Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 5.maddesindeki düzenleme ise büyükşehir statüsünde bulunan illerde kurulan il hakem heyetleri ile büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde kurulu ilçelerdeki hakem heyetlerinin görev sınırını belirlemeye ilişkin olup, bu heyetlerce verilecek kararların miktar itibariyle bağlayıcılığına dair bir düzenleme içermemektedir. 4077 sayılı yasanın 22.maddesinde belirlenen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihi itibariyle 1.161,67 TL olarak belirlenmiş olup, davaya konu olan bedelin 1.255,00 TL olduğu nazara alındığında, kararın infaz edilmesi mümkün olmayıp, ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....
kalmak kaydıyla kesinleşmemiş hakem heyeti kararına karşı başlatılan Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2021/8026 Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline, Kırıkkale İl Tüketici Hakem Heyetinin 26/04/2021 tarih ve 0568 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kullandığı konut kredisine istinaden kendisinden haksız olarak toplamda 900,00TL kesinti yapıldığı iddiasıyla Kozan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na müvekkili banka aleyhine şikayette bulunduğunu, hakem heyetinin bu talebi kabul ettiğini, ancak davalının daha önce Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2015/537 E. sayılı dosyası ile dosya masraflarının iadesi için icra takibi başlattığını ve bu dosyaya ödeme gerçekleştirdiğini, bu nedenle ortada iade edilmeyen bir dosya masrafının kalmadığını, bu nedenle Kozan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 15/10/2015 tarih ve 2015/5452 sayılı kararının icrasının tedbiren durdurulmasına, sonrasında hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının Adana 10....
Her ne kadar mahkemece uyuşmazlık değerinin 378.08 YTL. olduğu uyuşmazlığın miktarı itibariyle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmadan böyle bir dava açılamayacağı gerekçesi ile dava ret edilmiş ise de dosya kapsamından davacı bankanın tüketici sorunları Hakem Heyetine 17/6/2005 tarihinde başvurduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yaptığı başvuru ile ilgili belgelerin getirtilerek Başvurunun mahiyeti ve içeriğinin incelenmesi ve davacının yukarda açıklanan gerekliliği yerine getirip getirmediği belirlenerek bu davanın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına karşı bir itiraz davası olup olmadığı tartışılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
İcra Dairesinin 2020/8542 esas sayılı dosyasında borçlu/davalı sigorta aleyhine 29/09/2020 tarihinde, itiraz hakem heyetinin ret kararına konu miktar olan 26.060,18 TL asıl alacak ve 3.282,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.343,05TL’nin takip tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde itirazı nedeniyle takibin durduğu ve süresinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından daha önce yapılan yargılama sonucu İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda açıklanan kararının reddedilen bölüm yönünden kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle kesin hüküm nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği, davacı tarafın istinaf yasa yoluna başvurusu üzerine Ankara BAM 26....
Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, tüketici hakem heyetinin kararına karşı yapılan itiraz ile ilgili uyuşmazlığın ... Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK’nIn 25 ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkeme harcı ve vekalet ücret hesaplanırken ayrı bir dava değeri, temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken ayrı bir dava değeri belirlenmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığına göre; temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı yönünden de, nafakanın yıllık tutarını esas almak gerekecektir. Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle nafaka davaları yönünden temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka tutarının esas alınması gerektiği benimsenmiştir. Somut olayda, davacı daha önce hükmedilen aylık 100.000.000 TL. nafakanın aylık 400.000.000 TL.ye çıkarılmasını istemiş, mahkeme aylık 300.000.000 TL. nafakaya hükmetmiş, kararı davalı temyiz etmiş olup, hükmedilen ve temyize konu olan nafakanın yıllık tutan 1.200.000.000 TL. (1.200 YTL.) olması karşısında 20.10.2004 tarihli direnme kararının temyizi olanaklı bir karar olduğu sonucuna varılarak, işin esasının incelenmesine geçilmesine oyçokluğu ile karar verildi....
Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19.01.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'idir. Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, AAÜT uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davalı vekilinin karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine .... 32. İcra Müdürlüğü'nün 2016/14606 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını, .... Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyeti kararına karşı itiraz başvurusu yapıldığını ve kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir....
İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. ...'' hükmünü içermektedir. Somut olayda; Sigorta Tahkim Komisyonu'nun kararına karşı borçlu vekili tarafından 30.05.2014 tarihinde itiraz başvurusunda bulunulmuş ve itiraz başvurusunun usulüne uygun olarak yapıldığı kabul edilerek itirazın hakem heyetine tevdine karar verilmiştir. O halde, Mahkemece takip tarihinden önce yapılan bu Yasa değişikliği ve usulüne uygun itiraz birlikte değerlendirildiğinde şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....