"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :5.2.2010 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Uyuşmazlık, satış sözleşmesi için verilen vekaletnamenin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup hüküm asliye hukuk mahkemesince verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında olup Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 10.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticilerinin genel kurul kararı olmaksızın yolsuz bir şekilde, kooperatif ortağı olmayan davalılara bir kısım bağımsız bölümleri tahsis ederek, tapuda adlarına tescilini sağladıklarını ileri sürerek, bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Böylelikle bu ifraz işlemine kadar, davacı adına tescil olanağı varken, bu imkan ortadan kalkmış, dava konusu taşınmazın yeniden ifrazı imkansız hale geldiğinden davacı adına tescil edilememiştir. Bu sonuç davanın devamı sırasında, davalıdan kaynaklanan iş ve işlemlerden ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu nedenle burada hak kaybına neden olunmaması için soruna şekilci ve yüzeysel yaklaşılmamalı, davalının bütün bu işlemleri kendi yararına sonuç sağlamak ve davacının Türk Medeni Kanunun 724 maddesine dayanarak açtığı tescil davasındaki haklarını bertaraf etmek amacıyla yapıp yapmadığı daha açığı kötü niyetli olup olmadığı yönü üzerinde durulmalıdır. Çünkü Türk Medeni Kanunun 2.maddesi uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz....
Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (AKYOL, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davacının hile ile sözleşme düzenlediğini, davacı hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduğunu, satış vaadi sözleşmesinin iptali istemli dava açtığını, sonuçlarının beklenmesi ile davanın reddini savunmuştur....
Bu nedenle, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığının her somut olayda, olayın özellikleri dikkate alınarak hâkim tarafından belirlenmesi ihtiyacı ve gerekliliği vardır. Bununla beraber, belirli olguların varlığı bir hakkın kötüye kullanılmış olduğunun göstergesi olabilir. Nitekim, hakkın kötüye kullanıldığının kabul edildiği olaylar göz önünde tutularak, hakkın kötüye kullanılmış olduğunu gösteren bazı olgular ortaya konulmaktadır. Ancak, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesine yardım eden bu olguların, somut olayda bulunması kesin olarak bir hakkın kötüye kullanıldığını göstermeyeceği gibi, bulunmaması da hakkın kötüye kullanılmamış olduğu anlamını taşımaz (Dural/Sarı, s. 257-258). 33. Bir başka anlatımla, kullanılan hak soyut değil somut olaylara dayanmalıdır. Eğer bir olayda, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık varsa, burada hakkın kötüye kullanımı söz konusudur....
DELİLLER : Tapu senedi, tapu kaydı, 10/03/2017 tarihli 5070 yevmiye nolu resmi senet ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekili 04/02/2020 tarihinde ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuş olup sonrasında 20/11/2020 tarihli dilekçesinde; istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı vekilinin vekaletnamesinde davadan ve temyizden feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 349.maddesinde, istinaf başvuru hakkında feragati düzenlemiştir. HMK Madde 349 2.fıkrasında "Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya BAM'a gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'ten intikal eden 191 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından vekâlet görevi kötüye kullanılarak diğer davalıya satış suretiyle devredildiğini, kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde taşınmazın satış tarihindeki değerinden paylarına isabet eden bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ..., davanın reddini savunmuş; davalı ... davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır....