Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2010/146 Esas - 2011/50 Karar sayılı kararının “caymanın hükümsüzlüğüne" ilişkin olduğu ve kararda davacı - birleşen dosya davalısı ...'nın hak sahipliği ile ilgili olarak yapılmış irdelemenin bulunmadığı anlaşılmakla, karar ile davacı - birleşen dosya davalısı ...'nın mali hak sahipliğinin tespit edildiğinin kabulü de mümkün değildir. Tüm bunlar dikkate alındığında; mahkemece asıl ve birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2016/6 Esas sayılı dosyaları yönünden davanın reddine dair verilen kararın isabetli olduğu; ancak yukarıda özetlenen şekilde dava konusu esere ilişkin hak sahipliğinin davalı - birleşen dosya davacısı ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/427 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 14/03/2022 tarihli 2022/99 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/08/1999 tarihinde meydana gelen deprem afeti sonucu davalıların murisi Remzi Öztürk'ün İzmit İlçesi Döngel Mahallesinde bulunan konutunun ağır hasar görmesi sebebi ile hak sahipliği müracaatında bulunduğunu, her ne kadar Remzi Öztürk'ün hak sahipliği kabul edilmiş ise de yapılan inceleme neticesinde tapunun deprem sonrası olması ve mülkiyetin kendisine ait olduğunu ispat edememesinden dolayı hak sahipliğinin 07/10/2004 tarihli komisyon kararı ile iptal edildiğini, davaya konu Başiskele İlçesi Döngel Mahallesi 371 ada 1 numaralı parsel 4.blok 2 numaralı konut nitelikli bağımsız bölümün hak sahipliğinden dolayı Remzi Öztürk'e 15/06/2001 tarihinde teslim edildiğini, bunun üzerine hak sahipliğinin iptali işleminin iptali talebi ile Remzi Öztürk'ün Kocaeli 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu, Yönetmelik ve Genelge kriterlerine göre 24.08.1995 tarihinde ... Mahalli İskan Komisyonunca yörük göçebe aileler kapsamında davalıların hak sahibi yapıldığını, 4106 ada, 16 parsel, sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümün adlarına tescil edildiğini, ancak davalıların başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine 13.12.2011 tarih ve 2011/41 sayılı Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararlarının iptal edilmesine karar verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, 17/08/1999 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle 7269 Sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi olan davalının, süresi içinde konutunu teslim almadığının tespiti üzerine hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, konutun davalı tarafından 26/04/2005 tarihinde teslim alındığını ve 14/11/2006 tarihinde davalı adına tescil edildiğini, davalının idare mahkemesinde açtığı davanın retle sonuçlanıp kesinleştiğini ileri sürerek halen davalı adına kayıtlı olan 419 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir. Davalı, bir savunma getirmemiştir. Mahkemece, iddianın sübutu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, istisna (eser) sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve hak sahipliğinin belirlenmesi istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu kararı ve Yargıtay Yasası’nın 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 15. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 27.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... iptali ve hak sahipliğine ilişkin davada 554 sayılı KHK’nın 58. maddesi uyarınca ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-TAZMİNAT Taraflar arasındaki davadan dolayı ..... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.04.2013 gün ve 319-209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ............. mirasçıları tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Temyiz eden ve ...... mirasçısı olduklarını ileri süren ..., ... ve ... ile ....... mirasçısı olduklarını ileri süren ...., ...., ...., ...., ..... ve .....'nun hüküm verilinceye kadar müdahale talebinde bulunmadıkları ve davaya müdahil olmadıkları gözetildiğinde taraf sıfatı bulunmadığından kararı temyiz etme yetkilerinin de olmadığı kuşkusuzdur. O halde; temyiz edenlerin 20.9.2013 ve 4.10.2013 tarihli temyiz dilekçelerinin REDDİNE, 9.12.2015 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi....

              doğrudan kiralanması veya satışı konusunda hak sahipliğinin belirlenebilmesi için bahse konu taşınmazdaki kullanım durumunun tespitinin gerektiğini, bu nedenle eldeki davayı açtıklarını, taşınmazın zilyetlik durumunun mahkemece tespit edilmesinde müvekkilinin etkin güncel yarar ve menfaati bulunduğunu belirterek, Mayıs 2015 tarihinden bu yana müvekkilinin tarım yapmak suretiyle kullanımında bulunan dava konusu İzmir İli, Menderes İlçesi, Çakallar Köyü, 28.031,00 m2 yüzölçümlü, tescil harici taşınmazın zilyetliğinin (fiili kullanım durumunun) tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ... esas kaydıyla dava açıldığını, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin ... esas sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, davacının ... Sağlık Turizm Danışmanlık ve Bilişim Teknolojileri Ltd. Şti., davalının ... olduğu, davanın davalının davacı marka haklarına tecavüzünün tespiti, men'i ve tazminat talebine yönelik olduğu, davanın 06/11/2019 tarihinde açıldığı, dosyanın derdest olduğu anlaşıldı....

                Dava dilekçesinde, tespitle birlikte, davacılardan Tanju adına tescil de istenmişse de 04.04.2007 havale tarihli ıslah talebi ile tescil istemi atiye bırakılmış, davanın mülkiyet tespiti olarak devamı talep edilmiştir. Kural olarak tapu kaydı aynı zamanda mülkiyeti de belirlediğinden, tapuya kayıtlı bir taşınmazla ilgili mülkiyet tespiti istemi yerinde değilse de talep, dava konusu edilen dairede hak sahipliğinin tespiti olarak anlaşılmalıdır. Zira davacı taraf, daire üzerindeki hakkının üyelikten kaynaklandığını, üyelik nedeniyle dairenin kendisine teslim edildiğini ileri sürmüştür. Bu iddialar karşısında davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi doğru olmamıştır. Öncelikle davacıların aynı vekille temsil edilmelerinin mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Dava, her iki davacı adına açılmış olup, dava konusu dairenin yalnızca davacı ... yönünden hak sahipliğinin tespiti talebinde bulunulmuşsa da, davacı İsmaili temsilen de davaya devam edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu