Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile başvuran davalıların, Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 9 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 1768 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince davalı ...’nın hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği kararı alınmadan önce sigorta kaydının bulunduğunun tespit edilmesi üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 06.04.2012 tarih ve 2012/230 no’lu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptal edildiğini, davalıların bu karara karşı Hatay İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemli açtıkları davada mahkemece yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini ileri sürerek dava konusu 1768 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar...

    Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve sosyal güvenlik hukuku ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde irdelemeye tabi tutulmalıdır. 3....

      B uygulamasının 26.02.2019 tarihinde askıya çıkarıldığını, yapılan 2/B uygulaması sırasında davacının hak sahipliğinin bulunduğunu, evvelce orman kadastrosu yapılarak kesinleşmiş bulunan ve Manisa Saruhanlı Çullugörece 116 Ada 1 parsel numaralı orman parseli içerisinde kalan ve ve parselin orman amenajman haritasında z-2 rumuzu ile sarı renkte gösterilmiş bulunan kısmının, 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesinde belirtilen şartları taşıdığını, 31/12/1981 tarihi öncesinde bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitiren yerlerden olduğu halde bu yerler hakkında orman sınırı dışına çıkarma ve sınırlandırma işlemi yapılmadığını, böylelikle kullanıcı kadastrosunun yapılması ve müvekkilinin hak sahipliği açısından lehine bir belirtme yapılması olanağının verilmediğini, müvekkilinin evvelce yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna itiraz süresini kaçırdığını, bu şekilde orman kadastrosu kesinleşmiş olmasına rağmen 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince bu yerin hak sahibi olduğunu, anılan...

      iskân etütleri sonrasında belirlenecek alanlarda iskân edilecek ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülür." hükmüne yer verilmiştir....

        olunabilmesi için 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcı olması gerektiğini, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu 19 adet taşınmaz için İstanbul Kadastro Mahkemesinin 2013/97 Esas sayılı dosyasından zilyetliğin tespiti için dava açıldığını, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini talep ettiklerini, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yazılı zilyetlik veya muhdesat şerhi ayni bir hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp satılması değiştirilmesi mümkün olmadığını, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemeyeceğini ve dava yoluyla genel mahkemelerden istenemeyeceğini, ancak yörede 4217 sayılı yasa ile değişik 2924 sayılı yasanın 11. maddesine göre yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ve hak sahipliği tespit komisyonunda değerlendirilmesi ve itiraz ile dava haklarının da o aşamada kullanılması mümkün olacağını, davacı taraf kadastro mahkemesinde dava açama süresini kaçırmış olduğundan genel mahkemede bu davayı açamayacağını...

        Kadastro Mahkemesinin 2010/ 2520 Esas, 2013/378 karar sayılı ve 08.10.2013 tarihli kararının (düzeltim) uygulanması sonucunda müvekkilimin taşınmazı 199 m2 olarak kaldığını, bu durumun müvekkilinin hak sahipliği esaslarına ,fiili kullanımına ve zilyetlik biçimine uymadığını, dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkartıldığını, müvekkilinin bayii olan Rahime Bayram'ın fiili kullanımı ve malik sıfatıyla zilyetliği ve tarafımıza muvafakati, satış bedelin ödenmesi gözönüne alınarak müvekkilem adına tescil edildiğini, şahıslar adına tescil sırasında parsel maliklerinin fiili kullanım biçimlerinin tespitinde hata yapılmış olup bu hatanın düzeltilmesi gerekmektedir. müvekkilimin tapu ile maliki bulunduğu 6 parsel sayılı taşınmazın batı tarafındaki tescil dışı bölümünün fiili kullanımımıza göre müvekkili T1 adına tescil edilerek bu bölümün 6 parsel sayılı taşınmazla tevhidine, taşınmazın kuzeyinde yer alan 5 parsel sayılı taşınmazdaki...

        Bu maddede yazılı koşul da davacı yönünden oluşmamıştır. 13) 2924 Sayılı Yasanın 11/3. maddesindeki "kadastro çalışmaları sonucunda belirlenen kişilerin, bu maddenin dördüncü fıkrasına göre gerçek hak sahibi olup olmadıkları hususu, ayrıca Orman Bakanlığınca tespit edilir". Yine 2924 Sayılı Yasanın 21. maddesi gereğince çıkartılan Yönetmeliğin 45. maddesi, "Hak sahipleri tespit komisyonu, beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilerin, hak sahipliği tanımı çerçevesinde, hak sahibi olup olmadıklarını tespit eder ve hak sahibi olarak tespit edilenleri, hak sahibi sicil defterine işler". Aynı Yönetmeliğin 46. maddesinde, komisyonun hak sahibi olarak tanımlamadığı kişilerin itiraz ve dava haklarını ayrıntılarıyla gösterdiğinden, tespit tarihinden sonra zilyetliği devir alan davacı bu aşamada zilyetlik şerhinin silinmesini istemeyemez. Somut olaya hangi yönden bakılırsa bakılsın, yerel mahkemenin direnme kararının ONANMASI gerekir....

          . … İSTEMİN ÖZETİ : Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi, … Köyünde muhtemel kaya düşmesi afeti nedeniyle hak sahibi olan davacının, sonradan 7269 sayılı Kanun ve Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca hak sahibi sayılmamasına ilişkin Mahalli Hak Sahipliği Komisyon Kararının ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 01/03/2016 tarih ve E:2014/5234, K:2016/1256 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak, dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

            . … İSTEMİN ÖZETİ : Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi, … Köyünde muhtemel kaya düşmesi afeti nedeniyle hak sahibi olan davacının, sonradan 7269 sayılı Kanun ve Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca hak sahibi sayılmamasına ilişkin Mahalli Hak Sahipliği Komisyon Kararının ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 01/03/2016 tarih ve E:2014/5311, K:2016/1257 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılında meydana gelen deprem afeti sonucunda konutunun ağır hasar görmesi nedeni ile hak sahipliği müracaatında bulunan davalının talebi kabul edilerek dava konusu ... numaralı bağımsız bölümün adına tescil edildiğini, yapılan inceleme neticesinde davalı tarafın depremin olduğu tarihte yıkılan taşınmazda hak sahibi olmadığının tespit edildiğini, haksız olarak elde edilen konutun geri alınması için 24/03/2008 tarih ve 7269 sayılı Kanun ve bu Kanun'un 29. ve 40. maddeleri gereğince hazırlanan Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 20. Maddesi gereğince davalının hak sahipliğinin iptal edildiğini, davalının kararın iptali için açtığı davanın reddedildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu