Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eş ve babasından ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 1479 sayılı Kanun'un 45 ve 46 ncı madde hükümleridir. Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eş ve babasından ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 1479 sayılı Kanun'un 45 ve 46 ncı madde hükümleridir. Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir....

      nin kapanışının 26.02.2020 tarih, 10024 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunduğunu, dolayısıyla gerek hak sahipliği gerekse de tüzel kişiliğin sona ermesi bakımından ... ... A.Ş.'nin dava tarihi itibariyle aktif dava ehliyetine sahip olduğunu, markalar bakımından hak sahipliğinin ...A.Ş.'ye ait olduğu ifade edilmiş ise de niteliği itibariyle huzurda görülen davada markalar bakımından hak sahipliği hususunun dikkate alınmaması gerektiğini, huzurda görülen dava YİDK kararının iptali olduğu için aktif dava ehliyetinin belirlenmesinde markalar bakımından hak sahipliği kriterlerinin değil kurum kararına yapılan itirazı kimin gerçekleştirdiğinin esas olduğunu, ancak ilk derece mahkemesi tarafından sadece itiraza mesnet markalar bakımından hak sahipliği kriterinin dikkate alındığını, gerek ... ... A.Ş.'nin gerekse de ...A.Ş.'...

        Mahkemece, davanın tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul sürede açılmadığı, ayrıca tespit tarihinden dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin de dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tesciline ilişkindir. Davacı kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik nedenine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Yasa'da, gerekse de 4721 sayılı Yasa'nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme yoktur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; şahsi hakka dayalı olarak zilyetlik hakkının tespiti ve korunması ile zilyetliğe yapılan müdahalenin önlenmesi isteklerine ilişkindir. 2- Davacı taraf, davasında dava konusu evi kendisinin yaptığını, nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandığını, buna rağmen davalının evini haksız olarak kullanmaya başladığını belirterek, zilyetliğinin korunması ile davalınan müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının davada salt zilyetliğe dayanmayıp, zilyetlik yanında, malik sıfatıyla zilyetlik hakkına (taşınmazın tapusuz olması nedeniyle şahsi hakka, üstün hak iddiasına) da dayandığı, davalı tarafın da dava konusu evin kendisine kooperatif çalışanı olarak tahsis edildiği iddiasıyla, şahsi hak savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır. 3- Yargıtay 8....

          Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). Somut olaya gelince, çekişmeli bağımsız bölüm üzerindeki hak sahipliği 19/01/2009 tarihinde iptal edilen ve iptal kararının kendisine tebliğinden bir gün sonra çekişmeli bağımsız bölümü davacı idareye teslim eden davalının, kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan hakkına dayanarak tasarrufta bulunduğu ve ecrimisil istenilen dönem aralığında kötüniyetli zilyet konumunda olmadığı açıktır. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde değildir.Reddine. Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ecrimisilin, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu gözetilerek davanın tümden reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerledirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalıdır. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....

            ın kullanımının bulunmadığı iddiası ile adına zilyetlik şerhi verilmesi isteminde bulunmuş olduğundan açılan dava, kadastro öncesi sebebe dayalı kadastro tespitine itiraz niteliğindendir. Çekişmeli 1674 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki kadastro tespiti 20.04.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Davacının kadastro öncesi sebebe dayalı olarak 11.02.2013 tarihinde dava açtığı nazara alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ret karar verilmesi isabetsiz ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan gerekçesi bu şekilde DÜZELTİLMEK suretiyle hükmün ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda mahallinde kanun yararına bozma yasa yolu isteminde bulunulması mümkün görülmüş olmakla; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir....

                Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda mahallinde kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülmüş olmakla; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir....

                  Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda mahallinde kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülmüş olmakla; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu