Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının ve taraflar arasında boşanma davasını sonuçlandırmak üzere yapılan protokolün 02/05/2016 tarihli olay ile herhangi bir ilgisi ya da bağlantısı bulunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, hakaret, tehdit ve kasten yaralama haksız fiili nedeni ile manevi tazminat isteğine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Yine aynı kanunun 58. maddesi gereğince kişilik hakları zedelenenler manevi tazminat isteyebilirler....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/08/2014 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile yaralama ve hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebi kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan manevi tazminat istemine ilişkindir...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/02/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava; hakaret ve tehdit nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davanın, evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına ve hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili, 09/10/2013 tarihli dava dilekçesinde, evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiası yanında, ayrıca davalının müvekkiline yönelik mesaj yolu ile hakaret eyleminde bulunduğunu ve bu nedenle davalı hakkında ceza yargılamasının yapıldığını da belirtmiştir. Mahkemece sadece evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiası değerlendirilmek sureti ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, mahkemece hakaret eylemi nedeni ile davacının kişilik haklarının saldırıya uğramış olduğu iddiası da araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen bu husus değerlendirilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Yerel mahkemece; asıl davanın kabulüne, karşı davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; karar, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine hakaret ederek kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, eyleminden dolayı mahkum olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı ise davacıya hakaret etmediğini, ancak davacının kendisini tehdit ettiğini iddia ederek karşı dava yoluyla uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davalının davacıya hakaret ederek kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilerek istemin kabulüne, karşı dava yönünden ise olayın meydana geldiği iddia olunan tarih ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir....

          Noterliği kanalıyla 12.06.2015 tarihinde kendisine işveren ...tarafından hakaret edildiğini ve 11.06.2015 tarihinde artık kendisi ile çalışmayacağını ve bir daha işe gelmemesi gerektiğinin ifade edilerek sözlü işten çıkartıldığını beyan etmiş; şirket tarafından kendisine yöneltilen iş sözleşmesine aykırı koşullar, kötü muamele, hakaret, küfür ve psikolojik baskı nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini bildirmiştir. Tanıklar hakareti duymadıklarını ancak işyerinde davacıya hakaret edildiğinin duyulduğunu, davacının işten kendisinin ayrıldığını beyan etmişlerdir. Davacının, ...isimli işçinin dosyasında yaptığı tanıklığında: “...-Ben yapılan hakaret nedeni ile sözleşmeyi feshettim. Hakaret başka sebepten dolayıydı, hakaret sendikadan dolayı değildi. Bana bir yer sormuştu. Bununla ilgili bir aramızda geçen diyalog sonrası bana hakaret etti....

            Davalı hakkında yürütülen soruşturma sırasında görev yerinin değiştirilmesi ve hakaret nedeni ile aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin kararlar, idare mahkemesi kararları ile iptal edilmiştir. Davalının şikayeti üzerine tutanağı düzenleyenler hakkında yapılan disiplin soruşturması sonunda tutanağı Genel Müdürlüğe ihbar mektubu ile ulaştıran ...’in aynı tutanağı düzenleyenlerden ... olduğu saptandığından, adı geçenin takma isimle üst yönetici hakkında şikayette bulunmak ve müfettiş incelemesi sırasında yalan söylemek suçlarından disiplin cezası ile cezalandırıldığı; tutanağı düzenleyenlerden ...’un da davalının idare mahkemesi kararı ile eski görevine dönmesinden sonra muayeneye gitmeden rapor alması ve odayı boşaltmaması nedeni ile uyarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 16/03/2016 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama ve mala zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi; birleşen davada ise davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 26/04/2016 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen 19/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı, birleşen dosyada davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/58 Esas 2012/360 Karar sayılı dosyası nedeni ile manevi tazminat isteminin esastan reddine, Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/223 Esas 2012/914 Karar sayılı dosyası nedeni ile manevi tazminat isteminin esastan reddine karar verilmiştir....

                Davacı, davalının gürültü yapması nedeni ile polis çağırdığını, davalının bu nedenle kendisine hakaret ettiğini beyan ederek, uğramış olduğu manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının kendisini aşağılamaya çalıştığını, tazminat istemlerinin zenginleşmeye yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının hakaret eylemi nedeni ile davacının kişilik haklarının ağır şekilde zarar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. TBK 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu