye kadar bakma akdinde bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, ortak muristen intikal eden taşınmazların taraflar arasında taksim edildiğini ve dava konusu 1848 parsel sayılı taşınmazın vekil edenine isabet ettiğini, ancak davalı ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle adına tescil edildiğini açıklayarak, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil, tenkis ve tazminat isteklerine ilişkindir. Birleştirilen dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Ehliyetsizlik Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti(gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç(yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil, tenkis ve tazminat isteklerine ilişkindir. Birleştirilen dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Ehliyetsizlik Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti(gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç(yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; mülkiyet hakkından kaynaklanan vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. O halde; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Tapu iptali ve tescil davalarının da iptali istenen tapu kayıtlarında malik ya da malikler kim ise o kişi veya kişiler taraf gösterilerek açılması gerekir. Çünkü açılan davanın kabulü durumunda kurulan hükmün tapuda infazı, hüküm ancak kayıt maliki hakkında kurulmuş ise mümkündür. 20. Eldeki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava bu açıdan incelendiğinde, dosya arasında mevcut tapu kayıtlarından dava konusu 644, 687, 811, 821, 823, 838, 867, 873, 874 ve 1096 parsel sayılı taşınmazların dava tarihinden önce kamulaştırılarak 13.06.2000 tarihinde Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu taşınmazlarda davalılar ya da murislerinin kayıt maliki olmadıkları, dolayısıyla davalıların taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek bunlar hakkındaki davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 21....

                    Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde hükme bağlanmış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddede “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır. Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu