DELİLLER: Tapu kaydı, mimari proje, teslim tutanağı, konut satım sözleşmesi, ödeme dekontları, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı haciz, ipotek vb. takyidatlardan ari şekilde tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil, tenkis ve tazminat isteklerine ilişkindir. Birleştirilen dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Ehliyetsizlik Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti(gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç(yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil, tenkis ve tazminat isteklerine ilişkindir. Birleştirilen dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Ehliyetsizlik Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti(gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç(yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
Ancak olayın özelliklerine göre geçersizliği ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması teşkil ediyorsa artık şekle aykırılık ileri sürülemez. Hakim şekle aykırılığı ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığını re'sen gözönünde tutmak zorundadır. Zira hakkın kötüye kullanılması yasağı hukuki bir sorundur. Hakkın kötüye kullanılması yasağının temelinde şekli adaletten çok maddi adaletin yerine getirilmesi ve böylece hukuka olan güvenin sağlanması düşüncesi vardır. Buna göre somut olaya uygulanması gereken mevcut kuralla gerçek adalet ve menfaat dengesi sağlanamıyorsa hakkın kötüye kullanılması yasağı ilkesi uygulanarak hukukun ideal amacı olan gerçek adalete ulaşılması sağlanır. Adil olmayan sonucun hakkın kötüye kullanılması yasağıyla engellenmesi hukukun görevidir. Bazı hallerde şekle aykırılığın ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil eder....
Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (Akyol, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....
Hukuk Dairesi KARAR : Kabul İLK DERECE MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, ortak muristen intikal eden taşınmazların taraflar arasında taksim edildiğini ve dava konusu 1848 parsel sayılı taşınmazın vekil edenine isabet ettiğini, ancak davalı ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle adına tescil edildiğini açıklayarak, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ:TAPU İPTALİ Taraflar arasında görülen tapu iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olay bakımından Gabinin Objektif ve Sübjektif koşullarının oluşmadığı, davacının, davalının müzayaka halinden yararlandığı iddiasının kanıtlanamadığı, sözleşmenin ahlaka aykırılığından söz edilemeyeceği, davacının hakkını kötüye kullanmasının da söz konusu olmadığı anlaşıldığından itirazın iptali davasının kabulü, karşılık Menfi Tesbit davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun itirazın iptali davası yönünden farklı yönde oluşan görüşüne katılamıyoruz....
Tapu iptali ve tescil davalarının da iptali istenen tapu kayıtlarında malik ya da malikler kim ise o kişi veya kişiler taraf gösterilerek açılması gerekir. Çünkü açılan davanın kabulü durumunda kurulan hükmün tapuda infazı, hüküm ancak kayıt maliki hakkında kurulmuş ise mümkündür. 20. Eldeki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava bu açıdan incelendiğinde, dosya arasında mevcut tapu kayıtlarından dava konusu 644, 687, 811, 821, 823, 838, 867, 873, 874 ve 1096 parsel sayılı taşınmazların dava tarihinden önce kamulaştırılarak 13.06.2000 tarihinde Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu taşınmazlarda davalılar ya da murislerinin kayıt maliki olmadıkları, dolayısıyla davalıların taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek bunlar hakkındaki davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 21....