Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada, Türkiye'de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir. Tenfiz yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesini temin eden mahkeme kararıdır....

Bu durumda temlik eden alacaklı, sadece hakem heyeti kararına değil bilirkişi raporuna, rapor içerisinde belirtilen tüm kanıt ve belgelere, banka kayıtlarına, sebepsiz zenginleşme ve genel hükümlere göre alacak tahsil isteminde bulunmuştur. Mahkemece davalı banka ve dava dışı temlik eden arasındaki kredi sözleşmesi incelenerek bankacılık mevzuatı gereğince banka tarafından tahsil edilmesi gereken komisyon ve giderler tespit edilip davalı Banka tarafından sözleşme ve yasa hükümleri gereği icra takip tarihi itibariyle tahsili istenebilecek komisyon kesinti miktarı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya içeriğindeki deliller yanlış değerlendirilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü 2019/23279 numaralı takip dosyası kapsamında takibe geçildiğini ancak davalı tarafın Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi 2019/879 esas 2019/1258 karar numaralı dosyası kapsamında davalı tarafça açılan dava sonunda icra takibinin iptal edildiği ve bu kararın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 20220/129 Esas-2021/162 Karar sayılı ilamı ile takibin iptali usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunarak kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere her ne kadar Kahramanmaraş 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/892 esas 2019/849 karar sayılı karar, gereği olarak icra edilebilirlik şerhi verilmiş ve bu karara istinaden Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü 2019/23279 numaralı takip dosyası kapsamında takibe geçilmiş ise icra takibi iptal edilmiş ve istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir....

    K. sayılı kararın davacı tarafa tebliğ edilip kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür. Somut olayda, davanın 09.04.2015 tarihinde açıldığı, davacının .... Tüketici İlçe Hakem Heyetince verilen 09.03.2015 tarih 2015/1692 sayılı kararına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, .... 1....

      Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin verdiği 26/01/2016 tarih 2015/956-2016/64 sayılı kararın kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir" şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet eden alacaklı vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu aleyhine 27.06.2014-2014/E.4149.14 başvuru, 15.12.2014-2014/4616 tarih ve Karar sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararına dayanılarak ilamlı icra takibi için icra müdürlüğüne başvurduğunu, icra müdürlüğün talebi reddettiğini, icra müdürlüğü işleminin iptali için şikayeti üzerine mahkemece; hakem kararının ilam yada ilam niteliğinde bir belge olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm; şikayetçi alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemine ilişkindir. ... 4. Tüketici Mahkemesince, dava, esas itibariyle ... 12. İcra Müdürlüğünün 2014/6240 Esas sayılı takip dosyasında icraya konulan ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyeti Başkanlığının 14/04/2014 gün ve 2014/940914 sayılı kararına itiraz mahiyetindedir. Kısa kararda belirtildiği gibi tüketici hakem heyeti kararı kaldırılmadan istirdat söz konusu olamaz. ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetki alanı olup, ... Tüketici Hakem Heyetinin kararlarına karşı İstanbul Tüketici Mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 7....

            kesinleşmeksizin icraya konulan tahkim heyeti kararına dair takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/598 Esas - 2019/442 Karar sayılı kararı ile 3533 Sayılı Kanunun (1). maddesi hükmünce uyuşmazlığın yüksek dereceli Asliye Hukuk Hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenmesi gerektiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, karar 10/09/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Hakem Sıfatıyla) 2019/1 Hakem - 2020/1 Karar sayılı kararı ile; vakfın taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının devam ettiği ve sahih vakıflardan olduğu gerekçesiyle davanın hakem sıfatıyla değil genel hükümler dahilinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş karar istinaf edilmeksizin 05/01/2021 tarihinde kesinleşmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesi gereği vakıf şerhi bulunan taşınmazların emlak vergisi değeri üzerinden %10 taviz bedeli istemine ilişkindir....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/813 Esas sayılı dosyasıyla icra edilebilirlik şerhi verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, anılan kararı dosyaya sunarak İcra Müdürlüğüne müracaat ettiğini ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, ancak talebin reddedildiğini, red kararının hukuka aykırı olduğunu, diğer taraftan takip dosyasında uygulanan hacizlerin İİK'nın 85. maddesine aykırı ve taşkın olduğunu ileri sürerek İcra Müdürlüğünün 18.10.2019 tarihli işleminin iptaline, aksi takdirde taşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

              UYAP Entegrasyonu